Benimle Evlenir Misin?

17.1K 435 6
                                    

Odaya girdiğimde Rüzgar karşımdaydı. Odada kimseyi beklemediğim için ; irkildim. Elimle damağımı çekip: " Korkuttın be adam."

Hiç bir şey demeden, yanıma gelip; öpmeye başladı. Özlemini dile getiriyordu. Zar zor dudaklarımı ayırdım:" Aşkım bi dur. Şimdi gelen olacak."
Maviliklerini dikti. Her zamanki gibi arzu vardı: " Sen ne diyorsun kadın? Ben senden ayrı kalmış günlerimi , yaşanmamış farz ediyorum. Dün akşam boş yatakta uyuyamadım. Kokuna hasretim. Dur bari içime çekeyim." sarıldı. Saçlarımı öpüp, kokluyordu.
Ellerini popomda hissettim:" hey!! kendine gel, dedim sana."
" Gelemiyorum. Sende beni bu kadar çıldırtmasaydın. Kalbe zararsın kadın."
Gülümsedim. Bu adam gerçekten uslanmazdı.
Elini belime sarıp, gözlerime bakarak:" Hem durmamı istiyorsan, bu akşam görüşelim. Yoksa asla kollarımdan ayrılamazsın."

Tek kaşımı havaya kaldırdım:" Bu bir tehdit mi?"
" Hayır aşkım. Hem bence kabul etme, hemen burda özlemimi gidereyim. Çok daha güzel olur." Sırıtıyordu.
" Tamam. Akşam haberleşiriz. Hadi şimdi çık ,bir gelen olacak."
" Tamam o zaman. Akşama kadar, idare etmem için; küçük bir öpücük." Bide elini havaya kaldırmış. Parmaklarını birbirine yapıştırmış, küçük diyor. Karşımda sanki 5 yaşında bir çocuk duruyordu.
" Küçücük."
Aynı işareti ona yapıp , söylemiştim.

Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırırken; gözlerimi kapattım. Öpmeye başladı. O kadar istekli öpüyordu ki. Dilini ağzımın içinde dolaştırıyordu. Bu adama karşı koyamıyordum. Ellerimi boynuna doladım. Sözde küçücüktü. Ona karşılık veriyordum.

Kapının açılma sesiyle irkildim. Hemen ittirdim Rüzgar'ı. Sema kapıyı açarken konuşuyordu:
" Zeynep hanım ifadeni almaya geldim." kapıyı açtı. Bizi görünce:" Oha oha. Hastahaneyi kırklamamız lazım."

Allahım yerin dibine girmiştim. Sema bunu ,bana senelerce kullanırdı.
" Sema.."
" Valla ne Sema. Ne demek telefonları yüzüme kapatmalar açmamalar."

Rüzgar araya girdi:" Semacım ben izin vermedim. Şimdi siz Zeynep ile bir konuşmaya başlasanız ; en az 2 3 saat. Yahu balayındasınız. Eminim daha iyi işleriniz vardır. "
" e tabi eniştem ,orda haklısın. Valla sizin de, Ankara'daki işleriniz iyi gitmiş bakıyorum. Devam ettiğinize göre."

Allahım ben nereye düştüm. Bunlar ne konuşuyordu böyle.
" Hem de çok iyi gitti , baldız."
Sırıtıyordu.
" Siz ne diyorsunuz be?" diye cırladım.
" Ne diyoruz aşkım. Sempozyumun çok iyi geçtiğini anlatıyorum."
Rüzgar , Sema'ya göz kırptı.
" Yavrum. Sen ne anladın ki? Biz sempozyumdan bahsediyorduk. Senin düşündüğün başka bir şey varsa? Bilemeyiz."
Rüzgar ile Sema gülüyordu. Bunlar ayak üstü beni mi? Oyuna getiriyorlardı.

Ellerimi önümde birleştirip: " Maşallah siz ikiniz bana karşı; ne güzel bi ikili oldunuz. Hem bana numara yapmayın. Ben ikinizin de , ne edepsiz olduğunu bilmez miyim?"
Rüzgar ile Sema birbirine bakıp, aynı anda:" Haklı"
Gülmeye başladık. Bunlar benim canımdı.

" Hadi ben sizi yalnız bırakayım. Şirkette işlerim vardı. Akşam haberleşiriz aşkım." yanağımdan öpüp çıktı. Numaracı işi varmış. Sanki Sema'yı bana sattığını anlamadım. Sema'nın sorularından kurtulmak için yaptı.

" Zeynep hanım, eski kocanız ve yeni sevgilinizin arkasından, melül melül bakmanız bittiyse; şimdi sizi sorguya alayım. Anlat kız çatlattın."

" a öyle kuru kuruya olmaz. Hadi gel dışarda öğle yemeği yiyelim. Rahat rahat konuşalım. Tam senin istediğin gibi kelimesi kelimesine." kahkaha attım.

" Kızım bu adam sana yarıyor. Gözlerinin içi gülüyor. Gudubet Zeynep."
İkimizde kahkaha patlatmıştık.

Hastahaneden çıkıp, yemeğimizi yedik. Tabi ben genel çerçeve olarak anlattım. Her ne kadar Sema, belden aşağı detay istese de, herşeyin bir sınırı var canım yani. Sema' da balayını anlattı. İkimiz de mutluyduk. Güzel olan tarafı buydu.

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now