29.BÖLÜM - The second time

11.5K 866 1K
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs


Chanyeol bundan nefret etmeye başlamıştı.

Tüm bu kaçmalardan, görmezden gelmelerden...

Sanki ...  birbirlerine yoklarmış gibi davranmaktan.

Bu aptalcaydı. Yorucuydu.

Chanyeol'ün bu Tom ve Jerry kovalamacasını kesmesinin zamanı gelmişti. Bu bitmek bilmeyen ve amaçsız oyuna bir son getirmenin zamanı gelmişti.
















"Konuşmamız gerektiğini düşünüyorum." Baekhyun yaptığı her neyse bitirip geri döndüğünde Chanyeol söylemişti. Küçük olanın ona bakmayıp yaptığı işe devam etmesinden nefret etmişti. Baekhyun Chanyeol'ün dediğini sanki duymamış gibi davranıyordu.

"Baek – " diye söze başladı Chanyeol ama küçük olan yaptığı işi yapmaya devam ediyordu, sanki Chanyeol hiç orada değilmiş gibi...

"Baekhyun, Baek, Byun Baek, B.B, Bae, Baekhyunnie, Baekhyun-ah, Baekkie, Baek-a-Pie, B – ..." Chanyeol daha fazla söyleyememişti çünkü aniden Baekhyun arkasına dönmüş ve ona garip bakışlarla bakmıştı.

"...Ne dedin sen bana?"

"... ..." Chanyeol afallamıştı biraz, birkaç dakika önce ne dediğini hatırlamıyordu. "..."

"Bana bir daha öyle seslenme." Dedi Baekhyun sessizce, daha sonra önüne döndü ve yaptığı işe devam etti.

"Ne? Ne dedim ki ben sana az önce?" diye sordu Chanyeol, kafası karışmıştı. Baekhyun ise onu görmezden geldi.

"Baekhyun!" Küçük olan kitaplarını alıp, düğme burnuna gözlüğünü yerleştirip dışarıya çıkmak için hazırlandığı sırada Chanyeol haykırmıştı. Baekhyun kapıyı açacağı sırada Chanyeol panikleyerek oraya doğru hızlıca koştu ve kapıya çarparak kapattı. Daha sonra Baekhyun'a yaklaştı, ama attığı her bir adımda Baekhyun içgüdüsel olarak bir adım geri gidiyordu ta ki arkasında kendi dolabına çarptığını anladığı zamana kadar.

"Baekhyun..." Chanyeol'ün sesi şimdi daha kısık ve boğuktu, kollarını yavaşça ahşaptan yapılmış dolaba yasladı, Baekhyun'u kollarının arasındaydı, kendi kişisel alanına hapsetmişti onu.

Chanyeol'ün nefesi kesilmişti.

Baekhyun çok yakındı ve birden kalbi çığlık attı, elleri terlemeye başladı ve lanet olasıca fazlasıyla nefes kesilmişti, ve onun aksine Baekhyun orada sanki diğer normal günlerdeki gibi öylece dikeliyordu. Bu sefer hariç günler sonra ilk kez, ani yakınlaşmalarına şaşırarak yukarıya bakmıştı, gözleri bir an için genişlemişti ve masum bir şekilde bakıyordu.

Baekhyun çok yakındı, ve Chanyeol ... Chanyeol ...

Chanyeol onu öpmek istiyordu.

"Benim... sana söylemem gereken bir şey var..." dedi Chanyeol düşündüğün şeyin aksine, bir an için başka alemlere giden Baekhyun'a odaklanmaya çalışırken arzuyla yutkunmuştu. "Kaçamazsın da zaten –"

Bam!

Chanyeol aşağı taraflarında kör eden bir acı hissetmişti, ve ne olduğunu algılamasına kalmadan yere yığılıp toplarını kavradı ve acıyla kıvrıldı. Acı çektiği sırada bile Chanyeol kasığına Baekhyun'un tekme attığını biliyordu. Hayatında hiç bu kadar kör edici bir acı yaşamamıştı, o kadar acımıştı ki gözü kararmıştı. Demek profesyonel futbol oyuncularının orasına top geldiğinde böyle hissediyorlar...

The Faults in Byun BaekhyunDove le storie prendono vita. Scoprilo ora