Ateş'in Öfkesi...

68.1K 3.5K 652
                                    

Merhaba arkadaşlar... Her şeyi Asrın'ın ağzından duymaya az kaldı dayanın... İyi okumalar... :}

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin...

Darren severlere güzel bir kare :}}}

Darren'dan

Asrın'ın bebeği mi?.... Lanet olsun... Sen ne yaptın Asrın...

Hızla yerimden kalktığımda masayı sallamış, kahvenin üzerime dökülmesini sağlamıştım... İçimde yanan ateşe birde bacağımda ki sıcaklık eklenince çıldıracak gibi oldum... Aklımda sadece Asrın'ın bebeği kelimesi dolanıyordu... İkizleri kaybettikten sonra tekrar hamile mi kalmıştı... diyelim kaldı... Asıl sorun babası...

Şuan tek dileğim bebeğin babasının Arda olmaması... İşte o zaman Asrın'ı gerçekten kaybettim demek... Bunu bu akşam öğrenmeliydim ama göreceklerimden ve duyacaklarımdan korkuyordum... Eğer her şey aklımdaki lanet düşünceler gibiyse bunu Ateş'e nasıl söylerim...

"İyi misin?... Gel hemen benimle soğuk bir şeyler koyalım..." düşüncelerimi bölen Selin adında ki garson kızın beni çekiştirmesi oldu... Arka taraftaki küçük odanın içerisindeki banyoya girip, elini kemerime attığında hızla onu durdurdum...

"Ne yapıyorsun..." şaşkınlıkla suratıma bakarken ne yaptığını yeni anlamış gibi gözlerini kocaman açarak bana bakıyordu...

"B-ben... Ö-özür dilerim... Yani şey... sen yandın ya... Valla başka bir niyetim yoktu..." hızla arkasını döndüğünde bu kadar utanacağını düşünmemiştim... Hem kıpkırmızı oldu hem de kekelemeye başladı... Bu haliyle inanılmaz tatlı görünüyordu... Onu daha fazla üzmemek adına pantolonu çıkarıp, omzunun üzerinden ona uzattım...

"Al bakalım... Bacağım iyi ama pantolonumu kurtarırsan sevinirim... Onun durumu vahim..." dediğimde gülümsediğini yandan kıvrılan dudaklarında görmüştüm...

"Acil durumlar için ilk aranan kişi var karşında... Bana bırak..." deyip hızla banyodan çıktı... Olduğum yerde klozetin kapağına oturarak düşünmeye başladım... Ne yapacaktım... Asrın eskisinden de karanlıktı... Ona yaklaşmam imkansız gibi... Ateş'e bahsetsem ortalığı ayağa kaldırır, birde üstüne düşünmeden sormadan yakar yıkar... Önce bir şeylerden emin olmam gerek... Bunun için bana yardım edecek kişi sanırım Selin...

Ayağa kalkıp silkelendim... Şimdi eski Darren'a ihtiyacım vardı... Kapının arkasındaki havlulardan biri alıp belime sardım... Üstümdeki bir iki damla kahve damlamış tişörtü de çıkarıp, kıvırcık saçlarımı elimle iyice dağıttım... Bu halime dayanacak kız yoktu... Kapıyı açıp kenarına tek omzumu yasladım... Altımda sadece havlu ve seksi vücudumla beni gören Selin gözlerini kocaman açarken, kırmızının en koyu haline bürünmüştü...

"Ahh.. Şey üzgünüm ama tişörtüme de birkaç damla bulaşmış çok rahatsız etti... Eğer sana zah---"

"ZAHMET OLMAZ..." biran da bağırmasıyla sıçramıştım ama bunu heyecandan yaptığını anlayınca ona en sevdiğim gülümsemelerimden birini yolladım... Bunu en çok Asrın ve Büşra seviyordu... Gamzelerimi ortaya çıkarırken, dilimi al dudağımın üstünde gezdirip ısırdım... Bu son vuruştu... Artık benim...

Gülümsemem devam ederken yanına yaklaştım... Tam yanına çöküp, tişörtü uzattığımda kalp atışını buradan duyabiliyordum ama garip olan bunu bu kadar saf ve temiz yaşan bir kızı ilk defa görüyordum... Onu etkilemek için uğraşırken onun yaptığı her aptalca ve çocuksu hareketten ben etkileniyordum... Gözlerimi tatlı maviliklerinden alıp, elimdeki tişörtü uzattığımda;

Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now