53.BÖLÜM - Camping outside

12.1K 774 1.2K
                                    


Ç/N: Paylaştığımız şarkıları dinleyenler için, vakit yoktu arkadaşlar bulamadık~ Bu bölüm böyle olsun TT Öneriniz  varsa dikkate alırız ama~

Günlerdir Chanyeol ilk defa iyi bir uyku çekmişti.

Uyandığı an, gözlerini açmamış, yumuşak yatağın ve tenini ısıtan yorganın tadını çıkarmıştı. Yaz olsa da yerde uyunca geceleri soğuk oluyordu, kendi kendine kıvrıldığında sıcak oluyordu bi.

Derin bir nefes aldı. Hafif bir çilek ve bal kokusu geliyordu burnuna. Yarı uykuluyken kendi kendine gülümsedi, Chanyeol döndü ve yüzünü yastığa gömdü, başka bir nefes aldı: Çilek ve bal kokusu. Bu ödülü alacak çok iyi bir şey yapmış olmalıydı.

"Uyan, uykucu." Kulaklarında çalan bir ses duydu. Geçen birkaç günlük mesafelerinde bir anlık unutmuştu, Chanyeol döndü ve gözlerini yavaşça açtı. Görüşüne yumuşakça gülümseyen bir Baekhyun girdi.

"Baek." Chanyeol mırıldandı, uykulu bir halde gözlerini kırpıştırdı. "Rüya mı görüyorum?" Baekhyun'u son gördüğünde kısa olanı daha uzakta hissettiğine emindi.

"Aptal." Tamam, belki de değildi.

Chanyeol yavaşça doğruldu, etrafına yarı uykulu bir halde yavaşça bakındı. "Hey, bu senin odan değil m – " Chanyeol neler olduğunu fark ederken gözleri büyüdü. Kahretsin kahretsin kahretsin KAHRETSİN. Dün gece yatağa geri dönmedim! Chanyeol gergince kahkaha attı.

"Uh, evet, Baek, açıklayabilirim – Bir nevi dün gece kabus gördüm, seni arıyordum – "

"Evet, havalı gayet." Baekhyun birden lafını bölmüştü. Chanyeol gergince lafı çevirse de Baekhyun yememişti. Yatağa yaklaşıp oturduğunda, hala Chanyeol'e yoğun yoğun bakarken sevgilisinin ifadesi doğaldı ve okunmuyordu. Chanyeol Baekhyun'un öğrendiğini biliyordu ama hala köşede duran sevgilisinin nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Sonunda Chanyeol konuştu.

"Tamam, üzgünüm, istememiştim – " Bitirmeye şansı olmamıştı çünkü sıcak kolların boynuna doladığını hissetmiş, onu daha yakına çekmişti. Baekhyun'un yumuşak saçı tenini gıdıklıyordu ve burnundaki en güçlü koku çilek ve baldı.

"Teşekkür ederim." Diye fısıldadı. Chanyeol'ün kalbi hızlandı, göğsünü zorlarcasına atıyordu. Baekhyun'un duyup duyamadığını merak etti. "Teşekkür ederim, Chanyeol."

Dili tutulan Chanyeol donakalmıştı.

"Hey Baek, oda arkadaşımı gördün – " Chen kapıyı birden açmıştı, ikiliyi görünce şaşıp kaldı. "Uh, oldu o zaman ..." diye mırıldanıp kapıyı arkasından yavaşça kapattı. Şu süreç boyunca Baekhyun hareket etmemiş – Hatta Chanyeol'ü daha da sıkmıştı.

Chanyeol en az beş dakika böyle kaldıklarına yemin ederdi – Chanyeol durumun farkındaydı (çünkü Baekhyun ona dokunuyor ve dokunuşundan kaçmıyordu), ama Baekhyun'un neden bunu yaptığını tam olarak anlayamıyordu (hala rüyada mıydı? Baekhyun aklını mı kaçırmıştı? Neden kızgın, utanmış, küçük düşmüş, canı yanmış, ihanete uğramış hissetmiyordu?) Baekhyun onu biraz daha uzun tutmak istiyordu sadece – sonunda, Chanyeol geri çekildi, Baekhyun'a büyük, aptal gözlerle baktı.

"Uh ..." Chanyeol'ün lafı yarım kaldı, gözlerini kırpıştırdı. Baekhyun kıkırdadı, daha sonra öne eğilip sade bir şekilde Chanyeol'ün dudaklarını öptü. Chanyeol kalbi hızlanırken gözlerini yumdu, Baekhyun geri çekilince açmaya cesaret edebilmişti ancak – sevgisinin Baekhyun'u boğmasından ve siktiğimin bir manyağı gibi sarılmaya başlamaktan korkuyordu.

The Faults in Byun BaekhyunWhere stories live. Discover now