26.BÖLÜM - Fluffy

13K 916 1K
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs





"Öyleyse nereye gidiyoruz bugün?"

Baekhyun nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

Elini geri çekmeyi ve onu uyuz etmek için homurdanmayı ciddi ciddi düşünmüştü ama Chanyeol'ün gerçekten de sinirlenebileceğinden korkmuştu. Ama yine de dizlerinin üstüne düşüp Chanyeol'ün ayaklarını öperek verdiği lanet sözü hatırladığı için ona teşekkür etmek istemiyordu. 

Chanyeol diğerinin donmuş halini fırsat bilerek okulun arka kapısına doğru onu çekiştirmeye başlamıştı. Soğuk rüzgar yüzüne çarptığında her bir zerresinde hissederken gözlerindeki ve içindeki boşluktan kurtularak gözlerini kırpıştırdı.

"Nereye gidiyoruz?" Diyerek tısladı. "Okuldan kaçmanın okul kurallarına aykırı olduğunu biliyorsun!" Chanyeol kahkaha attı ve bu sanki sinirli rüzgara karşı gelen ahenkli bir melodi gibiydi.

"Bu seni her ay durdurmamıştı ama, değil mi?" Baekhyun çenesini kapatmış ve Chanyeol'ün onu yönlendirmesine izin vermişti.

Çok fazla enerji harcamadan ve sorunsuz bir şekilde okuldan çıktıklarında orada öylece durmuşlardı, bir an ne yapacaklarını bilmeden... Gökyüzü çoktan kararmıştı, kış renkleri içine çekiyordu ama ikili bunun onları rahatsız etmesine izin vermiyordu.

Aniden, özellikle soğuk rüzgar onları yalayıp geçtiğinde Baekhyun sadece ince açık yaka bir tişört ve kot pantolon giydiğinden titremişti.

"Nereye gitmek istersin?" Chanyeol etrafa bakarken sormuştu. Baekhyun sadece sıcak yerlere gitmeye odaklanmıştı ama tekrar düşününce, neden ilk başta bunu onaylamıştı ki?

Ama yine de karşı çıkmamıştı.

"Umrumda değil." Diye geri fısıldadı, soğuktan dolayı kendisiyle kavga ederek dudaklarını ısırıyordu. Chanyeol diğerinin küçük kaybolmuş bir tavşan gibi titreştiğini fark etmişti ve onun ne kadar aptal gibi göründüğüne sırıtmadan edememişti. (Tatlı şekilde aptaldı)

"Alışveriş merkezine falan gidelim o zaman." Diye önderdi ve bir yöne doğru yürümeye başladı ama adım atıp hareket etmeyen Baekhyun'u izledikten sonra sabırsız bir şekilde ve hiç düşünmeden elini uzattı ve Baekhyun'un soğuk elini kendisinin içinde kaybolmasını sağladı. İlk başta, Baekhyun'un elinin kendisinin elinde gevşeyip gittiğini hissedebiliyordu ve bunu sorun etmemişti çünkü onun elini tutmak istediğinden falan yapmıyordu zaten ve Baekhyun bunu istese de istemese de onu umursadığından değildi bu yaptıkları. Ayrıca, Baekhyun'un böyle tepki vereceğini önceden tahmin etmeliydi. Ama beklemediği şey ise en sonunda – şaşırtıcı bir şekilde – Baekhyun'un küçük elleri kendi ellerinin etrafını sıkıca sarmıştı.

Az kalsın nefes alamıyordu.

"Yolu biliyor musun bari?" Baekhyun Chanyeol'ün onu yönlendirmesine izin verirken sesi alay doluydu ama aynı zamanda da titriyordu. Uzun olan Baekhyun'la iç içe geçmiş ellerinden küçük bedeninin ürperdiğini hissederken gözlerini devirmişti.

"Siktir git. Daha benim yön bilgime bile güvenmiyorsun."

"Olmadığındandır." Diye düzeltmişti Baekhyun, Chanyeol sanki diğerinin elini yok etmek istercesine tutuşunu sıklaştırdığında Baekhyun neredeyse kahkaha atacaktı. Evet, işte böyle. İkisi de bu oyunda oynayabilirdi. Baekhyun da geri sertçe sıkmıştı. Daha sonra Chanyeol'ün tutuşunu sıkılaştırdığını hissetmeden önce Chanyeol'ün yüzündeki acıya bürünmüş ifadeyi izlemişti.

The Faults in Byun BaekhyunWhere stories live. Discover now