İstanbul'a bilet

21.8K 686 6
                                    

Rüzgar çalan telefona baktı. Evden arıyorlardı. Açmadı..

Zeynep odaya bakıyordu. Her yer dağılmış, her yer de cam kırıkları vardı. İçindeki yangını södürememişti. Bilmiyordu ki cam kırıkları, yüreğündeki can kırıklarıydı...

Bundan sonra ne olacaktı. Nefretlerini birbirine dökmekten çekinmemişlerdi..
Zeynep düşünüp, yeni kararlar aldı ve hemen yarın uygulamaya koyacaktı.

Kapı çalındı. Gözyaşlarını silip, baktı.
Rohin:" Yengem gelebilir miyim?"
Zeynep başını salladı. Rohin etrafa baktığında savaş alanı gibiydi.
Rohin:" Benden istediğin bir şey var mı? Yenge."
Zeynep başını salladı hayır anlamında.
Rohin:" Yengem gel. Benim odama gidelim, Sultan ablalar da toplasınlar. Camlar bi tarafına batar."

Zeynep o kadar yorgundu ki. Hiç bir şey söylemeden, ayağa kalktı. Rohin ile beraber odadan çıktılar.
Rohin:" Yengem ben odayı halledeyim. Sen duş al iyi gelir. Bak dolapta pijamalar var giyersin." odadan çıktı.

Zeynep'e bu yaşadıkları fazla geliyordu. Tüm biriktirdiklerini karşısındaki adama haykırmıştı. İçi soğumamıştı. Pijamaları alıp, duşa girdi. Duştan çıktıktan sonra, yatağa uzandı. Gözlerini kapatır kapatmaz uykuya daldı.

Rüzgar kaç saattir nerde olduğunun farkında değildi. Eline baktığında, kanaması devam ediyordu. Arabadan bi bez çıkarıp sardı. Arabasına binip, eve doğru gitti.

Konaktan içeri girdiğinde, ortalarda kimse yoktu. Kimseye dert anlatacak hali kalmamıştı.
Rıza arkasından gelip:" Ağam Zilan hanımları evlerine götürdüm."

Başını sallayıp devam etti. Yukarı çıktığında odanın kapısı açıktı. İçerden sesler geliyordu. Baktığında Sultan, Ayşe, Rohin  ve annesi odayı topluyordu. Odaya baktığında yaşadıkları aklına geldi.
Delal hanım:" Oğlum iyi misin?"
Rüzgar:" Zeynep nerde?"
Rohin:" Benim odamda abi. Uyumuştur. Çok kötü görülüyordu."

Abisinin elini görünce:" Abi elin kanıyor. Geç sen çalışma odasına, ilk yardım çantasını alıp geliyorum."
Başını salladı. Arkasını döndü.
Çalışma odasına girerken,
" Yetmedi mi eşşek sıpası."
Dayenin sesiyle durup döndü ona.
Daye:" Kendine de, o kıza da çektirdiğin yetmedi mi? Cehennemi yaşatacağını söyledin. Peki sen neden o cehennem de yanıyorsun?"
Rüzgar sadece bakıyordu.
Daye:" Sen her şeyin farkındasın ama, kendine söylemeye korkuyorsun. Ben söyleyeyim o zaman sana. Sen aşıksın oğlum. "

Rüzgar tam bir şey söyleyecekti, Dilşan hanım eliyle susturup devam etti:" Kendinle de, o kızla da savaşmayı bırak. Sevgi, aşk baktıkça,değer verdikçe çoğalan bir şey. Aranızda ne oldu, ne geçti? Sormayacağız. Ama artık o kız bu evde üzülürse, karşında beni bulursun. O evde kardeşin, el üstünde tutulurken, senin burda kendine de, o kıza da bunları yapmaya hakkın yok. Bu hikaye de en suçsuz kişisine , sen en büyük acıları yaşatıyorsun.  BiZ artık bu evde mutluluk istiyoruz. Bizi de üzmeye hakkın yok."

Rohin elinde ilk yardım çantasıyla gelmişti. Abisiyle odaya geçtiler. Rohin yarasını temizlerken hiç bir şey söylememişti. Abisi zaten bitmiş gözüküyordu. Ne diyebilirdi ki..
İşini bitirdikten sonra hiç bir şey demeden odadan çıktı.

Rüzgar o çıktıktan sonra, Rohin'in odasına gitti. Kapıyı yavaşça açtı. Karşısında yatakta uyuyan kadına baktı. Yüzü yorgun görülüyordu. Üzerini örtüp odadan çıktı.

Sultanlarla karşılaştı. Odayı temizlemişlerdi. Baktığında durmak istemediğini anladı. Çalışma odasına gitti. O kadar yorgundu ki.. yürek yorgunluğuydu.
Pikabın yanına gidip, plak yerleştirdi.

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now