Kıskanma Sırası Sende

18.3K 481 17
                                    

Asansöre bindiğimiz de, bizle beraber bir çift daha bindi. Asansörün arkasında durduk. Öndede çift gidecekleri kata bastılar. Bizden önce ineceklerdi.

Popomda el hissettim. Bakışlarımı çevirdiğim de sinsice bakan mavilikleri gördüm. Bu adam beni çıldırtacak. Sinirli sinirli bakıp, elini tuttum. Çekitmeye çalışıyorum, bana mısın demiyor?
Önümde insanlar var bir şey de diyemiyorum. Resmen temas bağımlısı bir kocam var.

Asansörün sesiyle kapılar açıldı. Önümüzdeki çift indi. Kapının kapanmasıyla:" Ne yapıyorsun sen? Gerçekten delirdin. Hiç utanmada kalmadı. İnsanlar görseydi."

Konuşuyorum ama, sanki beni dinlemiyor gibi.
Bana dönüp bir adım attı. Sanki nereye kaçacaktım.
Eliyle kadınlığıma bastırıp: " Sen tanga mı giydin?"
Eli kadınlığımdaydı. Alttan sıcak basmaya başlamıştı. Asansörün durmasıyla, hemen elini çekip; yanımdaki yerini aldı.

Maviliklerindeki sinsilikle bana bakıyordu. Asansörden inip, yürüyorduk. " İstersen tanga mı çıkarıp eline vereyim kocam?"
Gözleri açıldı. Bu sefer sırıtma bana geçmişti.
" Delirtiyorsun kadın beni."
Yan bi bakış atıp, gülümsememi devam ettirdim.

Restauranta geldiğimizde:" Gel aşkım ordalar."
Bi masaya doğru gidiyorduk. Kadın ve adam vardı. Adam bizden biraz büyük gibiydi. Yanındaki kadın biz yaşlardaydı. Belki bizden de küçük. Oha göğüs dekoltesi değildi; resmen kadının göğüsleri ortadaydı.

" Merhabalar iyi akşamlar." dedi Rüzgar.
Kadın hemen kalkıp:" Ah hoşgeldiniz Rüzgarcım." deyip sılap şulup öptü.
Rüzgarcımmış.  Farkında olmadan Rüzgar'ın elini sıktım. Ne öptürüyodu kendini.
" Kenan Bey eşim Zeynep. Eda hanım da, Kenan beyin kardeşi."
Aferin, Eda yada cımlı bir şey deseydi görürdü.
" Memnun oldum deyip, tokalaştık."
Eda beni baştan aşagı bir süzdü zaten.
" Rüzgar, hanım da ne oluyor. Ankara'da anlaşmıştık bu konuda."
Rüzgar benim sandelyemi tutup oturttu. Ankara'da neler olmuş. Akşam ifadesini alacaktım.

Yemeklerimizi sipariş ettik. Eda baygın baygın, resmen kocama bakıyordu.
İş konuşmaya başladılar. Ben de dinliyormuş gibi yapıyordum. Oldum olası şöyle iş muhabbetlerini sevmezdim.

" Gerçekten eşin çok güzelmiş. Çok yakışmışsınız Rüzgar. Allah bir yastıkta mı kocatsın derler." Kenan bey beyefendi tavrıyla, bize iyi dileklerini iletiyordu.
" Öyle derler. Çok teşekkür ederiz."

" ee nasıl tanıştınız. Valla Rüzgarcım daha 2 3 ay önce Ankara'daydın. Hayatında biri yoktu. Çok şaşırdım." elini Rüzgar'ın elinin üzerine koyup sordu.

Rüzgar elini yavaşça çekti. Buna bozuldu Eda.
"Edacım. Biz buna aşk diyoruz. Bizimki ilk görüşte aşktı ve uzatma gereği duymadık. A bu arada Edacım dememin sakıncası yok dimi?" tıslar gibi çıkmıştı sesim. Yanımdaki kocam ise gülmemek için dudaklarını ısırıyordu.
Verdiğim mesajı anlamış gibi, tebessüm etti sadece.

Konuşmalar devam ediyordu. Şunun cımlı konuşmalarından gına gelmişti artık. Sanki ben yokmuşum gibi, Rüzgar'la konuşuyordu. Şimdi allahı var, Rüzgar hiç bir tepki vermiyor. Çoğu konuşmasını duymamazlıktan geliyordu.
Eda izin isteyip kalktı. Şuna haddini bildirmenin zamanı gelmişti.

Ardından bende kalktım. Rüzgar'ın bana ne oluyor, bakışlarına aldırmadan gittim. Tuvalete girdiğimde yoktu. İşini hallediyordu herhalde. Çantamdan rujumu çıkarıp, sürmeye başladım. Tuvaletin kapısı açıldı. Aynadan gözgöze geldik. Aynı onun gibi sahte bi sırıtış yüzüme yerleştirdim.

" ah Zeynepçim sende mi burdaydın?"
Ellerini yıkıyordu. Aynadan birbirimize bakıyorduk.
" Edacım, masada ben yokmuşum gibi davranmayı bıraksan iyi olur. Ayrıca kocamla da mesafeni koruyacaksın. Öyle Rüzgarcımlı konuşmalar, temas etme çabalarını bıraksan iyi olur. Öyle şeylerden hiç hoşlanmam. Siz hem iş arkadaşısınız. Bir samimiyetiniz yok. O senle nasıl sizli bizli konuşuyorsa; aynı şekilde sende konuşacaksın. "

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?حيث تعيش القصص. اكتشف الآن