Gelinağa Zeynep Aksoy

27.8K 680 16
                                    

Rüzgar karmaşık duygular içindeydi. Konak boşalmış; davetliler gitmişti. Merdivenleri çıkıyordu. Aklında Zeynep vardı. Reyhani oynarken birbirlerine nefretle bakmışlardı. Zeynep huzursuzdu, farkındaydı. Ona tabiki de dokunmayacaktı. Ama onun canını yakmak için, biraz oyun oynayacaktı.

Elini kapı koluna koyup indirirken, derin bir nefes aldı. Kapıyı açtığında karşısında, elinde gecelikle Zeynep duruyordu. Bir insana gelinlik bu kadar yakışabilirdi.

Zeynep şaşkın biçimde, elinde gecelikle duruyordu.
Rüzgar:" oo doktor bu kadar aceleci olacağını bilseydim, bekletmezdim."

Zeynep kendi kendine kızıyordu. Ne vardı odaya bakacak, hemen üstünü değiştirseydi keşke.
Rüzgar Zeynep'in yanına yaklaşıp tam karşısında durdu. İkisi de nefretle birbirine bakıyordu.

Zeynep:" Sakın bana dokunayım deme. "
Rüzgar:" Sana dokunmak mı? Kendini bu kadar önemseme doktor. Hem bunca yıl , İstanbullar da ne yaptın allah bilir."  demesiyle yüzüne bir tokat indi.

Zeynep bir adım daha yaklaşıp, işaret parmağıyla Rüzgar'ın göğüsüne vuruyordu:" Sen kim oluyorsun da, benim namusum hakkında konuşuyorsun. Seni daha önce de uyarmıştım. Sen benim namusuma, laf söyleyecek en son kişi bile olamazsın. Bir daha ağzına alırsan, yemin ederim seni öldürürüm."

Rüzgar istediğini yapmıştı. Canını acıtmıştı kadının. Orman gözleri sanki ateşe vermişti.
Rüzgar kolundan tuttu:" Sakın bir daha bana tokat atayım deme, sonuçlarına katlanırsın."
Rüzgar kolunu sıkmamıştı ama tutmasıyla Zeynep'in yüzü acı bir ifade almıştı. Parmak uçlarına baktığında kapatıcı vardı.
Gözlerini Zeynep'in koluna çevirdi. Üzeri kapatılmış, morluk olduğunu gördü:" Bunu kim yaptı?"

Zeynep adamın söylediğini anlamamıştı. Koluna baktığında sürdüğü kapatıcının açıldığını, morluğun görüldüğünü gördü:" Bir de soruyor musun? "
Rüzgar kendine kızdı. Geçen gün Yusuf itiyle gördüğünde çıldırmıştı. Farkında olmadan sıkmıştı. Bilmeden bir kadına zarar vermişti.

Rüzgar:" Özür dilerim."
Zeynep'in kızgınlığının yerini şaşkınlık almıştı. Bu adam kendisinden özür mü diliyordu?

Rüzgar geri gidip çekmecede bulunan çakıyı aldı.
Zeynep kendisine dönen adamın elinde çakıyı gördü. Bu adam ne yapmaya çalışıyordu.

Zeynep:"Ne yapıyorsun?"
Rüzgar şaşkın bir şekilde kendine bakan kadını gördü:" Karıcım herkes sabah bizden çarşaf bekliyor. A yok normal olarak yapalım diyorsan bilemem."
Zeynep, hak verdi adama. Burası Mardin , sabah herkes onlardan bunu bekliyordu.

Rüzgar ceketini çıkarıp, gömleğinin düğmelerini açtı. Gömleğini çıkardı.
Zeynep önünde soyunan adama baktı. Vücudu kaslıydı. Bir gram yağ yoktu. Dalmış bakarken.
Rüzgar:" Çok mu beğendin. Gözlerini alamıyorsun."

Zeynep sesi duymasıyla kendine geldi. Gerçekten de ne yapıyordu böyle.
Zeynep:" Saçmalama ne yaptığına bakıyorum. Elini kessen olmaz mıydı?"
Rüzgar:" Allah allah ben bunu neden düşünemedim acaba. Dur daha iyi fikrim var. İstersen alnımı keseyim. Yarın da size kanlı çarşaf vermek için, elimi zaten görürdünüz. Biz anlayın diye, direk alnımı kestik deriz?"

Zeynep kendisiyle dalga geçen adama sinirli sinirli bakıyordu.
Rüzgar:" Sen bu zekayla nasıl tıpbı birincilikle bitirdin bilemiyorum."
Rüzgar ağzından çıkanla beraber, pot kırdığının farkına vardı.
Zeynep karşısındaki adama baktı. Nerden biliyordu okulunu 1. lik ile bitirdiğini:" Sen , sen nerden biliyorsun benim okulu 1. lik ile bitirdiğimi."

Rüzgar gerilmişti. Evet senin hakkında araştırma yaptım orda yazıyordu diyemezdi.
Rüzgar:" Annen herhalde anneme söylemiş. Seni överken, annemden duydum. Ya gerçekten şimdi bütün sorunumuz bu mu?"

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now