Doğum Günü

19.1K 501 6
                                    

Günler geçiyordu. Rüzgar'da ben de yoğunduk.
Yine yoğun bir iş günüydü. Biraz nefes almak için bahçeye çıktım.

" Zeynep yorgun görünüyorsun."
" a evet Metin. Bu aralar yoğun geçiyor."
Metin hastahanenin çocuk doktoru.
" Al iyi gelir yorgunluğa." elindeki kahvelerden bir tanesini uzattı. Bir kahveye şuan hayır diyemezdim. Havadan sudan konuşurken, arkamdan bir ses duydum.
" Sevgilim." kafamı çevirdiğimde aşık olduğum adam karşımdaydı. Metin'e ters bakışlarını söylememe gerek yok herhalde.

" Hoşgeldin aşkım. Bu ne güzel süpriz." yanağından öptüm.
Metin'e bakmaya devam ediyordu.
" Tanıştırayım doktor Metin. Hastahanenin çocuk doktoru."
" Metin , eşim Rüzgar."
Metin biraz da şaşırmış bi şekilde:" Eşin mi? "
" Eşiyim doktor. Niye bu kadar şaşırdın anlamadım." Sesi karşısındakini dövecekmiş gibi çıktı. Beline sardığım elimle bir çimdik attım.
" Zeynep'in evli olduğunu bilmiyordum. Gerçekten çok şanslısınız."
Tamam Rüzgar'a kızıyordum ama, Metin'de neden bu kadar uzatıyordu anlamıyordum. Bana karşı ilgisinin farkındaydım ama, anlamamazlığa vurdum.

" Evet şanşlıyım ve izin verirsen karımı görmeye gelmiştim." karımı o kadar baskılı söyledi ki. Benim der gibi.
" a şey tabi. Görüşürüz Zeynep." arkasını dönüp uzaklaştı.

" Kim bu sikik herif."
" Aşkım hastahaneden dedim ya. Boşver onu şimdi sen neden geldin?"
" Ben karımı özleyeyim geleyim. Yanında ona baygın baygın bakan, yavşağın birini göreyim."
" Rüzgarrr"
" Bak bide evli olduğunu bilmiyormuş. Elindeki yüzükleri de mi görmüyo. Bi dakka senin yüzüklerin nerde?"
" Aşkım ameliyattan çıktım. Ameliyata girerken takmıyorum biliyorsun."
" Genel kurulda karar aldırcam. Senin odandaki tabelayı değiştircem. Rüzgar Aksoy'un karısı Zeynep Karadağ Aksoy yazdırcam."
" Saçmalıyorsun gerçekten." şu kıskanç halleri hoşuma gidiyordu.
" Hadi ne zaman çıkacaksın. Bu arada şu iddayı yerine getirsen mi diyorum? Sanki yenildiğini unuttun gibi."

Kaşlarımı çattım. Tamam bekle, hazırlanıp geliyorum. Yemeğini ısmarlayayım da, artık şu başıma kakmaların bitsin.

Sen görürsün iddaayı. Hazırlanıp yanına gittim.
"Ben götüreceğime göre, arabayı ben sürüyorum süpriz."
Kafasını sallayıp anahtarları uzattı bana. Sen şimdi göreceksin süprizi Rüzgar ağa.

Arabayı pidecinin önünde durdurduğum da şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
" Pidecide yemek yiyeceğimizi söyleme doktor."
Gülümseyip:" Evet Rüzgar ağa. Sonuçta yemeğine girdik. Neresi olduğu hakkında konuşmadık. Hem ben senin gibi patron değilim; doktor maaşımla bu kadar."
" Sen şaka yapıyorsun. Yahu tamam gel. Güzel bi yere gidelim. Ben ödeyeceğim kadın."
" Sonuçta kaybettim. Öyle şeyi kabul edemem. Hem yer, mekan farkeder mi? Biz olduktan sonra."
" Her zaman nasıl dediğini yaptırıyorsun? şaşırıyorum kadın."
" e çekiciliğimi inkar edemezsin."
" Kesinlikle."

Arabadan inip pideciğe girdik. Tabi her zaman olduğu gibi Rüzgar ağa burada da tanınıyordu. 2-3 masayla selamlaştıktan sonra, oturabildik.
Yemeğimizi yedikten sonra, Konağa doğru yola koyulduk.

Yemeğe gelemeyeceğimizi haber vermiştik zaten. Evdekiler yemişler. Çaylarını içiyorlardı. Bizde onlara katıldık. Hoş sohpetin ardından odamıza geçtik.

Yarın benim doğum günümdü. Ama Rüzgar hiç bir şey söylememişti. Tamam aramızda böyle bir muhabbet geçmemişti ama, sonuçta ben onunkini Rohin'den öğrenmiştim.

Üstümüzü değiştirdikten sonra yatağa uzandık.
" a aşkım unutuyordum. Yarın..."
Ve evet doğum günümü biliyordu. Heyecanla yüzüne baktım.
" Yarın çok yoğun geçecek ,toplantılarım da var. Ama akşam yemeğe yetişmeye çalışcam. Haberin olsun sevgilim."
Dumur olmak diye buna derim. " Yarın çok yoğun olacaksın yani."
" Evet aşkım. Hadi gel de bu akşamı değerlendirelim."

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin