Bu Son...

101K 5K 458
                                    

Her geçen gün okuma sayımızın artması daha da heveslenmeme neden oluyor... Bunu beğeni ve yorumlarınıza da yansıtırsanız çok sevinirim arkadaşlar... Şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar... Kontrol edemedim yanlışlarım mazur görüle...


Medyada Ateş, Asrın, Koray, Azra, Uras ve Emir...


Elime gelen şeyi duvara fırlatırken içimdeki öfkenin birazda olsa dinmesini umuyordum ama hayır... Öfkem dinmiyor daha da şiddetleniyordu...


Günlerdir annemi bulamıyorum ve çıldırmak üzereyim... O şerefsizin anneme dokunma düşüncesi bile kanımı donduruyor... Şuan nerede, ne yapıyor, canı yanıyor mu, aç mı, tok mu? Hiçbir şey bilmemek ölümden beter... Çocuklar da deli gibi her tarafı didik didik etmelerine rağmen en ufak bir iz yoktu... Zaten hayalet gibi yaşayan amcam yine hayalet gibi ortadan kaybolmuştu...


"Lütfen tanrım lütfen... Annemi bulabilmem için bana yardım et... Ufacık bir iz bile yeter..." yıkıntıların arasında yere çömmüş otururken Fatma içeri girdi... Beni daha önce böyle görmediği için panik oldu haliyle... Koşarak bana sarılırken hala güçlü durmaya çalışıyordum...


"Ateş topla kendini... Bulacağız onu söz veriyorum..." Gerçekten bulabilecek miyim? Her geçen saniye içimdeki umut biraz daha solarken gerçekten onu bulabilecek miyiz? Fatma yüzümü elleri arasında alırken karşımda çiz çöktü... Sanki söylemek istediği bir şey varmışta söyleyemiyormuş gibi... Onun her mimiğini tanıyorum...


"Ne var Fatma... Neyin ağrısı bu..."


"Y-yok birşey nereden çıktı?..." artık eminim kesin vardı... Sözle uğraşamayacağım için dökül bakalım bakışlarımı kullandım... Bu bakışa insanların tir tir titrediklerini biliyordum... Gerçi Fatma'yı herkes kadar korkutmasa da her zaman işe yarardı...


"Bana öyle bakmayı kes... Söz verdim söyleyemem..." işe yaramıştı ama hala tam değil...


"Fatmaaa..." sesimin keskinliğiyle artık tamamdı... Geriye çekilip karşıma yere oturdu...


"Üç gün önce gece yarısı Du- yani Asrın'ın geldi..." Asrın mı? Oturduğum yerde dikleşip, Fatma'nın kollarından tuttum sıkıca... Sanrım sıkma işini fazla abartmıştım canı yanar gibi suratını büzüştürdü...


"Neden gelmiş? Ne dedi sana?... Anlat Fatma..."


"Sakin ol Ateş... Canımı acıtıyorsun..." kollarını sıkan ellerimi gevşetip biran evvel anlatmasını bekledim...


"Sadece Sinan amcanın kim olduğunu öğrenmeye gelmiş... Zerrin teyzemi bulmana yardım edecek Ateş..." Kim Asrın mı bana yardım edecek... Zaten onun yüzünden bu haldeyim daha neyin peşinde bu kız... Fatma yaklaşıp elimin üzerine elini koyarken gözlerinde ki durulukla konuştu...


"Ateş onu suçladığını biliyorum ama inan bana o yardım etmeye çalışıyor... Buna inan... Her ne olduysa o da bu oyuna düşmüş gibi... Sinan amcanın kim olduğunu bilmemesinden bunu anlayabilirsin... Ona kızma..."

Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now