Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?

Mardin

2 saatlik uçuşun ardından Zeynep uçaktan inmişti. En son 8 ay önce gelmişti ve burayı ne kadar özlediğini fark ediyordu.

Bavulunu alıp çıkışa doğru giderken, ileride bir hareketlilik oluyordu. "Doktor yok mu? Adam düştü" diye kalabalıktan biri bağırıyordu. Zeynep koşarak sesin geldiği yöne doğru gitti. Kalabalığı aşıp baktığında , yer de bi adamın olduğunu gördü.

"Çekilin ben doktorum. Genişleyin alanı açın, nefes alanını genişletin" diye bağırdı. Kalabalık bir anda açıldı. Adama baktığında nefes darlığı çekiyordu. Astım krizi gibi görülüyordu. "İlacınız, ilacınız nerde?" Dedi Zeynep.

Başında kendine seslenen birini duydu. Eliyle ceketinin cebini gösterdi. Zeynep anlamıştı. Elini adamın ceketinin cebine attığında , astım için kullanılan havayı aldı ve adamın ağzına sıktı. Adam ciğerlerine çektiği havayla , kendine geliyordu. Gözlerini açıp , kendine geldiğinde yeşil gözlerle karşılaştı.

"Şimdi daha iyi misiniz?" Dediğinde, adamın ona boş boş baktığını gördü. Adam kendine gelemezken ; bi anda toparlanıp "ben,ben iyiyim teşekkür ederim" dedi.

Zeynep rahatlamanın verdiği hizla , derin bir nefes verdi. Adam , yüzüne çarpan bu nefesi , içine doğru çekti.

Zeynep:"yavaşça kalkın. Şurdaki sandalyelere oturun"

Etraflarındaki 2 3 kişi , adamı tutup sandalyeye oturttular. O arada havaalanının sağlıkçıları gelmişti. Zeynep durumu onlara anlatıyordu. Adam karşısındakı kadına bakıyordu. Giyimi kuşamı,hareketleri hiç buralı gibi değildi. Büyülenmişti sanki...

Zeynep adama dönüp:" tekrardan geçmiş olsun. İyi günler"
"Ben tekrardan teşekkür ederim. Her şey için. Adım Yusuf. Teşekkür için ne yapabilirim?"
Zeynep:" ben sadece doğru zamanda , doğru yerdeydim o kadar. Teşekkür etmenize gerek yok. Bu benim mesleğim. İyi günler size" deyip çıkışa doğru yürümeye başladı.

"Ağam ağam iyi misin? " dedi adamlardan biri.
Yusuf:"iyiyim bir şey yok"
"Yusuf bey hastahaneye gitmemiz gerekir. Tahlil yapmak için" dedi sağlıkçılardan biri.
Yusuf:" gerek yok iyiyim ben "
Zeynep'in gittiği yöne doğru baktığında kadın yoktu. Ne ara gitmişti.
"Siz doktor hanımı tanıyor musunuz?" Diye sordu.
"Hayır efendim. Hafta sonu kongre var. Şehir dışından bir çok doktor geldi. Herhalde onlardan biridir" dedi sağlıkçı.

Zeynep taksiye binip:"Karadağ konağına lütfen." Dedi
"Peki abla."
Yolda giderken, Zeynep buraları ne kadar çok özlediğini düşündü. İşlerinin yoğunluğundan dolayı, pek fazla gelemiyordu. Fakat ailesi 2 3 ayda bir İstanbul'a , Zeynep'i görmeye geliyordu.

Bugün yine doktor olmanın , ne kadar güzel bir şey olduğunu düşünüyordu. Hiç tanımadığı birine yardımı dokunmuştu. Yine "iyiki doktorum" diye içinden geçirdi. Bu düşüncelerdeyken , taksi durdu. Özlediği konağın önündeydi.

Kapıdaki adamlar taksiye baktıklarında, hanımlarının geldiğini görünce , taksi parasını ödeyip ,bavulları aldılar. Baş selamı verip önlerine döndüler.

Kapı açılınca , Zeynep çalışanlardan Fatma'ya sarıldı.
"Oy benim doktor kızım gelmiş, hoşgelmiş"
Zeynep:" Fatma teyzem nerdeler?"
" kuzum annen 2 gündür mutfakta. Sevdiğin yemekleri yapıyor. Babanlarda sedirde." Der demez
Ateş:"allahım! benim dünyalar güzeli ablam gelmiş" deyip Zeynep"i kucağına aldı. Çevirmeye başladı.
"Dur deli , başımı döndürdün"
"Hey millet!! Karadağ aşiretinin en güzeli geldi" diye bağırdı Ateş.

Annesi mutfaktan, babası , abisi sedirden geldiler hep birden sarılıp koklaştılar.

"Hala,hala, halam gelmiş" Hazar paytak paytak koştururken, arkasından Havin o düşmesin diye koşturuyordu. Zeynep'in boynuna atladığı gibi Zeynep çevirmeye başladı.