İsteme

21.8K 663 47
                                    

Zeynep sabah Sema'nın telefonuyla kalktı.
Sema:" Kızım sen uyuyor musun daha? Sen iyice saldın kendini, biz nöbetten nöbete girelim; sen keyif yap."
Zeynep:" Sana da günaydın Sema. Kızım bir dur başım çatlıyo zaten."
Sema:" Kız doğruyu söyle, sen orda birini buldun da bana mı söylemiyorsun?"
Zeynep:" e bilemem artık."

Bi yerden Sema'ya çıtlatması gerekiyordu. Fakat olanlardan bahsedemezdi. İzmirli arkadaşı anlayamazdı buraları.
Sema:" Yok artık sen ne diyon kız? Ay dur acilden çağırıyorlar. Bak bu burda kapanmadı. İfadeni alcam."
Zeynep bir şey söyleyemeden telefon kapandı. Zaten biliyordu, acilde hasta geldiyse; her iş bırakılıp koşturulurdu.

Zeynep saate baktığında 11 ' di. Normalde bu saate kadar uyumazdı. Dünün yorgunluğu daha üzerindeydi. Her şey kabus olmalıydı. Ama Zeynep bu kabusun başrolüydü.

Kapı çaldı. Baktığında annesi geliyordu. Gözleri kızarmış ve uykusuzdu. Biliyordu ki annesi onun için üzülüyordu. Onların üzülmesine dayanamazdı. Mutlu görünmesi gerekirdi.

Dilan Hanım yatağın üzerine oturup kızına sarıldı: "Güzel kızım. Sana ne diyeceğimi bilemiyorum. 3 evladım var ama, senin benim kalbimdeki yerin başkadır. Seni koruyamadım affet beni. Ama biliyorum ki, benim kızım güçlüdür. Gittiği her yere o kalbindeki sevgisini götürür. İnşallah çok mutlu olursun. Unutma biz hep burdayız. Her zaman arkandayız. Vazgeçtim de! Yemin olsun ki ağzımı bile açmam; ne gerekiyorsa yaparım."

Zeynep annesine sıkı sıkı sarılmıştı. Gözyaşlarını tutamadı. Annesinin ellerini tutup:" Biliyorum anne. Bakma sen gözyaşlarıma, inan ben mutluyum. Tanımadığım onca kişinin hayatını kurtardım mesleğim gereği. Kendi kardeşimin canına nasıl kıyardım? Aklınız bende kalmasın. Ben Karadağların kızıyım. Kimse bana bir sey yapamaz." Elleriyle gözyaşlarını sildi.
" ve bunlar gözlerimden akan son yaşlar. Asla bir daha gözümde yaş göremeyeceksin. Ben her zaman ki gibi senin hep gülen, hırçın kızın olucam."

O anda kapı çalındı. Havin kafasını uzattı:" a aşk olsun ana , lafa gelince sen de benim kızımsın. Ama burda bensiz, öpüşüp koklaşıyorsunuz."
İkisi de gülmeye başladı.

Dilan Hanım:" Gel benim deli kızım. İyi ki varsın."
Havin:" ha şöyle işte. Kimse bizi üzemez. Biz Karadağ kadınlarıyız. Hem allah aşkına, öyle böyle kızın evleniyor. Az daha tohuma kaçacaktı. Daha ne olsun."
Zeynep:" a evet valla yengem haklı."
Dilan Hanım:" hadi sizi hadsizler. Kalkın hazırlanalım." Deyip odadan çıktı.

Havin:"Zeynep kız vallaha o çamaşırlarını kimse göremeden bu dünyadan gidecektin. Şimdi aman allahım diyorum."
Zeynep yastıkla yengesine vurdu.
" Merak etme iyiyim yenge. Gözlerinden anlıyorum ben seni."

Havin:" Zeynep, bugüne kadar Rüzgar ağayla ilgili hiç kötü bir şey duymadık, görmedik. Ama o gün avlu da görünce; gözlerinden ateş çıkıyordu. Vallahi korktum kız adamdan. Abin anlattı sen nasıl, o adamın karşısına geçip , onları söyleyip de yaptın. Bravo valla."
Zeynep:" Rüzgar ağa da kim oluyormuş? Cürmü kadar yer yakar. Ben Karadağım. Kimseye eyvallahım yoktur."
Havin:" Kızım sen de bu güzellik varken. O Rüzgar köle olur sana."
Zeynep:" Aman kalsın!! o hödük benim hiç bir şeyim olmasın." Diye güldü.
Havin:" Hadi kalk, kahvaltı yap hazırlanalım. Akşama bomba ol ki. Herkes Zeynep Karadağ'ı görsün."

Zeynep yataktan kalkıp banyoya doğru gitti. Aynada kendine bakıp:" Hadi  Zeynep Karadağ savaş başlasın. Sana cehennemi yaşatacağını söyleyene; cehennemi yaşat."

Aksoylar kahvaltıdan sonra akşam için hazırlanmaya başlamışlardı. Rüzgar şirkete gitti. Bütün gün aklına getirmemeye çalışıyordu olanları.

Berdel Aşk Töre- Beni Sever misin?Where stories live. Discover now