Beni Bırakma

17.8K 495 17
                                    

Elimizde poşetlerle mağazdan çıkıyorduk. Zeynep beni durdurmasa, bütün mağazayı alacaktım. Kapının önüne çıktığımızda. Hızla geçen bir arabadan silah sesleri duyuldu. Korumalar silahlarına davranıp, arkalarından ateş ediyordu.
Ne olduğunu anlamamıştım. Poşet sesiyle kafamı çevirdiğimde, Zeynep'in karnından kan geliyordu.
Onu tutmamla yığılması bir olmuştu.

"Zeynep, Zeynep. Sakın, sakın gözlerini kapatma." Poşetlerden bir tanesinin içinden, kumaş parçası alıp ; yarasına bastırdım.

" Ambulans , ambulans..." çaresizce bağırıyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Sevdiğim kadın ; kanlar içinde, kollarımdaydı.
Ambulansın sesini duymamla kendime geldim. Zeynep'i kollarımdan aldılar. Ambulansın arkasından sadece bakıyordum.
" Ağam, ağam gidelim." Rıza'nın sesiyle, arabaya koştum.

Hastahanenin bahçesine girdiğimde ambulansın kapıları açıldı.
" Karım, karım hamile."
Hemen ameliyathaneye soktular. Kapı açılınca giriyordum.
"Siz burda bekleyin."
Kapı kapanmıştı. Öylece duruyordum.
Koridordan 3-5 doktor ameliyathaneye giriyordu. Yüzleri tanıdık gibiydi.
Selin'i fark ettim. " Selin kurtarın onları yalvarırım."
" İyi olacaklar meraklanma." ameliyathaneye girdi.

Ayaklarım beni taşımıyordu. Duvarın önüne çöktüm. Gözyaşlarım akıyordu: " Sakın, sakın beni bırakmayın."
Omuzlarımda bir el hissettim. Kafamı kaldırdığım da Elif'i gördüm.
" Merak etmeyin. Hocam çok güçlüdür. Sizi o kadar seviyor ki, sizi bırakmaz."
Başımı salladım. Ellerime baktığımda kan vardı. Sevdiğim kadının kanı. Koridordan sesler geliyordu.
" Oğlum."
" Anne, anne Zeynep'in kanı. İçerde. Anne beni bırakırsa, ben yaşayamam."
" Oğlum, Zeynep çok güçlüdür. İyi olacak."

" Kızım, Zeynep'imm." Dilan annenin sesi koridorda yankılandı. Sevdiğimin adını söylediğinde, sanki kalbime bıçak batırmışlardı.
Civan, beni yerden kaldırıp, yakama yapıştı: " Kim, kim yaptı bunu? Sen neden koruyamadın kardeşimi?"
Hiç bir şey diyemiyordum. Koruyamamıştım.

Herkes Civan'ın kollarından beni kurtarmaya çalışıyordu. Ben ise o kadar hissizdim ki...

" Yeterrrr." Dilan annenin sesiydi. " Benim kızım içerde can çekişiyor. Sen burda ne yapıyorsun Civan.? Görmüyor musun? Rüzgar'ın halini."

Bi çığlık koptu. Hepimiz baktığında, Havin duvara yaslanmış ayakta zor duruyordu.
Havin:" Civan suyum geldi."
Doktorlar koşturdu. Havin'i aldılar.

Dakikalar geçmek bilmiyordu. Bi ara Elif geldi. Ameliyatın devam ettiğini söyledi. Havin'den de haber gelmişti. Çocuğunu doğurmuştu. İkisi de iyiydi.

2 saat geçmişti. Delirecektim artık. Amelıyathanenin kapısını yumruklayıp: " Yalvarırım bir şey söyleyin." diye bağırıyordum.
Gökhan ile Kuzey beni tuttular:" Kardeşim sakin ol. Böyle yaparak daha da zorlaştırıyorsun."
" İçim yanıyor Gökhan."

Ameliyathanenin kapısı açıldı. Selin ve hastahanenin başhekimi çıktı.
" Selin, Zeynep ile bebek nasıl."
Yüzünde anlam veremediğim bi ifade vardı
" Selin konuşsana."
" Rüzgar, Zeynep iyi kurtardık. Ameliyat iyi geçti. Ama bebek..."
Ama bebek demişti. "Hayır sakın, sakın söyleme. Ben, ben Zeynep'e nasıl söylerim."
"Üzgünüm." yanımızdan ayrıldı.
Babam gelip sarıldı: " Güçlü ol oğlum. Zeynep'in sana ihtiyacı var."
" Ben nasıl Zeynep'e söylerim baba."
Herkes ağlıyordu.

Koridorda Rıza'nın geldiğini gördüm. Gökhan'a bir şeyler söylüyordu. Yanlarına gittim.
" Nerdeler?"
Gökhan: " Kardeşim ben halletcem."
Ellerimle yakasını tutup:" Nerde dedim."
" Depoya götürdük. İstanbul'daki ihale için."

Hızla arabaya doğru gittim. Gökhan ile Rıza'da bindi. Depoya geldiğim de, 4 adam sandalyeye bağlanmış haldeydi.

Patronlarına saldırdım. Bütün hıncımı almak istercesine. Bebeğimin katilleri. Rıza'nın belinden silahı alıp, ateş ettim. İçim soğumamıştı. Ellerimdeki Zeynep'in kanına, bu pisliğin kanıda bulaşmıştı.
"Bunları polise teslim edin. Ben sizin gibi katil değilim. Sizin pis kanınızı bulaştırmayacağım. Ayağınızdan vurduğuma şükredin."
İçimdeki acıyla bağırıyordum.

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें