23- Kıskançlık

16.3K 1K 257
                                    

Selamlar. Yorum yapmak isterseniz yapın.

Seviliyorsunuz 💗

~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○

"Aynen baba. Elvan yengemlerin oraya gidiyoruz. Oradan oda tutarız. Haber verdim zaten onlara." Dedi yanımdaki beden. Arada bir bana bakıyordu. Dün gece yaptığım şeyden utanç duyuyordum. Ama duymamalıydım. Sonuçta o benim kocamdı.

"Tamam baba. Hadi arama." Dediği şeyle ona baktım. Telefonu kapatmam için bana verdi. Elinden alıp kapatma tuşuna baktım.

"Yengemlerin oteli vardı. Birkaç saatlik yolumuz var. Eğer acıktıysan durayım. Yemek alalım." Dedi yola dikkatlice bakarken. Gerçekten çok acıkmıştım.

"Duralım." Dedim beklenilmedik bir anda. Gülümsediğinde dudaklarına baktım. Gözleri kahverengi, kaşları hafif kaşın, burnu hafif kemerliydi. Sakalları yok denecek kadar azdı. Kaşının hemen yanında çizik vardı. Bir kazadan kalmış gibiydi. Saçları ise uzun ile kısanın ortasıydı. Kulak bölgesine doğru hafif kazıtılmıştı. Kokusu zaten nane gibi kokuyordu.

"Duramayız ki burada." Dedi Azad ciddi bir şekilde. Tek eliyle direksiyonu tutuyordu. Gözüm öteki eline kaymıştı. Sol eli bacağına dayalı bir şekildeydi. Elleri çok kaba duruyordu. Biraz büyüktü. Gözlerim ellerini bırakıp pantolonuna gitti.

"Sapık mısın Ferzo?" Dedi sonunda Kürtçe bir şekilde 'zoraki' anlamında.

"Ferzonun anlamını biliyor musun?" Dedim kaşlarımı çatarak. Sırıttı.

"Ben kürdüm Ferzan. Niye bilmeyeyim?" Dedi sırıtmaya devam ederken.

"Söyle o zaman ne demek?" Dedim ona dönerek. Yaptığım bu hareket onu güldürmüştü.

"Ne demek?" Dedi saniyelik bana bakarken.

'Zoraki demek."

"Hayır bana göre Ferzan'ın kısaltımı demek." Dedi tekrar gülerek. Normalde olsaydı omzuna ya da koluna vururdum ama şu anda araba sürüyordu.

"Ben sana Azo diyor muyum?" Diye sordum çatık kaşlarımla. Omzunu silkti.

"De diyeceksen. Senin ağzına benim ismimle ilgili her şey yakışıyor." Dediğinde öylece kaldım. Bir şeyler yapmam gerekiyordu sanırım.

"Deme şöyle şeyler." Dedim utanırken. Başımı öne eğdim.

"Utanacak bir şey yok." Dedi gülerken.

"Eşimsin." Dedi tek bir kelime ederek. Hızla ona döndüm. Sırıtış tüm yüzünü kaplamıştı.

"Çok değil birkaç saatlik daha yolumuz var. Sen uyu." Dedi normal bir şekilde. Kafamı tekrar yasladım. Gözlerimi kapattığım anda uykuya daldım.

♪♪♪

"Ferzo" yüzüme değen soğuk nefesle uykum bölündü. Gözlerimi açtım ve dibimde biten adama baktım.

"Ay geri çekil dibime girmişsin." Dedim sinirle. Daha da dibime girdi.

"Ve bir daha Ferzo deme." Dedim çatık kaşlarımla.

"Ferzo'm mu diyeyim?" Dedi gülerek. Nefeslerimiz birbirimize deyiyordu. İttirdim.

"Hadi kalk geldik." Diyerek arabadan çıktı. Arabanın kapısını açtım ve çıktım. Soğuk hava yüzüme hücum ettiğinde yüzümü ekşittim.

"Vay be baya değişmiş burası." Dedi. Elimi tutmaya çalıştı. Elimi alıp avucuna koydu. Beraber yürümeye başladığımızda otomatik kapılardan geçtik.

"Selamun Aleyküm Murat Abi." Dedi Kürtçe. Adamın kafası bize döndü. Sonra şaşırmış bir şekilde yanımıza geldi. Ellerimizi ayırmaya çalışsam da işe yaramamıştı.

"Vay Azad! Ne büyümüşsün!" Dedi adam Azad'ın omzuna pat-patladı. Daha sonra merdivenlerden aşağı iki kadın indi. Birisi sanırım adamın eşiydi. Birisi de onların kızıydı. Belli oluyordu.

"Elvan Azad'a bak! Ne büyümüş değil mi? En son gördüğümüz de şu kadardı." Dedi adam gülerek. Kadınlar yanımıza geldi.

"Hoş geldin Azad oğlum." Dedi kadın. Sonra bana baktı.

"Sen de hoş geldin oğlum." Dedi kadın gülmeye devam ederken.

Azad'ın yaşlarında olan kıza baktım. Kız somurtuyor ve ellerimize bakıyordu. Azad'ın elini daha da sıktım. Biraz daha yanaştım.

"Hoş geldin Azad'cığım." Diyen kızın ağzından çıkan kelimeleri iyice dinledim. Ne ne?

"Azad yukarı çıkalım. Midem bulanıyor." Dedim yalan söyleyerek. Azad onlarla vedalaştı ve beraber yukarıya çıktık.

Bir saniye biraz önce ne yaşanmıştı? Kıskanmış mıydım?

ERKEK GELİN - GAY - MPREG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin