Duru ve Rüzgar...

79.4K 3.4K 364
                                    

  Merhaba Arkadaşlar. Yakında izne ayrılacağım için uzun bir süre burada olamayacağım ama gitmeden finali yapacağımı bilin. Sizi seviyorum... İyi okumalar...

Medyadakiler beklenen bebeklerimiz... Duru ve Rüzgar... 

"Sende bana ait şeyler varmış, onları almaya geldim..." Lanet olsun Ateş ne yapıyorsun. Böyle bir zamanda ne işi var burada. Yok bebekleri mi öğrendi? Ama bu... 

 "Öyle berbat bir zamanda geldin ki Dinçer, bahsettiğin şey her neyse şuan sana veresim yok. Şimdi adamlarını da al defol buradan." 

 "Tam bir yıldır her günüm berbattı benim. Şimdi ya istediğimi bana verirsin ya da zorla alırım." tam bu sırada Ateş'in bir ordu koruması evin etrafını sarmıştı. Bu kadar adamı bir arada görmemiştim. Her şeyi göze alarak buraya gediğine inanamıyorum. Peki ama ben bu durumdan nasıl kurtulacağım. Ahh lanet olsun Ateş, sen ve bastırılmaz öfken. Sanırım ortaya çıkmaktan başka çarem yok. Yoksa bu çatışmadan ikisi de zararlı çıkacak. 

 "İstediğin şey bende Ateş Dinçer." dediğimde saklandığım yeren çıkmış tam Ateş'in arkasına geçmiştim. Ateş ve adamları arkasını döndüğünde beni orada gören Karahanlı da şaşkındı. Ama Ateş'in yüzünde ki öfke anında yerini tebessüme bırakınca ona olan sinirim de anında geçmişti. Her şeye rağmen bu adama deli gibi aşığım. Yanına yaklaşıp tam karşısında dikildiğimde;

 "Gidelim..." dedi. Tamam anlamında kafamı salladığında, tam onunla gidecekken Karahanlı'nın seslenmesi ile geri döndüm. Bu durumun beni güvenilmez kıldığını biliyordum ama ikisininde zarar görmeden ayırmanın başka yolu yoktu. 

 "Bekle. Az önce olanlar ---" ona doğru birkaç adım attığımda o da bana yaklaştı. 

 "Hepsi doğruydu. Git ve emin ol." diyerek hala yukarıda hiçbir şeyden habersiz Yeliz'i kastettiğimi anlamıştı. Bakışları benim ve Ateş arasında giderken aklından geçenleri anlamak zor değildi. 

 "Peki dediklerin doğruysa, seni tekrar nasıl bulacağım?" 

 "Her şeyi öğrendikten sonra Karahanlı mı yoksa baba mı olmak istediğinde karar ver. Eğer Karahanlı olarak devam edersen Ölüm Meleği olarak karşına çıkarım ama babam olarak çıkmaya karar verirsen bende kızın olarak çıkarım. Kararın ne olursa olsun ben seni bulurum." tam arkamı dönüp, gidecekken hala arkamdan soru işaretleriyle dolu Karahanlı'nın bakışlarına son kez döndüm. 

 "Peki baban olmaya karar verirsem bana gelir misiniz?" 

 "Gerçekten ne istediğine karar verdiğin gün geleceğim." diyerek başka bir şey sormasına izin vermeden Ateş'in yanında oradan ayrıldım. Hızla arabaya giderken hala neden bana bir şey sormadığı düşünüyordum. Her şeyi duymuştu ve hala tepki vermiyordu. 

 Arabaya binmem için kapıyı açtığında hızla kendimi içeri atıp, maskemi çıkardım. Daha ne olduğunu anlamadan ağzımda hissettiğim baskı ile kendimi kaybettim. Gözlerimi açtığımda geniş ve rahat bir yatakta ellerim bağlı bir şekilde yatıyordum. Aynı şekilde ayaklarım da bağlı olduğu için hareket edemiyordum. Çırpınmaya başladığımda elinde tepsi ile içeri Ateş girdi. Buda neydi şimdi. 

 "Uyanmışsın." dedi pişkin pişkin. 

 "Ateş bu da ne demek oluyor. Çöz beni." dedim kesin bir dille. 

 "Çözeceğim ama her şeyi açığa kavuşturduğumuzda meleğim." 

 "Ateş saçmalama da çöz beni öyle konuşalım." 

 "Asıl saçmalayan sensin. Yeter artık Asrın. Bir şeyleri kendi başına çözmekten vazgeç. Bana her şeyi anlatana kadar hiçbir yere gitmiyorsun, buna Rüzgar da dahil."

Ölüm Meleği...#wattys2016Where stories live. Discover now