| akan makyaj

866 129 87
                                    

O gün Bakanlık, Carmen'nin neşesiyle aydınlanmıştı. Normal anlarda bile güneş gibi ışıldayan cadı mutlulukla dolup taştığında güneş yeryüzüne inmiş gibi ortalığı daha da fazla aydınlatıyordu.

Onun bu pozitifliği çalışma arkadaşlarına da yansımıştı. Carmen, iş arkadaşlarıyla samimiyet içerisinde olan biri değildi. Gerektiği kadar onlarla sohbet eder, gerekmediği durumda ise konuşmazdı.

Hem insanları pek sevmediğinden hem de Tom'un bundan rahatsız olduğunu belirtmesinden konuşmuyordu.

Aslında, bunu Tom istemediği için yapmadığını biliyordu. Zaten kimseyle o kadar samimiyet kurmaya gerek duymadığı için Tom'un isteğine uymak ona zor gelmemişti, ikisi de aynı paydada buluşmuştu bir nevi.

"Greengrass, bugün keyfin yerinde gözüküyor." Carmen kendisine uzatılan dosyayı alırken gülümsedi. Uluslararası Hukuksal Sihir Dairesi'nin başkanı olan yaşlı kadın kendisine gülümseyerek bakıyordu.

Babasının eskiden çalışma arkadaşı olduğunu hatırladığı bu kadına karşı Carmen biraz daha kibar yaklaşırdı.

"Evet, efendim, güzel uyudum." dedi Carmen ve dosyayı bırakan kadın ona son kez gülümseyip odasına gitmişti.

Tom'un iş yemeğinin üzerinden dört gün geçmişti ve o geceden sonra Tom'la çok güzel dört gün geçirmişti. Her gün birliktelerdi, Tom ona Hogwarts'taki gibi verebileceği en çok sevgiyi ve değeri vermiş, birlikte mutlu vakit geçirmişlerdi.

Carmen, Tom'un dengesizliğinden ve sert tavrından sonra bu halini dört gün boyunca görünce onun bu haline ne kadar hasret kaldığını fark etmişti.

Tom'u özlemişti, onun dünyasındaki en değerli şey olmayı da. Tom Gaunt'un nadide çiçeğiydi o ve dört gün boyunca Tom bunu güzelce hatırlatmıştı.

Carmen'in hayalleri vardı. Tom, Bakanlık'ta biraz daha yükseldikten sonra onunla evlenebileceklerini düşünüyordu. Bir çocukları olabilirdi.

Bir Slytherin varisi daha...

Tabii Tom'un asla bir çocuğum olmayacak, ön yargısını yıkmanın bir yolunu bulmalıydı Carmen. Belki de hamile kalmamak için verdiği çabayı bırakabilirdi. Tom iş işten geçtikten sonra ne yapacaktı ki?

Zamanla alışırdı, Carmen çocuğu ona sevdirebileceğine emindi.

Kendisine verilen dosyayı inceledikten sonra gerekli işlemleri yapıp beklemeye aldı. Bir süre sonra yan masadaki çalışma arkadaşı "Greengrass, bunu Sihirsel Yaptırım Dairesi'ne götürmen gerek." demişti. Elindeki kalın dosyayı uzatmıştı.

Bir tanık ve tutanak dosyasıydı, Seherbazlık Ofisine götürmesi gerekiyordu. Carmen başını sallayıp yerinden kalkarken dönüşte Tom'un ofisine uğrayabileceğini düşündü.

Dosyayı hızlıca Seherbazlık Ofisine bıraktıktan sonra yerini çok iyi bildiği ofise doğru ilerledi. Tom'u masasında oturmuş çalışırken görünce yüzüne bir gülümseme yayılmıştı.

Bir işle uğraşmıyordu, yalnızca kupasındaki çayı içiyordu ki bu güzeldi. Carmen'e vakit ayırabilirdi demek oluyordu işinin olmaması.

Tom onun gelişini uzaktan gördü. Bir şekilde Carmen'in varlığına karşı ayrı bir dikkat geliştirmişti. Ne zaman Carmen etrafta olsa onu hissedebiliyordu.

Tuhaftı böyle bir özellik kazanmış olmak ancak Carmen Greengrass sayesinde tuhaf şeylere alışmaya alışkanlık getirmişti Tom.

Sevgilisinin mavi gözlerindeki mutlu bakışla kendisine yaklaşmasını izlerken ne kadar çekici ve güzel olduğunu düşündü. Carmen adeta nefes kesmek, herkesi kendine baktırmak için gelmişti bu dünyaya.

𝐁𝐈𝐋𝐈𝐍𝐂𝐈𝐍 𝐎𝐓𝐄𝐒𝐈「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Where stories live. Discover now