YENİ KİŞİLER

1.1K 81 10
                                    


  Hava iyice kararmıştı. Aramızda plan yapmıştık. Kapıyı açıcaktık. Birer birer zombileri içeri alıp onları öldürüp , kanlarını üstümüze sürücektik. Böylece dışarıdaki zombiler bizi , onlardan biriymişiz sanıcaktı. Gerçekten güzel bir plandı.

Kapının yanına geçmiş ve kapının kolunu tutuyordum sıkıca. Komutan karşımda elinde bıçakla " Hazır mısın ? " dedi. Derin bir nefes alıp kafamı salladım." Hadi o zaman. " dedi ve üçten geriye saymaya başladı." 3 , 2 , 1 ... " kapıyı açtım ve Komutan zombilerden birinin yakasından tutup içeri aldı ve yere yatırıp bıçağı kafasına sapladı. Kapıyı hemen kapattım. Zombiler iyice hareketlendi. Kapıya bastırmaya başladılar.2 tane daha yeterli olucaktır planımız için. Tekrar üçe kadar saydı Komutan ve kapıyı açtım tekrar birini yakasından tutup içeri aldı ve yere yatırıp kafasına sapladı.Ve bir tane daha içeri aldık. Yerde 3 tane ölü zombi yatıyordu. Zombilerin karınlarını deşip kanlarını , organlarını üstümüze sürdük. Raflardan sargı bezleriyle organlarını boynumuza astık anlaşılmamak için. Hepimiz artık bir zombi gibiydik.Her birimizin vücudu zombi kanlarıyla ve organlarıyla doluydu. Komutan kızınada sürdü kanları ve koluna girdi. Kapının önünde durdum.Çok pis ve iğrenç kokuyordu. Midem alt üst olmustu fakat kendimi yinede zar zor tutuyordum." Herkes hazır mı ? " dedim arkamı dönerek. Herkes son damlaları sürüyordu ve hep bir agızdan " Evet. " dediler.Her ihtimale karşı ellerimizde bıçak ve silahlarda vardı.Kapının kolunu tuttum. Arkamı döndüm herkes ip gibi sıradaydı. Yavaşça kapının kolunu indirdim ve en öndeki zombilerle göz gözeydim.Bu ilk değildi. Zombiler tüm güçleriyle beni kokluyordu. Suratıma bakarak , koklayarak yavaş yavaş içeri girdiler." Gidelim. " şeklinde el işareti yaptım. Zombiler yavaş yavaş eczaneye girmeye başladılar. Arabamız karşımızdaydı fakat etrafında bir sürü zombi vardı. Anlaşılabilirdik , o yüzden almamayı tercih ettik. Yüzlerce zombinin içinden yavaşça yürüyorduk. Tüm zombiler pür dikkat bize bakıyorlardı.Üstümüzdeki kan ve organlardan dolayı onlardan sanıyorlardı bizi fakat yinede anlayabilirlerdi çünkü bunu ilk defa yapıyorduk. Zombi sürüsünün sonuna gelmiştik. Sadece bir kaç metre vardı kurtulmamıza ve sağımızdan bir araba sesi duyduk. Kasalı , büyük siyah bir araba. Karanlıkta araba zar zor belli olsada kasasındaki 3 kişinin ateş açmasıyla onları görebiliyorduk. Aramızda 20 - 30 metre vardı. Zombilerin içinde oldugumuz için bizi fark etmediler. içinde bulundugumuz sürüye dogru ateş ediyorlardı. Bizi hala fark etmemislerdi ve bizde bir zombiymis gibi hareket ediyoruk. Kasasında 3 , önde ise soforle beraber 2 kisi vardı , yani toplamda 5 kisi. Arabanın kasasındakiyle bir an göz göze geldik. Tüm dikkatimle ve korkumla ona bakıyordum. Yüzünde bir anlık düşünce belirdi. Zombi olmadıgımı anlamıs mıydı acaba ? Yüzümde tuhaf hareketler yaptım ve yamuk yamuk yürümeye başladım ve birkaç saniye sonra yüzünü çevirdi.Bir kaç dakika sonraysa gözden kayboldular. Bizde bir kaç saniye sonra sürünün içinden çıkmış ve şehrin dışına doğru koşmaya başladık. 


