17.BÖLÜM - New Year

14K 1K 1.2K
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs

Ç/N: Sizleri sevindirme, gecikmelerimizi telafi etmek adına erken atılan bir bölüm :'))))



Bu adam resmen Chanyeol'ün ikizi gibiydi.

Chanyeol Baekhyun'un koluna sımsıkı sarıldığı adama bakarken dili tutulmuştu. Bu Joo-hyung'du ... Chanyeol bu herifi duyduklarına dayanarak sikik bir salaktan tutun 50 yaşındaki bir sapığa kadar her türlü hayal etmişti. Lanet olsun, bu Joo-hyung'u Lee Minho veya Kim Soohyun'a benzeyen biri olarak bile hayal etmişti! Ama asla böyle düşünmemişti hatta karşılaştırmamıştı bile ...

... Joo-hyung sanki aynada kendisine bakıyormuş gibi görünüyordu.

Dürüst olmak gerekirse, eğer bu herhangi normal bir durum olsaydı Chanyeol 'Vay be... yakışıklıymış', 'Baekhyun'un damak zevki iyiymiş...' gibi şeyler düşünürdü ama bu kesinlikle normal bir durum değildi - ciddi bir durumdu.

Şimdi Chanyeol daha çok odaklanmıştı, Joo-hyung'un tam olarak ona benzemediğini görebiliyordu. 20lerin başında görünen bu adamın Chanyeol'ünkü gibi kepçe kulakları yoktu ve gülümsediğinde kesinlikle yakışıklı görünüyordu, Chanyeol'ün çoğunlukla yaptığı budala sırıtışları gibi değildi.

Chanyeol kıskanmıştı. Bu adam tıpkı benim mükemmel versiyonum gibi!

Daha çok baktığında, bu adamın kendisine daha çok benzediğini görmüştü ve nedense bu onu sinirlendirmişti. Hem de çok. Daha çok sinirlendiren şey ise Baekhyun'un ona bakışıydı. Yüzü Joo-hyung'a olan saf hayranlıkla dolup taşıyordu, gözleri yumuşacıktı ve Chanyeol'ün oda arkadaşının yüzünde daha önce hiç görmediği gençliğin verdiği masumlukla doluydu; saf aşkın ve umudun sarmaladığı o gülüş ve bu gülüş Baekhyun'un dudaklarına yerleştiğinde onu çok güzel ve elde edilemez kılmıştı.

Böyle güzel gülümsemesine sebep olan bu Joo-hyung kimdi, her şeyi alıp götürecek kadar olan bu kişi ne kadar önemliydi?

"Bu sende kalsın." Chen ayağa kalktı ve dizlerinde olmayan tozu silkti. "Çünkü iç sesim bana onun sende kalmasının daha iyi olacağını söylüyor." Tek gözünü kırparak kapıya doğru yürüdü.

"Ayrıca," Sessizce konuşmasına devam etti, "Her zaman yetersiz bir arkadaş olduğumdan bu kanıtı hak etmiyorum." Chen küçük üzgün bir tebessüm etti. Chanyeol bunu inkâr edip Chen'e kendisini küçümsememesi gerektiğini söylemek istemişti, ama ağzını bile açamadan kapı kapandı. Chanyeol iç çekti. Chen daima kaygısız bir şekilde sırıtsa da, endişelerini hep içinde tutuyordu. Şimdi bile kendisinin yeteri kadar iyi bir arkadaş olmadığını düşünüyordu. Ama geçmişte olan bir şeyi nasıl kontrol edebilirsin ki? Edemezsin. Özellikle de daha geçmişte neler olup bittiğini bile bilmiyorsan...

Bunun düşünürken Chanyeol bir kez daha fotoğrafa baktı, bu iki ilginç figürde- Joo-hyung ve Baekhyun'da hızlıca göz gezdirdi. Birbirlerine oldukça uyumluydular, baya baya uyumluydular ve bu düşünceyle beraber içinde çirkin birkaç duygunun kaynadığını hissetti.

Nihayetinde bütün acı düşüncelerini bir kenara attı ve uyumak için yatağa gitmeden önce fotoğrafı çekmecesine tıktı.

Bu beni ilgilendirmez. Bunun bu gece beni rahatsız etmesine izin vermemeliyim.

Ama bunu düşünürken bile, uykusuz ve huzursuz geçecek olan başka bir gece daha geçirmek zorunda kalacağını biliyordu.










Yılbaşı arifesinden bir gün önce, dördü de kendiler ve birbirlerine yeni yıl gelene kadar ayakta kalacaklarına dair meydan okumuşlardı. Yılbaşı arifesine bağlayan o ilk gecede başarılı olmuşlardı, dörtlü kartlarla oynanan saçma oyunlar oynamış ve doğruluk mu cesaretlilik mi (ki Chanyeol acı bir şekilde Baekhyun'la yaptığı cesaretliliğini hatırlamış ve bunu düşünmesi üzerine kızarmıştı) oynamışlardı ve sessiz sinemayla geceyi geçirmişlerdi. Evin etrafında saklambaç oynarlarken Chen Chanyeol'ü bir kere uyurken yakalamıştı, ama büyük olan yumuşak davranıp ona bir şans tanımıştı, başka birisinin onu uyurken yakalarsa onların o kadar da yumuşak davranmayacakları hakkında uyarmıştı (özellikle Baekhyun'un).

The Faults in Byun BaekhyunWhere stories live. Discover now