Nikah

16.2K 417 9
                                    

" Dur be kadın benim, korkma."
Sesini duymamla durdum.
" Sen beni öldürecek misin? "
Bakışları üzerimde gezindi. Evet şuan karşısında bornozlaydım.
" Valla bence, sen beni öldüreceksin kadın."
Eliyle üzerimi gösterdi.
" Senin ne işin var burda? Hem nasıl girdin? Adamlar görseydi."
" Senin için , ölümü bile göze alacağımı söylemiştim."
" Rüzgar , dalga geçme ne işin var burda?"
" Sence" dudağının yanı kıvrıldı. Mavilikleri gözlerimdeydi.
" Sen gerçekten saçmalıyorsun. Çıkar mısın? Biri gelecek şimdi."
" Ben kapıyı kilitledim. Merak etme."
" Yok artık. İstersen yerleş bi de."
" Sen yeter ki iste aşkım."
Sarıldı.

Dudaklarını uzatıyorken, ellerimi koydum. Dudaklarıyla ellerimi öpüyordu.
" Sen beni bugün , ne halde bıraktın bu odada. Hem kandırdın. Öpücüğümü almadan gitmem valla."
" Ben bilirim senin öpücüğünü. Hadi aşkım git."
" Senin hiç insafın yok mu kadın? Ben buraya , canımı hiçe sayıp geleyim. Sadece küçük bir öpücük almak için. Ama şu gördüğüm muameleye bak."

Çocuk gibi söylemişti. Gülümsememe engel olamadım. " Delisin sen."
" Ha şöyle aşkım. Sen hep gül. Bugünkü sinir kat sayımı doldurdum zaten."
" Nedenmiş o?"
" Neden mi? Kadın o kahve neydi? Mide kanaması geçirecektim. Hadi onu hoş görebilirim. Ama bu odada , beni kandırıp, bırakman yok mu? En çok , o koydu. Onun affı yok zaten."

" O zaman kendimi affettireyim ağam."
Şaşkınlıkla bana baktı. O da böyle bir şey beklemiyordu. Onun bu halleri , çok hoşuma gidiyordu. Bornozumun bağını çözdüm. Bornozumu , vücudumdan düşürdüm. Karşımda donmuş gibi duruyordu.

Şuanda resmen şoka girmiştim. Bu kadın , aklımı başımdan alıyordu. Bornozu çıkardığı an, vücudumun titrediğini hissettim. Arzu , bütün bedenimi yakıyordu. Hemen kollarımı dolayıp, dudaklarına yapıştım. Ellerim çıplak bedeninde gezintiye çıkmıştı. Elleriyle gömleğimin düğmelerini açıyordu. Dudaklarımı ayırmadan, kucağıma alıp yatağa götürdüm..
.............

Şuanda bizim evde , odamda, sarılmış yatıyorduk.
" Sen beni de , yoldan çıkardın be adam. Şu anda bizim evde , olduğumuzun farkındasın dimi?"
" Valla sen ol. Yer, zaman fark etmez. Hem kendini affettirme olayını , çok sevdim. Her zaman böyle , affettirebilirsin aşkım."
" Ya dalga geçme. Bi an dilini yuttun zannettim , karşımda öyle durunca."
" Sen bayılmadığıma şükret kadın. Nerde , o öpünce kızaran Zeynep. Nerde bu geyşa."
Gülümsüyordu.
" Beni sen , yarattın ağam. Senin yanında dura dura , bende edepsizleştim."
" Her şey aşktan kadın , herşey."
Kollarını sıkıca bedenime sardı.
" Aşkım hadi , gitmen lazım."
" Senden ayrılmak istemiyorum."
" 1 hafta sonra , hiç ayrılmayacağız."
" Esasında düşünüyorum da ; balayına hiç gitmesek mi? 1 hafta çiftlikten hiç çıkmayalım. Daha güzel olur."

Balayı mı? Demişti o. Kendimi toplayarak, oturdum yatakta.
" Balayı mı? Biz balayına mı gideceğiz?"
" Evet."
Sarıldım boynuna:" ya inanmıyorum."
" Dur be kadın , boğacaksın beni."
" Nereye gitçez aşkım?"
" Süpriz. Gideceğimiz güne kadar , bilmeyeceksin. Nikah günü , hemen yola çıkcaz. Her şeyi ayarladım."
" yaaaa, ip ucu ver bari."
" Hayır olmaz."
"Gıcık. Hadi kalk o zaman git. Gitme vaktin geldi."

Vücudunu ittiriyordum.
" Dur be kadın. Tamam gidiyorum."
Üzerini giyinirken, ona bakmıyordum. Trip atıyordum. İnsan bi söylerdi.
" Valla hiç öyle trip atma aşkım. Nikah günü öğreneceksin. Sende 1 hafta sonra olsun demeseydin."
" Hain."

Yanıma doğru geldi. Eğildi. Dudaklarımı öptü " Seni seviyorum."
" Dikkatli ol aşkım."
Kapıdan çıkınca bide öpücük atıyo. Ben bu adamı çok seviyordum.

Bütün hafta nikah işleriyle geçmişti. Yıllık iznimi almıştım. 1 ay. Çünkü Rüzgar , balayımızın 2 hafta süreceğini söylemişti. Nereye gideceğimizi söylememişti. Gökhan'ı bir kaç kere sıkıştırdım. O da bilmiyordu. Nikah , Rüzgarların konakta olacaktı. Aile arasında.

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now