18.BÖLÜM - Jealously

14K 932 2.2K
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs






"Ne?" Baekhyun iki saniyede yaklaşık üç kez tekrarlamıştı, şaşkındı.

"Yani benim lanet olası ailem ben daha 2 aylıkken birisinin siktiğimin bir çöp bidonuna bırakıp gitmiş, gerizekalı." Dedi Chanyeol sabırsızlıkla. Baekhyun orada öylece oturmuş, şaşkın şaşkın bakıyordu. Daha sonra bu zamana kadar Chanyeol'a neler söylediğini hatırladı, hem de bir kere bile diğeri ne hisseder diye düşünmeden...

"Bütün dünya aşkla doludur. Aksi takdirde, nasıl doğabilirdin ki?"

"Herkes senin şu aşkla dolu dünyanda büyümüyor, Park Chanyeol. Dünyadaki her şey aşkla yapılmadı. Aslında, hiçbir şey yapılmadı. Aşk sadece bir illüzyondan ibaret."

"Sen benim durumu mu nerden bilebilirsin ki? Sadece sen ailen tarafından 'sevgi' ile büyütüldün, üzerine düşüldü, 'aşk' ile doğdun diye herkesin öyle olacağı anlamına..."

Baekhyun istemsizce suçlu hissetmişti.

"Özür dilerim." Ayakta dikilip ellerini ceplerine koymuş Chanyeol'a bakarken sessizce ama samimi bir şekilde mırıldanmıştı. "B-Ben bilmiyordum..."

"Uh, sorun değil." Deyiverdi Chanyeol telaşla, birden kızarmıştı çünkü Baekhyun'un özür dilemesini beklemiyordu ve şimdi özür dilediğinden, Chanyeol buna nasıl bir karşılık vereceğini bilememişti. "Sanırım onları hatırlamıyor olmam daha iyi." Ve işte başka bir garip sessizlik daha.

"Sonra... ne oldu peki?" diye sordu Baekhyun tereddütle ve neredeyse utangaç bir şekilde. Chanyeol az kalsın gülüyordu (ama bunu yapmamak kendini için tutmuştu) – Baekhyun'un bu hali de çok tatlıydı.

"Neden önemsiyorsun ki? Kendi işinle meşgul olman gerekmez mi?" Chanyeol dalga geçmişti, Baekhyun'un utançla kızarmasını izlerken neredeyse sırıtacaktı.

"Şey..." Chanyeol her türlü başlayacaktı zaten, oda arkadaşıyla geçmişinin kaynağını paylaşmak için herhangi bir işaret yeterliydi. "Tek bildiğim şey ben iki aylıkken beni ölüme, bazı çöp bidonlarının olduğu yere attıklarıydı, boynumdaki kolye dışında tamamen çıplakmışım ve tam ismim, doğum günü tarihim ve küçük bir mesajın olduğu mektup boynumun etrafına bağlıymış. Kış yaklaşıyormuş o zamanlar ve ben çırılçıplakmışım. Sanki mezar taşım için bir mesaj bırakır gibi..." Bu kelimeler her nasılsa Baekhyun'un sırtından aşağı doğru ürpermesini sağlamıştı.

"Daha sonra koruyucu ailem bir şey atmak için dışarı çıkmışlar ve o arada bulmuşlar beni, mosmormuşum ve neredeyse donarak ölecekmişim." Kısa ciddi bir sessizlik oluştu.

"Beni yanlış anlama sakın." Diye ekledi Chanyeol hızlıca. "Koruyucu ailem çok iyi kişilerdir, bana aynı kendi kızlarına davrandıkları gibi davrandılar. Baya şanslı hissediyorum kendimi bu konuda. Normal bir ailenin normal bir çocuğu gibi hissediyorum... Sadece bazı zamanlarda kendi kendime düşünmeden edemiyorum," Chanyeol kahkaha atarak kendi kişisel hikayesini yarıda kesti. Baekhyun diğerinin gülüşünün ardındaki acıyı hissedebiliyordu... "Neden beni en başta doğurdunuz o zaman? Eğer beni istemediyseler, o zaman bu yeterince önemli olmadığım anlamına gelir ve eğer ölseydim, kimsenin umurunda olmazdı."

Pekala, bu adam bu durumu atlattıktan sonra bile hala buna inanacak kadar salağın teki olmalıydı. Baekhyun oda arkadaşına az biraz üzülmesine rağmen böyle düşünmüştü kendi kendine.

"Ama daha sonra fark ettim ki koruyucu ailem benimle ilgilenmişlerdi ve kız kardeşim (koruyucu ailemin kızı) da ilgilenirdi benimle, önemli olan tek şey de buydu ya zaten. Önemli olmadığımı düşünecek kadar aptaldım, bana her şeyini veren o hayatların arasına girdiğimde kendimi öldürmeyi düşünecek kadar bencildim. Şu anda bunun hakkında düşünmek biraz garip geliyor çünkü birçok kez kendimi öldürmeyi ciddi ciddi düşündüm." Chanyeol eskiden ne kadar da aptal olduğunu düşünürken tekrardan kahkaha attı. Şu anda sahip olduğu hayatını hiçbir şeye değişmezdi, onu seven insanlara hatta onu bir köşeye atan biyolojik ailesine bile değişmezdi.

The Faults in Byun BaekhyunWhere stories live. Discover now