9.BÖLÜM - I'm 20 years old, not an adult!

13.8K 978 719
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs

* Telefondan düzenlendi, hata olursa söyleyin lütfen ^^

Chanyeol çok kötü batırdığını bilerek uyanmıştı.

Yüzünün her tarafı acıyordu ve kafası hala zonkluyordu. Kalktığında inlemişti ve gözlerini kapalı tutuyordu çünkü eğer gözlerini açarsa yüzü yarılabilirdi. Otururken nazik kolların onu tuttuğunu hissetti.

"İyi misin?" Chanyeol gözlerini açmadan önce yumuşak, kadifemsi bir ses Chanyeol'ün kulağını doldurmuştu ve gözlerini açtığında, Kyungsoo'nun (tatlı) endişeli yüzü görüşüne girmişti, o kadar yakındı ki Chanyeol otomatik olarak kızarmış ve bilinçsizce arkasına yaslanmıştı.

"Ben... iyiyim..." Chanyeol cevapladı, sargılı yanağını kavradı. "Neler oldu...?"

"Bir herifle büyük bir kavga ettin, yani galiba... Kavganın çoğunda orada değildim..." Kyungsoo'nun sesi giderek kısıldı ama Chanyeol öncesinde olanların utançlığından dolayı şimdiden kendi kendine inlediğini hissedebiliyordu.

"Tam olarak... ne oldu?" Genç olan gözlerini büyüterek sormuştu ve Chanyeol sanki Kyungsoo'nun onlara bağırdığı zamandaki gibi Baekhyun'la ilgili sorunun havada ne kadar sesli bir şekilde takıldığını hissetmişti.

"O... O herif... Baekhyun'u yapmak istemediği bir şeye zorluyordu... Ondan yararlanmak istiyordu... ve ben ..." Chanyeol durdu, birden bire Kyungsoo'ya söylediği şeyin ne kadar saçma ve tamamen doğru olduğunu fark etti. Şimdi Kyungsoo Baekhyun'un onun ruh eşi olduğunu ve birbirlerine değişik hisler beslediğini düşünecekti ve gerçek şuydu ki Chanyeol aşırı korumacı bir erkek arkadaşı gibi ya da onun gibi bir şeymiş gibi davranmıştı ve Kyungsoo muhtemelen onların birlikte muhteşem göründüğünü söyleyecekti ve -

"Sen çok iyi bir arkadaşsın." Dedi Kyungsoo ve Chanyeol hızlıca saçma düşüncelerini savuşturdu. Kyungsoo'nun yüzüne odaklandığında, küçük bir gülümsemeyi görmüştü. Chanyeol yutkundu.

"Bu... önemli değil, gerçekten..." Aniden Chanyeol utanmış gibi hissetmişti ve kafasını sersemce kavradı.

"Hazır konusu geçmişken şu eziği- Uh, Baekhyun'un, nerede o?" Chanyeol bayılmadan önce aklına giren olayların anılarını hatırlamıştı ve eğer doğru hatırlıyorsa, Baekhyun hemşireye götürülmek için 'sürükleniyordu', yani onunla burada dinleniyor olmalıydı.

"Bir yerlere gitti." Kyungsoo omuz silkti. "Sanırım oturup beklemekten nefret ediyor."

"Ama yaraları..." Chanyeol'ün sesi giderek kısılmıştı ve ne yaptığını fark ettiğindeyse durmuştu. O umurumda değil ki! Neden onu soruyorsam?

Kyungsoo hemen önümdeyken neden onu düşünüyorum ki?

"Oh. Yaralarının bir şeyi olmadığını söylediler." Kyungsoo kısaca cevaplamıştı, sanki aniden bundan rahatsız olmuş gibiydi. "Sadece şok durumundaymış, ya da onun gibi bir şey."

Bu doğru değil! Chanyeol haykırmak istemişti, çünkü sikeyim, eğer bir şey varsa o da Baekhyun'un yaraları 'şok durumu'ndan ve kesinlikle orospu çocuğundan ve kendisinkinden daha fazlasıydı. Neden ayakta ve etrafta dolanıyordu ki zaten? Tanrı aşkına, birkaç günlüğüne dinlenmeli ve derslere katılmaması gerekiyordu! Chanyeol o yaraları görmüştü ve o göt deliği onu daha fazla yaralamıştı...

Chanyeol o iğrenç adamın Baekhyun'un köprücük kemiğini ısırışını hatırlamasıyla içindeki öfkenin yükseldiğini hissedebiliyordu...

The Faults in Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin