Eskiden Bir Parça...

94.7K 4.6K 423
                                    

Medyadakiler Asrın, Arda, Büşra ve Koray'ımız... İyi okumalar :}


Ona beni vurduğu için kızgın değilim... Ölüm meleğinden nefret ettiği için kızgın değilim... Beni sevmediği için kızgın değilim... Kimsem kalmadığında çekip gittiği için kızgınım... Beni karanlığın ortasında bırakıp gittiği için kızgınım...

Ama şimdi karşımda eskisinden daha da yakışıklı ve göz alıcı bir şekilde duruyor... Onu ilk defa takım elbiseyle görüyorum... Göz kamaştırıcı... Büşra'nın hafifçe dürtmesiyle gözlerimi nihayet Ateş'ten ayırabilmiştim... Arda'nın ısrarcı isteğine rağmen oradan uzaklaşabilmiştik... Dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım... Sanki dakikalardır nefessiz kalmışım gibi... Arabaya atlayıp hızla oradan uzaklaşırken, bundan sonra beni nelerin beklediğini düşünmeden edemedim...

Eve vardığımız Darren'ın halimizi fark edip neler olduğunu sormasına aldırmadan odalarımıza kapandık... Hemen peşimden giren Darren'ın neler oluyor sorusuna ne cevap vereceğimi bilmiyordum...

"Asrın korkutuyorsun beni... Neler oluyor anlatır mısın?..." hemen ardından giren Büşra da en az benim kadar heyecanlıydı...

"Şimdi ne olacak... Döndüğümüzü öğrendiler..."

"Kimler?..." dedi Darren...

"Bilmiyorum... Bilmiyorum ama beni bırakan oydu... Tekrar karşıma çıkması için bir neden olamaz..." olmamalı diye içimden geçirdim...

"Sen Ateş'ten mi bahsediyorsun..." tekrarladı Darren...

"Peki ya o bakışlar neydi... Benim içim hiç rahat değil Asrın... Yani biz yeni bir hayat kurduk ve bunun bozulmasını istemiyorum..." dedi Büşra...

"Nerede karşılaştınız?..." dedi Darren ama kafam da Büşra'nın dediklerini yankılanıyordu... Yeni hayatımızın bozulması...

"Hayır Büşra buna izin vermem... Bu sefer değil... Biz bir aile olduk... Geçmişi yakıp, kendi geleceğimizi yazmaya karar verdik... Bunun bozulmasına izin vermem... Veremem..." Büşra yanıma oturup, kafasını omzuma koyarken;

"Bende izin vermeyeceğim... Söz veriyorum..." dedi... İkimizde bir nebzede olsa rahatlamışken karşımızda şaşkın ve öfkeli gözlerle bizi izleyen Darren'a baktık...

"Ne var... Niye öyle bakıyorsun..." dedi alaycı bir gülüşle Büşra...

"Yok bir şey... Siz devam edin... Ben burada yokum ne de olsa... Darren kim ki... Onu getir Darren, bunu götür Darren, siparişleri yetiştir Darren... Canım sıkıldı dur kafanı yarayım Darren... Sizin yüzünüzden cinsel hayatım bile kalmadı be... Ama boşuna dememiş Türkler yemek buldun ye, kadın gördün kaç... Tanrım sen bana yardım et..." Darren söylene söylene odadan çıkarken saydıklarını aşağı inene kadar duyabiliyorduk... Onu takmadığımız için alınmış anlaşılan... Büşra'ya şaşkınca birbirimize bakarken;

"O söz yemek buldun ye, dayak buldun kaç değil miydi?..." demesiyle sesli bir kahkaha attık... Böyle bir durumda bile bizi güldürebilen ender insan... İyiki yanımdasın Darren...

Bütün gece hiç uyuyamamıştım... Aklımda sadece Ateş vardı... Bunu itiraf etmekten nefret etsem de onu çok özlemiştim... Daha fazla kendime işkence etmemeye karar verip, aşağı mutfağa indim... Sabaha daha çok olmasına rağmen yarınki siparişleri ve kafe için gerekli şeyleri hazırlamak istedim... Hem böylece birazda olsa kafam dağılabilirdi... Aşağı indiğimde benimle aynı durumda olan Büşra'yı gördüm...

"Anlaşılan bu gece ikimizde uyku yok..." söylediğimle kenara kayıp yanındaki yere çağırdı beni... Sabaha kadar çeşit çeşit tatlılar ve pastalar hazırlamıştık... En azından kafe bu durumumuzda karlı çıkacaktı... Kafeyi gelende dokuz gibi açardık... Açılmasına henüz 1 saat olmasına rağmen kapı alacaklı gibi çalmaya başladı... Büşra benden önce koşup kapıyı açtı... Bende hemen arkasından içeri girmemle üzerime atlayan bu tanıdık kişi Fatma'ydı... Aslında tahmin etmem gerekti... Ateş ya da Uras'ın ona söyleceğini... Kollarımda hıçkıra hıçkıra ağlarken ona yanında olduğumu hissetmesi için sıkı sıkı sarılıyordum... Zorda olsa benden ayrıldıktan sonra Büşra'ya sarıldı...

Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now