| masadaki değişim

1K 140 196
                                    

Carmen eteğini çekiştirerek düzeltmeye çalışırken kahverengi pileli eteğinin üzerindeki krem rengi, üzerine tam oturan kazağını da düzeltti. Kazağı eteğinin içine sokmuştu. Ayakkabıları eteğiyle aynı renkti, çantası da aynı şekilde.

Sarı saçlarını omzundan geriye atarak parfümünü sıktı. Çiçeksi koku etrafa yayılırken siyah kalın cübbesini üzerine geçirip asasını cübbenin iç cebine koydu.

Danielle de hazırdı ve kendisini bekliyordu. Birlikte daha fazla kavalyelerini bekletmemek için odalarından çıktılar.

Carmen, Danielle'e söz verdiği Leonard'ın da geldiği buluşmayı ayarlamıştı. Kiernan'la birlikte arkadaşlarını alıp Hogsmeade'e özel bir buluşmaya gidiyorlardı.

"Heyecanlıyım." diye mırıldandı Danielle üzerindeki mavi elbiseyi düzeltirken. "Sence iyi geçer mi?"

"Leonard ile birbirinizi yıllardır tanıyorsunuz Danielle, olduğun gibi olmaya devam et yeter." dedi Carmen. "Hem seni beğenmemek gibi bir şansı yok, aklını kaçırmasın."

Danielle onun dedikleriyle özgüven tazelerken nefes alıp verdi ve onları bekleyen kavalyelerinin yanlarına yaklaştılar.

Kiernan, sevgilisini gördüğü gibi ona gülümseyip elini uzattı. Carmen uzatılan eli tutmuş ve gülümsemişti. "Çok bekletmedik değil mi beyler?" dedi Kiernan onun elinin üzerine narin bir öpücük kondururken.

"Hayır." dedi Leonard. "Gidelim mi? Üç Süpürge dolmadan yer bulsak harika olur."

Buna diğer üç kişi de katılıyordu. Hogsmeade gezilerinin gözde mekanıydı Üç Süpürge. Tüm öğrenciler oraya akın eder, kaymak biraları eşliğinde oturarak sohbet ederlerdi.

Bir yerden sonra içerisi o kadar dolardı ki yer kalmazdı ve geç gelmiş olan öğrenciler oturacak yer bulamadıklarından ötürü Üç Süpürge'den çıkıp başka yere gitmek zorunda kalırlardı.

Hogwarts sınırlarından çıkıp küçük köye doğru yürürlerken Kiernan, sevgilisine "Nasılsın?" diye sordu. "Yaptın mı listeyi?"

"Yaptım." dedi Carmen. "Annene yolladım hatta. Eline ulaşmıştır muhtemelen."

Kiernan onun yüzündeki durgun ifadeyi görünce meraklanarak "Sıkıntılı gözüküyorsun, bir durum mu var?" dedi. 

Carmen yanıt vermedi. İçinden geçenleri net bir şekilde anlatsa Kiernan ile araları kötüleşirdi ve Carmen bunu göze alabilecek bir durumda değildi.

"Hayır, pek uyuyamadım gece." dedi. "Çok soğuktu."

Kiernan endişeyle "Üşüdüysen Slughorn'dan sana ek yorgan istetelim." dedi. "Hasta olursun yoksa, zaten çok zayıfsın."

"Gerek yok." dedi Carmen onun parmaklarını sıkarak. "Daha fazla üşürsem isterim."

Başıyla onu onayladı Kiernan. "İhmal etme." dedi. "Eğer hasta olursan Bay Greengrass beni öldürür, kızına iyi bakamadığım için."

Carmen gülümsemeden edemedi. Babası gerçekten de kızlarına çok düşkündü. Her ne kadar aile soyadını onlar devam ettiremeyecek olsa da kardeşinin oğlu sayesinde devam eden Greengrass soyundan ötürü babası bu gerçeği umursamaz, kızlarını yüceltirdi.

"Evet, muhtemelen öldürür." Carmen'in gülerek dedikleriyle Kiernan da güldü.

Hogsmeade'e yaptıkları kısa yolculuktan sonra Üç Süpürge'ye gelmişlerdi. İçerisi boş sayılırdı. Masaların yarısından biraz daha azı doluydu yalnızca.

"Siz oturun, biz içecekleri alıp gelelim." dedi Leonard ve Kiernan ile gözden kayboldular.

İki delikanlı gider gitmez Carmen, yakın arkadaşına döndü. Gözlerinde sorgulayan bir bakış vardı. "Eee?" dedi. "Geçti mi endişen?"

𝐁𝐈𝐋𝐈𝐍𝐂𝐈𝐍 𝐎𝐓𝐄𝐒𝐈「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin