Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?

Nefretim, Aşka dönüştü

Giyinme odasından çıktığımda Rüzgar giyinmişti. Siyah paltolon, beyaz keten gömlek, beyaz spor ayakkabılar.. Benim kocam gerçekten yakışıklıydı..
Benim onu süzdüğüm gibi o da beni süzmüştü. Üzerime dizlerimde biten elbise giymiştim. Makyaj masasına oturup, makyajımı yapmaya başladım.

Boynuma bir flar takmıştım. Morlukları saklamak için. Aynadan baktığımda her hareketimi izliyordu.
Yanıma yaklaştı, boynuma hafif öpücük kondurdu.
" Özür dilerim, bu kadar iz bırakacağımı düşünmedim. Bu kadar güzel olman, kalbime zarar kadın."
" Özür dileme, senin sırtındakileri de ben yaptım sonuçta ve pişman değilim bunu da bil." Ellerimi boynuna doladım. Küçük bir öpücük dudaklarına kondurdum.
Kahkaha attı. Bende kahkahasına eşlik ettim. Son rujumu sürüp kalktım. " Hazırım , hadi çıkalım."
Belimden tutup kendisine çekti. " Çıkmayalım, güzelliğini benden başka kimseler görmesin." boynuma dudaklarını değdirdi.

Elinden tutup merdivenlerden indik. İkizler okula gitmiş olmalıydı. Havluda Delal anne ile daye oturuyordu. Bizi görünce gülümsediler.
Allahım yüzümden anlaşılıyor mu ki. Ay ne saçma sapan şeyler düşünüyordum.
" Daye neden kalktın yataktan, dinlenseydin ya." Rüzgar hafif kızgın ifadeyle.
" Oğlum yok bir şeyim. Dünden beri yat yat sıkıldım yahu. Odada yatmak bana göre değil. Hem endişelenmeyin. Sizin çocuklarınızı görmeden bana bir şey olmaz."
Ne demişti o çocuk mu?
"Merak etme babanne çalışmalar son hızıyla devam ediyor." yüzündeki sırıtmayla Rüzgar.

Elimle karnına vurdum. Yerin dibine girmiştim. Karşımdaki kadınlarda yüzlerinde memnuniyet vardı.

" Anne biz dışarıya çıkıyoruz. Yemek yiyip, Zeynep'in hastahaneye gitcez evrak işleri için."
Delal hanım:" Tamam oğlum. Kolay gelsin size. Bi de oğlum Dilan hanım aradı. Biliyorsun sizin düğününüzden 1 hafta sonra yapılacaktı Yağmur'un düğünü, fakat o zaman Yağmur, ailem gelemedikten sonra düğün istemem demişti. Dilan hanım, kızların içinde kalır. Düğün yapalım dedi. Sen ne dersin?"

Heyt be anneme bak sen. Çok güzel düşünmüştü. Ben bile o nefrette bile gelinliğimi giymiştim. Yağmurlar ise birbirlerini ilk günden beri seviyorlardı. En çok onların hakkıydı düğün.
" Tamamdır anne siz bilirsiniz. Ne zaman uygunsa, bizim için de uygundur." dedi Rüzgar.
Delal anne sevindiğini belli ediyordu. Müsade isteyip çıktık.

Yürürken:" İyiki sen." dedim Rüzgar'a. Hiç bir sorun çıkarmamıştı düğünle ilgili ve annesini çok mutlu etmişti.
Arabanın kapısını açarak beni bekledi. Arabaya otururken:" Esasında iyiki sen orman gözlü."

Dilşan hanım:" Gelin bunlar olmuş. Yüzlerindeki gülümsemeyi görmedin mi?"
Delal hanım:" Ana hakkat mi diyorsun. Nerden anladın?"
" Gelin, gelin sen unuttun herhalde o günleri. Yol yorgunluğu öğlen 2 ye kadar olmaz. Hem görmedin mi oğlun gevrek gevrek gülüyordu. Kız da yüzümüze bakamıyordu utancından. Boynundaki flarıda görmedin mi?"
"Valla ana polis gibi kadınsın. Bu ne dikkat. Ay allahıma şükürler olsun."
İki kadın gülüştüler.

Zeynep ile Rüzgar araba da gidiyordu. Zeynep olanlara daha inanamıyordu. Yüzünde gülümsemesi ile yola bakıyordu.
" Çok mutlusun hanımağam." Rüzgar ima ederek söylemişti. Zeynep anlamıştı.
Tek kaşını kaldırarak:" Evet mutluyum ağam. Bunun için sana teşekkür mü etmem gerek?" dudağının kenarını ısırdı. Olanlar aklına geldi.
Rüzgar arabayı sürerken kadına baktı:" Şunu yapma Zeynep."
"Neyi?"
"Dudağının kenarını ısırmayı. Aklıma başka şeyler getiriyorsun. Şimdi arabayı konağa çeviririm ve seni odamızdan çıkarmam."
Sahte bir kızgınlıkla:" Sen hep böyle edepsiz miydin? Yoksa ben mi fark etmiyordum. Hem yok öyle Rüzgar ağa, bana güzel bir kahvaltı ısmarlamadan olmaz. Karnım çok aç çünkü."

Rüzgar tebessüm etti. Zeynep'in telefonu çaldı.
" Efendim yengelerin bi tanesi."
Havin heyecanlı sesiyle:" Kız Zeynep, Ateşler anlattı sen dün neler yapmışsın öyle. Bizim kurt Rüzgar ağayı, kuzu yapmışsın. Yeminle anlatırlarken şok oldum. Kız adamı ne yaptın ettin, deli ettin kendine."
Yengem o kadar heyecanlı konuşuyordu ki. Kulaklıktan gelen sesi en aza indirdim.
" İyi yenge. Karnındaki ufaklık ne yapıyor bakalım. Kontrole gittin mi?"
" Kız ben ne diyorum, sen ne diyorsun. Ay dur dur. Sakın yanında Rüzgar ağa var deme bana."
" Aynen öyle yengecim."
" Ay tamam hadi ben kapatıyorum." demesiyle telefonu kapattı. Bu kadın böyleydi işte.