| pasif agresif intikam

1K 145 142
                                    

Carmen tabiat olarak kavgaya pek yatkın değildi. Tartışmaları da sevmezdi. Karşısındaki insana bağırıp çağırma fikri hiçbir zaman hoşuna gitmez, derdini sıkıntısını da açıklamak zorunda olmaktan haz almazdı.

Bu durum da onu pasif agresif bir insana dönüştürüyordu. Birisi ona ne olduğunu sorduğunda söylemez ama içindeki sinir geçene kadar karşısındakine intikam amaçlı kötü davranır veya eylemlerde bulunurdu.

Kendince intikam alıp içini soğuttuktan sonra ise normal haline dönerdi.

Şimdi ise dün gece kendisini reddedip ittiği için Tom'a öfkeli ve kırgındı.

Nedenini sorsa asla söylemezdi elbette ama bu istediği intikamı alıp hıncını çıkarmayacağı anlamına gelmiyordu.

Tom öğle yemeğine geç kalmıştı. Kütüphaneye gidip son günü olan kitaplarını bırakması gerekmişti. Teslim tarihini geciktirdiği takdirde bir hafta boyunca kütüphaneden kitap alması yasak olurdu.

Bu yüzden Büyük Salon'a yemek için girdiğinde masalar çoktan doluydu. Umursamadı, müritlerinin ona kendilerinin yanında bir yer ayırdığını biliyordu.

Slytherin masasına adımladıkça Walden'ın yanındaki boşluğu görmüş, boşluğun karşısındaki manzaraya ise kaşlarını kaldırarak bakmıştı.

Carmen ve Kiernan yan yana oturuyordu. Elbette normaldi, görünürde nişanlılardı ve Kiernan'a bir şey belli etmemesi gerekiyordu Carmen'in.

Tom'un içindeki yılanı kıvrandıran ise Carmen'in ellerinin Kiernan'ın yüzünde dolanıyor oluşuydu. Oturdukları yakınlığa dikkat bile etmek istemiyordu.

Yüzünden hiçbir duygusu okunmazken yerine oturdu. Carmen dönüp ona bakmamıştı bile ancak geldiğini fark etmişti, Tom bunu biliyordu.

"Lordum." dedi Kiernan saygıyla ve Carmen yalnızca yan gözle Tom'a bakıp tekrar Kiernan'a döndü.

"Şuranda pudra şekeri kalmış." diyerek nişanlısının dudağının kenarını hafifçe okşarken Tom, yeşil gözlerini Carmen'in üzerine kilitledi.

Kimin ne düşüneceği zerre umurunda değildi. Kendisinin olmayı kabullenmişken Carmen Greengrass böyle hareketler yapamazdı. Tom, sahip olduğu şeyleri paylaşmazdı.

Carmen'e de bu sınırı belli ede ede çizdiğini çok iyi biliyordu. Karşısındaki sarışın kız inatla geçiyordu o sınırı ve sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktı.

"Dersten sonra bahçede dolaşalım mı biraz?" diye sordu Carmen tatlı tatlı. Bu sorunun odağı Kiernan'dı elbette.

"Olur." dedi Kiernan gülümseyerek. Carmen onunla vakit geçirmek istediği için mutlu olmuştu. Uzun zamandır baş başa kalmıyorlardı.

Carmen tatmin olmuş bir şekilde gülümserken önüne döndü ve Tom'un yeşil gözlerine çenesini dikleştirerek baktı. Mavilerinde intikam aldığını biliyor olmanın hazzı vardı.

Çünkü Tom'un gözleri ona büyük bir huysuzlukla bakıyordu.

Yemek bitene kadar tüm ilgisini Kiernan'ın üzerinde tuttu Carmen. Hem ilişkilerine gerekli özeni göstermediği için Kiernan'ın şüphelenmesine engel olmuş hem de Tom'un saniye saniye yükselen kıskançlığına tanıklık etmişti.

Bir taşla iki kuş vurmuştu kısacası.

Bu kıskançlık kendisine pahalıya patlayacaktı, bunu tahmin edebiliyordu ancak kendisini itmenin cezasını çektirdiği için de memnundu. Bu yüzden ödeyeceği bedeli gözü görmüyordu.

Yemek saati neredeyse biterken "Afiyet olsun." dedi ve kalkmadan önce öldürücü darbeyi Tom'a vurmaktan çekinmedi.

Dudaklarını Kiernan'ın dudağının kenarına bastırdı.

𝐁𝐈𝐋𝐈𝐍𝐂𝐈𝐍 𝐎𝐓𝐄𝐒𝐈「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon