28.BÖLÜM - Avoiding

9.9K 862 700
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs


"Huh?" Baekhyun'un kafası karışmıştı biraz.

"Ben ..." Kyungsoo etrafına bakındı, kimse onlara bakmasa da herkesin içinde olmaktan biraz rahatsız olmuştu. "Benim odamda konuşabilir miyiz?" Daha sonra Baekhyun'u bileğinden tuttu ve Baekhyun'un eski odasına doğru çekmeye başladı.

İçeri girdiklerinde Kyungsoo kapıyı tok bir sesle kapattı, sonra ise kafası hala karışık olan Baekhyun'a döndü. Büyük olan Kyungsoo'nun gözlerinin ne kadar genişlediğini görebiliyordu ve o kadar genişlemişti ki bu neredeyse korkutuyordu.

Ama Kyungsoo neden bunu soruyordu ki? Yani ona?

"...Sanırım en baştan başlayacağım..." Kyungsoo yatağına otururken iç çekti, daha sonra Baekhyun'a Chen'in yatağına oturması için işaret etti. Baekhyun donakaldı, gerilmiş bacakları oturması için yönlendirmeden önce anlaması biraz zamanını almıştı.

"Ben ... Biz ... Chanyeol ve ben gün geçtikçe daha çok yakınlaşmaya başladık. Bunu biliyorsun değil mi?" Baekhyun sert bir şekilde onayladı. "Sonra işte ben de... Sevgililer gününü beraber geçirdik, ve... ... ..." Baekhyun Kyungsoo'ya bakıyordu. Sevgililer gününü beraber mi geçirdiler?

İşte o an Baekhyun fark etmişti... hatırlamıştı, onları birbirlerinden hoşlanıyorlardı.

Chanyeol Kyungsoo'dan hoşlanıyordu. Kyungsoo da Chanyeol'dan hoşlanıyordu.

Baekhyun bunu nasıl unutabilmişti?

"...Chanyeol'ü seviyorum." Diye açıkladı Kyungsoo, Baekhyun'un düşünce trenini bozmuştu. Kyungsoo'nun azimli gözlerine bakmak için gözlerini yerden çekmişti, ve hiçbir kelime şu an Kyungsoo'nun ona nasıl baktığını veya nasıl hissettiğini açıklayamazdı.

"Onu gerçekten sevdiğimi fark ettim, Baekhyun." Dedi Kyungsoo, sesi güçlü ve baskındı, ses tonu azimli olduğu zamanlardaki gibiydi ama bu sefer Baekhyun'un kulaklarına bambaşka bir tonda geliyordu sesi. Baekhyun ağzının gittikçe kuruduğunu hissediyordu. "Ve... Ve ona bunu söyledim."

Ne?

Sevgililer gününden beri çıkıyorlar mıydı? Nasıl olurdu da Chanyeol ona söylemezdi?

Daha da kötüsü, nasıl olurdu da hiç fark etmezdi?

"...Beni reddetti, Baekhyun." Diye devam etti Kyungsoo, bu sefer sesi zor duyulacak bir şekilde fısıltı olarak çıkmıştı. Baekhyun yine baktı, daha sonra neden Kyungsoo'nun ilk başta ona gelmesi için ricada bulunduğunu anladığı an kendine vurmak üzereydi. Kyungsoo'nun Chanyeol'la arasını yapmak için yardım etmemi istediğini nasıl unutabildim? Nasıl böyle bir şeyi unutabildim? Baekhyun iç çekti, ama daha sonra buradaki sorunu hatırlamıştı.

"O ... seni ret mi etti?" Baekhyun inanamayarak gözlerini kırpıştırdı. Yok canım.

"Beni sadece arkadaşı olarak düşündüğünü söyledi." Dedi Kyungsoo. "Gerçekten iyi bir arkadaş olarak... Ve ... Ve ben... anlayışla karşıladım. İlk başta, Benim... sorunum yoktu bununla."

Baekhyun onu izliyordu.

"Ama şimdi... artık yeterli gelmiyor." Kyungsoo elini saçlarının arasına daldırdı ve bu sefer Baekhyun gerçekten de Kyungsoo'nun ne kadar çekici olduğunu görebiliyordu. Bu adam Chanyeol'ün hoşlandığı adamdı. "...Ben ... Bana ne kadar yaklaştıysa, onu o kadar çok istedim. Benden ne kadar uzaklaştıysa da, o kadar acıttı."

"Baekhyun, sen onun en iyi arkadaşısın ve benim de arkadaşımsın. O kadar insan arasından bana yardım edebilecek tek kişisin." Dedi Kyungsoo neredeyse çaresiz bir şekilde. Gözlerindeki o herkesin büyüsüne kapılmış olduğu aşkı Baekhyun görebiliyordu.

The Faults in Byun BaekhyunWhere stories live. Discover now