44- Silah

7K 543 327
                                    

Söylememe gerek yoktur herhalde wpdnwşs

Yorum ve oyları unutmayın!

İyi okumalar !!

~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○

"Azad! Vay be hâlâ aynısın." Karşımızdaki takım elbiseli adam konuşurken ona baktım. Azad adamın omzuna elini attı. Adam bana da elini uzatırken elini sıktım.

"Vallahi çok iyi yaptın gelerek Azad. Ee sende yok mu evlilik falan?" Dedi Murat denilen adam. Kahkahamı tutamayıp gülmeye başladım. Adam bana baktı ve daha sonra Azad'a dönüp ne olduğunu sordu.

"4 ay önce evlendim be oğlum. Alelacele olduğu için çoğu kişi gelmedi. Seni çağıramadık. Sadece annemlerin çağırdığı kişiler geldi düğüne." Dedi Azad anlatırken. Doğruydu.

"Ee nerede yenge?" Dedi adam merakla araya bakarken. Azad bana bakıp sırıttı.

"Yanımda işte." Azad'ın dedikleri adamı şaşırtırken ben de gülmemi durdurmaya çalıştım.

"E sen erkeksin?" Dediğinde yüzüm düştü. Azad derin nefes vererek olayı açıklamaya çalıştı.

"Erkek ya da kadın, ben mutluyum kardeşim benim. Allah sana da versin bu mutluluğu." Adam konuşmaya başladı. Bir kolu hâlâ Azad'ın omzundaydı.

"Kalabalıklaşmadan bir yere oturun Azad. Yer bulamazsınız sonra." Adamın dediğine Azad kafa salladı ve belime doğru dokundu.

"Hadi gidelim." Dedi yanıma gelip elimden tutarak. Ellerimize baktım. Bu adam utanmıyordu. Biraz önce arkadaşı bir erkekle evlendiğine şaşırmıştı ama Azad hiç utanmamıştı.

Bir masaya oturduğumuzda insanlar gelmeye devam ediyordu. Yanıma döndüm. Kafamı Azad'ın omzuna yasladım. Daha iyi yaslanabileyim diye sandalyeyi yaklaştırdı.

"Ne zaman pasta, börek dağıtacaklar ya?" Dedim mızmızlanarak. Bu dediğime Azad gülerken gözlerimi kapattım.

Eskiden annemler düğünlere beni çok götürmezlerdi. Ya 2 defa ya da 3 defa gitmiştim düğüne. O yüzden hep sıkıcı gelmişti. İnsanların mutluluklarını görmek sinirimi bozuyordu. Hiçbir zaman öyle olacağımı düşünmediğimden belki de. Artık öyle değildi ama hâlâ sıkıcı geliyordu.

Bilincim kapanırken Azad'ın omzunda kalmaya devam ettim. Azad hiç sarsmadan öylece oturmaya devam etti.

'•.

"Ferzan'ım hadi kalk. Yemek geldi." Azad'ın yumuşak sesiyle gözlerimi araladım. Masamızın dolu olmasına mı şaşırsaydım yoksa havanın kararmasına mı bilememiştim.

Azad'ın masadaki arkadaşlarıyla konuşmasını dinlemeden tabağıma baktım. Börek, poğaça, kurabiye vardı. Küçük poğaçayı alıp ağzıma attığımda kırıntılar bacağıma düştü. Üstümü çimlere doğru silkeledim.

Azad'a baktığımda çok ciddi bir şekilde arkadaşlarıyla konuştuğunu gördüm. Ona baktığımı anlamış olacak ki bana döndü.

"İçecek var. İstersen koyayım?" Dedi gözleriyle işaret ederken. Omzumu silktim.

"Olur. Koy." Dedim yavaşça. Masadaki insanların bana bakışlarını gördüğümde utanarak Azad'ın omzuna koydum kafamı. Azad'ın gülüş sesi kulaklarıma dolduğunda masadakilerin Türkçe ve Kürtçe şeklinde konuşuyorlardı. Azad meyve suyunu bana verdi ve tekrar konuşmaya döndü.

Davul sesi geldiğinde oraya döndüm. Masadakiler kalktığında Azad bana baktı.

"Oynayalım mı Kürt halayı?" Dedi gülerek. Ben bilmezdim ki.

ERKEK GELİN - GAY - MPREG Donde viven las historias. Descúbrelo ahora