27.BÖLÜM - What is a Baekhyun?

14.1K 885 1.2K
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs




Chanyeol yemek zamanlarında Kris'in yanında inatla oturmaya devam ediyordu, her ne kadar herkes en yakın arkadaşını özlediği için oturduğunu düşünse de o aslında Kyungsoo'dan olabildiğince kaçmaya çalışıyordu. Tanrı'ya şükürler olsun bu aralar Jongin Kyungsoo'yla daha çok konuşmaya başlamıştı ve onu bir şekilde meşgul ediyordu, böylece Chanyeol diğerlerinin aralarındaki tuhaflığı fark edip etmedikleri hakkında endişelenmek zorunda kalmıyordu.

Aslında yemek zamanları boyunca Kris onu tamamiyle görmezden geliyordu çünkü bütün dikkati hala-ilgilenmeyen Joonmyun'un üzerinde oluyordu. Chanyeol iç çekti. Bütün zamanını arkadaşına acıyarak geçirdiği için kendine acıyacak vakti bile olmuyordu.

Eğer Joonmyun'un sevdiğini gösterişi böyleyse, diye düşündü Chanyeol kendi kendine, o zaman nefretini nasıl gösterir merak ediyorum...

Son günlerde ne zaman yemeyi bitirseler ki bazen bitirmeden önce, Chanyeol sırf Kyungsoo'dan kaçmak için oradan ayrılan ilk kişilerden oluyordu. Ama bugün geçen gün gibi değildi.

Herkes ayaklanıp toparlanıp gitmek için hazırlanırken, Chanyeol başta hazır olan tabağını eline alıp yapacak şeylerinin olduğunu söyleyip hızlıca oradan ayrıldı. Tabağını sepete koyarken rahatlamayla iç çekti, Kyungsoo'yu bir kez daha atlattığı için mutluydu.

Ama Kyungoo'dan sonsuza kadar kaçamayacak olmanın korkusu komiğine gitmişti. Her şeyden önce Müzik Kulübü'nde aynı gruptaydılar ve ayrıca aynı yan dal derslerini alıyorlardı. Bir gün, artık bundan kaçamayacaktı.  

Neden ilk seferde Kyungsoo'yu reddettiğini bile bilmiyordu. Evet demesi gerekiyordu. Lanet olasıca, evet demesi gerekiyordu! Ama dememişti.

Neden dememişti?

Ve ayrıca, Kyungsoo'dan kaçarken, yüzünü görmek için ya da onunla konuşmak için en ufak bir özlem yoktu içinde ya da Kyungsoo'yu uzun süre görmediği zamanlarda olduğu gibi o duyguyu barındırmıyordu içinde. Artık hiçbir şey aynı değildi.

Kyungsoo Chanyeol'a sürtüp geçtiğinde Kris Chanyeol'ün sertleştiğini görüp küçük oğlanı sevdiğini söylemese Kyungsoo'yu sevdiğini bile anlamayacağını hatırlamıştı. Şimdi ise Kris ona yardım edemezdi çünkü birincisi Joonmyun'a takıntılıydı ve ikincisi Chanyeol Kyungsoo ile olanları söylemeyecekti çünkü bunu yapmak için, davranışlarından ona karşı bir şey ifade edebileceğinden, Kris'in de bunu görebileceğinden korkuyordu.

Kyungsoo'la konuşmayı özlüyordu ve yakınlaşmaya başladıkları sırada beraber geçirdikleri o zamanları özlüyordu. Özlüyordu. Ama tekrar şöyle düşünürse, Ay Meleği zamanlarında Kris'in onla iletişimi kestiğinde Kris'i özlemesiyle aynı duyguydu bu, Kris'in Baekhyun'la takıldığı zamanlarda Kris'i (Baekhyun'u daha çok özlemişti ama bunu sadece bilinçaltı söylüyordu) özlemesi gibiydi, Kris'in dikkati sürekli Joonmyun'da olduğundan Kris'i özlemesi gibiydi ve Chanyeol'ün okula ilk gelip Jongin'i eski okulda bıraktığı zaman Jongin'i özlemesi gibiydi ve son olarak, Jongin yarım yıl hastaneden kaldığı zaman Jongin'i özlemesi gibiydi.

Ama eğer bu duygular aynıysa ve Kris ile Jongin'e karşı romantik bir şeyler hissetmek için çok uzaksa, o zaman bu demek oluyordu ki...

Bu demek oluyordu ki...

"Chanyeol!" Yumuşak bir ses seslenmişti ve Chanyeol gizlice gözlerini kapatıp duyduğu sesin kulaklarında erimesini isterken biliyordu ki artık aynı değildi. O sesi özlüyordu ama aynı zamanda kaçmak da istiyordu. "Chanyeol, bekle!"

The Faults in Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin