21- Uğraşma

15.8K 983 273
                                    

Depremde meydana gelen can kayıplarımız adına Allah'tan rahmet, tüm Türkiye'ye baş sağlığı diliyorum...

~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○

"Ne olurdu bir tane daha vursaydım?" Dedi sinirle. Saçlarını çekti.

"Polislik." Dedim yolmaya çalıştığı saçlarına bakarken.

"Öyle ya da böyle vuracağım o it herifi." Dedi bir kez daha sinirle.

"Vur." Dedim ona uyarak.

"Çocuğumun babası hapislik olsun." Dedim kendime gülerken. Bir anda sinirini yatıştırdı ve şaşırmış bir ifadeyle yanıma geldi.

"Çocuğumuz mu oluyor?" Dedi masumca. Bu masum hâline kahkaha attım.

"Hayır be ne çocuğu? Daha yapalı 1 hafta olmadı." Dedim sinirle. Omzuna bir tane geçirdim.

"Elin de ne sağlam. Adam öldürürsün sen bu el ile." Dedi ciddi ciddi. Velhasıl komik ve yumuşak biriydi. Şu ana kadar bir şeyini görmemiştim.

Hele ki baba. Baba ailedeki en iyi insanlardan biriydi. Zaten çok yoktu.

Burada kaldığım süreden beri öğrenmiştim annenin yılan olduğunu. Sürekli bana kötülük yapmaya çalışıyordu. Baba buna izin vermiyordu. Tabii ki Azad Ağa da öyle.

"Daldın." Dedi canı sıkılmış bir şekilde.

"Güzelliğine daldığım gibi sen de daldın." Dediğinde duymamış gibi yapmaya devam ettim. Ama şaşırmıştım aksine. Bazen kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Ama o zamanlarda ya ben duymuyordum ya da kendini durduruyordu.

"Aşık olmuşsun gibi konuşma." Dedim sinirle. Bu aralar çok sinirliydim. Sanırım adet dönemim yaklaşmıştı.

"Neden bu kadar sinirlisin? İnsan kocasına bu kadar sinirli olur mu? Ya da kızar mı? Bir de dövüyorsun da. Ben saan hiç el kaldırdım mı?" Dedi üzgün bir suratla.

Bu hâline kıkırdadım.

"Buna mı üzüldün Azad Ağa?" Dedim gülerek. Bana üzgünce baktı.

"Eğer öpersen hemen mutlu olurum." Dedi dudağını büzerek. Koskoca ağanın girdiği hâller içler acısıydı.

"O zaman hiç mutlu olamayacaksın." Dedim kıkırdayarak. Kaşlarını çattı ve bana baktı. Bu hâline daha fazla kıkırdadım.

"Keyifsizliğim seni çok mutlu ediyor bakıyorum da?" Dedi yüzüme yaklaşırken. Yüzünü ittirdim. Ne bu yakınlık?

"Of evlendik. Bir kere öpemedim." Dedi sinirle. Ne meraklı bu adam öpmeye.

"Tabii şey dışında." Dedi sırıtırak bana bakarken. Anlamaya çalıştım. Ve evet anlamıştım. Sinirle omzuna bir tane geçirdim. Bu hamlemle yatağa düştü. Beni de üstüne çektiğinde çıkmaya çalıştım.

"Böyle duralım." Dediğinde derin nefes verdim. Kemeri karnıma batıyordu.

"Kemer." Dedim bıkkınca. Anlamamış gibi bana baktı.

"Kemerin batıyor be adam." Dedim sinirlenerek. Sırıttı. Beni daha da üstüne çekti. Bu sefer kemeri bacağıma değiyordu. Hadi bu adamın utanma duygusu yoktu peki ya benim?

"Kalk üstümden." Dedim sinirle.

"İyi de sen benim üstümdesin." Dedi sırıtarak. Üstünden kalktığımda kendi kendime öyle durduğumu anlamıştım.

Kendimi yana kaydırdım. Odaya dolan sessizlikle derin nefes aldım.

"Balayına çıkalım mı?" Sessizliği bozan onun sesi olmuştu. Ona baktım anlamayarak.

"Balayı. Tatil." Dedi Kürtçe açıklama yaparak. Ona baktım ciddi mi diye. Sanırım çok ciddiydi.

"Türkçe'yi senden iyi biliyorum. Balayının ne demek olduğunu da biliyorum." Dedim sinirli bir şekilde.

"Aksini söylemedim." Dedi sakince. Ben sinirli o sakindi. Ne yapsam sinirlenirdi bu adam? Onu böyle rahat görmek sinirimi bozuyordu.

"Kaşlarını çatma. Komik oluyor." Dedi gülerek. Daha da çatarak ona baktım.

"Hem niye cevaplamadın hayatım?" Dediği şeyle beraber üstüne atladım. Sinirle omzuna vurmaya başladım.

"Deme bana şöyle şeyler!" Dedim vurmaya devam ederken. Bileklerimi tutup öpmeye başladı. Bileklerimi çektim.

"Her seferinde kendin çıkıyorsun kucağıma." Dedi sırıtarak. Tekrar çıkan ökfemle vurdum.

"Ne asabisin çattık bir belaya." Dedi yataktan kalkarken. Odanın kapısın geldiğinde gideceğini anlamıştım. Rahat bir nefes aldım.

"Ama güzel bir belaya." Dedi sesli bir şekilde. Yataktaki yastığı aldım ve fırlattım. Çoktan kapıdan çıkmıştı. Yastık kapının ucuna düşerken sinirle yatağa vurmaya başladım. Bu adam benim sinirlerimle oynuyordu.

~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○

Çok büyük kayıplarımız oldu çok... keşke para yardımından başka bir yardım yapma şansımız olsaydı. Ama yok. Sadece para ve kutu yardımı yapabildik. Bu soğuk hava da dışarıda binlerce insan hâlâ enkaz altında. Hâlâ kurtarılamayanlar var... Belki bir umut ailesini, akrabasını, arkadaşını, tanımadığı insanları bekliyorlar.. ne kadar zor.

Ama her olayda olduğu gibi asalaklar çıkıyor bu olayda da. Maalesef ve maalesef ki. Ve tabii ki yardım kutularına ve kolilerine ve ayrıca market, yıkılmış evlere yağmalar var.. neyse ki polisimiz tutukluyor veya 'nazikçe' kafalarını okşuyorlar :)

Eğer bir kişiyi kaybettiyseniz Allah sabırlar versin. Çok zor bir şey.. hele ki depremde kaybetmek daha zor. Türkiye'nin başı sağ olsun..

ERKEK GELİN - GAY - MPREG Where stories live. Discover now