| kızılın sıradanlığı

832 137 50
                                    

Carmen süslenmeyi severdi, çoğu kızın sevdiği gibi. Güzel elbiseler giyerek saçını ve makyajını yapmayı, küçük partilere gitmeyi severdi.

Şimdi katılacağı akşam yemeği onun için daha özeldi. Tom'un iş yemeğiydi bu ve sevgilisi olarak onun yanında olacaktı. Bu yüzden kendine daha çok özen göstermek, onun yanında ışıl ışıl parlamak istiyordu.

Zümrüt yeşili mi siyah mı giymeliydi bu konuda kararsız kalmıştı ancak en nihayetinde zümrüt yeşili bir elbisede karar kılmıştı.

Elbise uzun kolluydu, bedenini tam sarıyor ve göğüs dekoltesiyle tamamlanıyordu. Carmen sarı saçlarını alçak bir topuz yapıp saçlarının tutamlarını biraz çıkardıktan sonra bırakmıştı, doğal ve güzel gözüküyordu.

Göz makyajı için siyah eyeliner çekmiş ve bolca rimel sürmüştü. Dudaklarında dudak tonuna yakın bir ruj vardı.

Parfümünü de bolca sıktıktan sonra topuklu siyah ayakkabılarına ve çantasına uyacak siyah cübbesini giyip dışarı çıktı, Tom onu dışarıda bekliyordu.

Gecenin karanlığında Tom'un elinde yanan sigaranın ışığını gördü Carmen. Tom, Hogwarts'tan mezun olduktan sigaraya başlamıştı.

Carmen nasıl olduğunu anlayamamıştı bile ancak Tom sigara içmenin rahatlatıcı bir etkisi olduğunu söylediğinden ona karışmıyordu.

Yalnızca kokusundan rahatsız oluyordu Carmen. O koku Tom'un üzerine siniyor ve duş alana kadar geçmiyordu, sevgilisinin kendi kokusunun gölgelenmesi rahatsız ediciydi.

"Hazırım, gidebiliriz." dedi onun yanına yaklaştığında ve Tom sigarasından bir duman çekerken Carmen'i baştan aşağı süzdü.

Her zamanki gibi göz kamaştırıcı gözüküyordu. Işıl ışıl parlayan sevgilisine bakarken onun bu ışıltısının yalnızca kendisine özel olduğunu bilmenin tatminini yaşadı.

Carmen de aynı fikirdeydi. Tom üzerindeki siyah ceket ve beyaz gömlekle oldukça yakışıklı gözüküyordu. Onun bu yakışıklılığına içeri girdikleri anda bakacak bir dolu cadı olacağına emindi ama Carmen bir tek kendisi Tom'un yanında olacaktı.

Sigarası bitince Tom yerde ayağının ucuyla söndürüp "Gidelim." dedi ve Carmen'e kolunu uzatıp tutmasını bekledi. Sarışın cadı kolunu tuttuğu anda Tom yemeğin yapılacağı restorana cisimlenmişti.

İçeri girmeden önce Tom, Carmen'in beline elini sardı. Bu dokunuşla içi ısınan Carmen vücudunu dikleştirerek yürürken kalabalık masayı görmüştü bile.

İki kişilik boşluğu gören Tom "İyi akşamlar." diyerek bir sandalyeye otururken Carmen de diğer sandalyeye oturmuştu nazikçe gülümseyerek.

"Tom, hoş geldin." dedi birisi. Carmen ona baktığında orta yaşlı ancak yaşının verdiği karizmayı üzerinde taşıyan bir adam gördü.

Kestane rengi saçları gürdü, kenarları beyazlaşmıştı ancak fazla beyaz değildi. Üzerinde siyah bir gömlek vardı, açık kahverengi gözleri parlıyordu.

"Teşekkürler, Hale." Tom, Carmen'in üzerindeki cübbeyi çıkarıp sandalyesinin arkasına asmasını izlerken "Geç kalmadığımızı ümit ediyorum." dedi.

"Tam vaktinde geldiniz." dedi bir kadın. Carmen onun parlak kızıl saçlarına bakarken mavi gözlerindeki Tom'a yönelik olan bakışları beğenmedi. Beğeni bakışını nerede görse tanırdı.

Yanında bir kadınla yemeğe katılan iş arkadaşına hala böyle bakmak eziklikti Carmen'e göre.

"Siz kimsiniz? Tom'un eşi misiniz?" diye sordu yaşlı bir adam, Carmen'e doğru.

𝐁𝐈𝐋𝐈𝐍𝐂𝐈𝐍 𝐎𝐓𝐄𝐒𝐈「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Where stories live. Discover now