Sen hep benimdin

18K 444 2
                                    

Solist:" Şimdi slow 90 'lara geçelim ve bu akşam herkesi kendilerine hayran bırakan çiftimizden , bir şarkı isteyelim."
Bizim masamıza doğru geldi.
" Sesimiz iyi değildir. Siz söyleyin biz eşlik edelim." Dedi Zeynep.

Kalkıp, solistin kulağına bir şeyler söyledim. Zeynep anlamaz gözlerle bakıyordu. Solist çalgıcılara işaretini verince, müzik başladı.

Mikrofonu bana uzattı.
Zeynep: " Yok artık." dedi şaşırarak.
" Senin sesin kötüyse ben ne yapayım. Tek söyleyeceğim o zaman "dedim.
Yapmacık bir sinirle bana baktı.

Biliyorum, yanlış yoldayım
Yine sevdanın koynundayım
Unutmuştum böylesine dayanılmaz sarsıntıları
Sana mahkûmum, farkındayım..

Gözlerinin içine bakarak söylüyordum. Gözlerini çekitmiyordu.
Ben söyledikten sonra mikrofonu aldı. Devam etti:

Anlasan da fark etmez
Adı böyle aşk affetmez
Yüreğin unutmaz beni
Kaçsan da aşk terk etmez..

Her şeyimi mükemmel olurdu bir insanın. Birbirimizden gözlerimizi alamadan şarkıyı bitirdiğimiz de , herkes alkışlıyordu.

Solist:" Hayat boyu, böyle aşkla bakın birbirinize." deyip sahneye gitti.
" Aşığım sana kadın." dedim.
Gözlerini kaçırdı.
" Kalkalım mı?"
"Tamam kalkalım."

Arabaya bindiğimiz de ikimiz de konuşmuyorduk. Birer kadeh şarap içimiştik. O nedenle arabayla dönüyorduk. Her şey çok güzeldi. Yol boyunca hiç konuşmadık. Belki de içinde bulunduğumuz anı, bozmak istemiyorduk.

Hotele geldiğimiz de, resepsiyondan anahtarları aldık. Asansörden indiğimizde, koridorda yürüyorduk. Tek kelime etmemiştik. O koridorun bitmesini istemiyordum. Odaya tek girmek istemiyordum. Deli gibi özlemiştim onu. Bir olmamızı, tek vücut olmamızı özlemiştim.

Odanın önüne geldiğimizde, zar zor ağızımdan: "İyi geceler." çıktı.
"Teşekkür ederim. Bu akşam için" dedi.
Gülümsedim.

Bu akşam çok güzeldi. Onu deli gibi istiyordum. Anı bozmamak için, bardan beri tek kelime edememiştim. O da bana ayak uydurmuştu. Odanın önüne geldiğimiz de, akşam için teşekkür ettim. İkimizde kapılara yöneldik. Kart sesi yankılandı. Kapılarımız açıldı. Onsuz bu kapıdan girmek istemiyordum. Birbirimize sırtımız dönüktü. Aynı anda birbirimize döndük. Gözlerimiz birleşti. Maviliklerin de yine arzu vardı.

İstemiyordum bu odaya, onsuz girmeyi. Yavaş hareket ediyordum. Kafamı çevirdiğimde göz göze geldik. Orman gözlerinde takılı kaldım. Aynı anda birbirimize doğru yürüdük. Dudaklarımız birleşti. İkimiz de istiyorduk. Dudaklarımı dudaklarından ayırmıyordum. Sanki biraz ara versem, bir daha öpemeyecekmişim gibi. Aynı arzuyla karşılık veriyordu. Biz birbirimizi çok kırmıştık. Ama aşkımız, kırıklarımızı tamir edecek güçteydi.

Dudaklarımızı ayırmadan, odasına girdik. Kapıyı kapatmamla, vücüdunu kapıyla , bedenim arasına sıkıştırdım. Ellerim bedeninde dolaşıyordu. O ise ellerini boynumda dolaştırıyordu. Boynundaki flarını çıkardım. Dudaklarımı boynuna götürdüm. Tüm özlemimi dindirmek istercesine, emiyordum. Dudaklarından inilti çıkıyordu. Tulumunun fermuarını açtım. Üst kısmını çıkardı. İç çamaşırıyla, karşımdaydı. Benim üstümdekileri çıkarıyordu. Bedeni ateş gibiydi. Aynı benimki gibi.
" Rüzgar.." sesi istekli çıkmıştı. Ellerimle yanaklarından tutup, gözlerinin içine baktım.
" Seni seviyorum. Seni istiyorum. Sen benimsin."
" Seni seviyorum. Kalbimden her çıkarmaya çalıştığımda, daha da yerleştin oraya."

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now