Zeynep tanıma

46.5K 835 80
                                    

10 yıl önce..

"Baba ben okumak istiyorum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazandım ve hayalimdeki mesleğe ulaşmama az kaldı. İznin olmazsa da hayalimden vazgeçmem. Gerekirse kaçarım yine de vazgeçmem. Ben burda , bana dayatılan hayatı; kabul etmeyeceğim. Kızların okuduğu , başının dik olduğu bir gelecek için ; okumaları şart" dedi Zeynep

Civan Karadağ (Zeynep'in Ağabeyi) " Baba Zeynep doğru der. Senden sonra ben ağa olacağım. Bu topraklar kadını hor gören değil ; el üstünde tutan bir aşiret görecek" dedi

Zeynep ağlayarak abisine sarıldı. Her zaman yanında olmuş, her zaman değer vermişti kardeşine. Çünkü o, öyle bir kadının elinde büyümüştü. Her zaman kadınlara karşı saygılı ve hoşgörülü olmuştu. Hele ki kardeşi Zeynep'e.

Dilan Hanım( Zeynep Civan Ateş annesi) :Ağam çocuklar dogru der. Bugüne kadar sana hiç karşı çıkmadım ; ama bu sefer  çocuklarımın yanındayım"
Mirzad Ağa: " Siz benim canlarımsınız.. Zeynep'im benim hırçın , bi o kadar da inatçı kızım, sen nasıl istersen öyle olsun.. Yüzümü kara çıkartmayacağını biliyorum. Biz senin , her zaman destekçiniziz.. yeşil gözlerine kurban olduğum"

Günümüz..

"Hocam hocam! Acilden bekleniyorsunuz. Trafik kazası, hasta bilincini kaybetmek üzere" dedi Hasan
Bi anda düşüncelerden sıyrılan Zeynep , kendine geldi. Koşarak , acilin yolunu tuttu..
Hasta müdahalelerden sonra kurtarılmış ve ameliyathaneye alınmıştı.

Zeynep odasına doğru giderken, en yakın arkadaşı, kendisi gibi doktor Sema'yı gördü.
" Doktor Zeynep, yine tüm hastahane seni konuşuyor. Acilde konuşturmuşsunuz doktorluğunuzu" dedi Sema.

Zeynep gülerek :" sen geç dalganı. Bir hayata müdahale etmek, onu yaşatabilmek bu hayattaki en büyük mutluluk olsa gerek"

Sema, Ömer ve Zeynep . Yakın arkadaştılar. Üniversitenin ilk yıllarında basladıkları arkadaşlık , bugüne kadar devam etmekteydi. Birbirlerinden hiç birsey saklamazlar ; hemen hemen hergün beraber olurlardı.

Sema ile Zeynep , İstanbul'da aynı evde kalıyorlardı. Ev arkadaşlığının yanında ; kader arkadaşlığı yapıyorlardı. Ömer onların üst katında yaşamasına rağmen , sanki onların evde yaşıyormuş gibi , hiç ayrılmıyordu onlardan.

" oooooo yine beni dışladınız sanki"
İki kadın da arkalarına döndüğünde, gülerek Ömer'e baktılar.
Zeynep:" Biz de akşam için yemek planı yapıyorduk. Ömer bize şöyle güzel bir sofra hazırlasa diyorduk" yüzündeki tebessümüyle..
"Valla bana hiç yaklaşmayın , ben 24 saattir nöbetteyim be, esasında sizin demeniz gerek; Ömercim sen çok yoruldun , akşam gel güzel bir sofra kuralım da, miden bayram etsin. Ama yoooookkk insafsızlar"

Aynı anda üçünde gülmeye başlamıştı.
Herkes onların bu dostluğuna imrenirdi.
" tamam tamam çok acındırdın kendini. Akşam gel, sofran hazır" dedi Sema.
"İşte be , sizden duymayı istediğim cümleler bunlar kızlar"
Zeynep :" tamam tamam. Hadi bu kadar yeter. Şu üstümü başımı değiştireyim. Akşam görüşürüz"

Ömer kardiyoloji uzmanıydı. Sema ise, kadın doğum uzmanı. İkisi de mesleğinde başarılıydılar.

Sema:  " hadi sen üstünü değiştir, eve geç. Benim 2 hastam daha var . Yetişirim sana yardıma, tabi yetişebilirsem" deyip sırıtıyordu Sema :)
" sen , sen varya ; hem çağırıyorsun adamı hem de bütün işleri bana mı yaptıracaksın?"
Sema:" a aaşşşkk olsun yavrum , ya seni beni mi var? Ne yapayım şimdi , hastalarıma bakmayayım mı? Hem senin gibi Mardinli bir gurme varken ; benim gibi İzmirli mi yapsın yemekleri.. Hem Dilan Teyzem , çok güzel yiyecekler göndermişti. Buzluktan çıkarıp halledersin"
"Başüstüne Sema Hanım başka bir arzunuz var mıdır?"
Sema:" a bide fazla acılı yapmazsan sevinirim" deyip yüzünde munzur bir ifadeyle, el sallayıp dönüp yurumeye başladı.
Zeynep arkasından gülüp "başımın tatlı belası" dedi

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now