Şehrin dışına çıkan yokuşa doğru koşuyorduk , etrafımızdaki zombileri öldürerek. Ormana ulaşmıştık , yorgun , aç ve bitkindik. Dinlenmek için ağaçların dibine attık kendimizi. Komutanın kızının koluna baktım " iyi misin ? " dedim. Acı dolu suratını az da olsa iyimser bir şekile getirerek " idare ediyorum. " dedi. Komutan kolumdan çekerek gruptan bir kaç metre ileri götürdü beni." Polisleri yok ettigimizi sanıyordum. " dedi tüm sinirini üstüme kusarak." Öyle yaptık zaten. " dedim." Onlar kimdi peki ? Başkaları mıydı ? " dedi." Polislere hiç benzmiyordu. Demek ki başka bir grup. " dedim. Komutan arkasını dönerek her zaman ki gibi işaret parmagıyla başını kaşıyordu." Bizi görmemeleri iyi oldu. " dedi." Evet. " dedim." Burası küçük bir yer.Ve suanda aracımızda yok. Tekrar karşılaşmamız olasıdır.Ne yapıcaz ? " dedi Komutan ve " Ve dostane bir şekilde yaklaşıcaklarını hiç sanmıyorum. " diye ekledi Komutan." O zaman onların sonuda Polisler gibi olur. " dedim." Başka yolu yok. " dedi Komutan ve kızının yanına gitti. Ozanların yanında getirdiği çantada bir kaç adet konserve ve bir kaç şişe su vardı. Oturdugumuz yerde , eşit bir şekilde paylaştırdık hepsini birbirimize ve yemeye başladık. Hava kararmıştı , yorgun ve uykuluyduk." Açık alandayız. Nöbet tutmamız lazım. " dedi Komutan. Ozan öne atılarak " ilk nöbet bende. Yatın siz dedi. " dedi. Komutan , " Sağol. " şeklinde kafasını sallayarak kızının yanına kıvrıldı. Bende silahımı ağacın yanına koyarak , yıldızları seyrederek uykuya daldım. 


  Sabah erken saatlerde uyandım. Ozan'ın yanında gelen kız benden önce uyanmıştı. Diğerleri uyuyordu. Kızın yanına yaklaştım , elindeki bıçakla toprağı eşeliyordu." Günaydın. " dedim , aynı şekilde karşılık verdi." Ben irem. " diyerek elini uzattı." Bende Jokko, memnun oldum. " dedim ve elini sıktım. irem uzun boylu , orta kiloda , sarışın uzun saçlı ve yeşil gözlü bir kızdı." Ozanla ne zamandır tanışıyosunuz ? " dedim." Sevgilim " dedi ve " Yaklaşık 2 senedir beraberiz. " diyerek ekledi. Sevgili olduklarını bilmiyordum , şaşırmıştım." Ailen ? " dedim gözlerine bakarak. irem , gözlerini kaçırmıştı ve " Onlar başaramadı. " dedi." Üzüldüm. Kusura bakma. " dedim. Elindeki bıçağı daha şiddetli bir şekilde toprağa batırarak " Sorun değil. " dedi.

Komutan uyandı ve yanıma geldi. Elleri belinde her zaman ki duruşuyla " Yola koyulmamız lazım. " dedi." Araçta bulmamız lazım. " dedim." O nasıl olucak. Aracımız zombilerin arasında kaldı. " dedi." Bilmiyorum. Yiyeceğimiz yok , eve kadar dayanabilir miyiz , bilmiyorum. " dedim." Denemeliyiz. " dedi Komutan." işimizi şansamı bırakıcaz ? " diye omuz silkdim." Ne tavsiye ediyorsun ? " dedi Komutan." Belki burada biraz kalabiliriz. " dedim." Kafayı mı yedin ? " dedi Komutan sinirli bir şekilde." Sadece erzak toplayana kadar.Şehrin sınırlarında bir ev buluruz , beraber erzak için dışarı çıkarız. Erzağımızı toplayınca yola koyuluruz. Böylesi daha iyi değil mi ? " dedim. Komutan bir kaç saniye düşündükten sonra " Senin dediğin olsun. " dedi ve kızının yanına gitti.


  Herkes uyanmış , güneş en tepedeydi.Bir ağacın dibine çökmüş , zombileri seyrediyordum. Komutan bir ev bulmamızı diğerlerinede anlatmıştı ve onlarda onay vermişti. Zaten başka çareleri yoktu.3 tane silahımız vardı. Biri bende , biri Komutanda diğerini ise Ozan'a vermiştik. Silah kullanmayı az çok biliyordu ama yinede Komutan ona göstermişti nasıl nişan alınacağını ve ateş edeceğini. Silahlarımızı kontrol edip yola koyulmak için hazırlanmıştık.

Komutan , " Nereye gidiyoruz ? " dedi. Etrafa baktım bir kaç saniye. Zombilerin en az bulunduğu yerlere odaklanmıştım.Şehrin batısında az da olsa diğer taraflarına göre az zombi vardı." Batıya gidiyoruz. " dedim.Şehrin kıyısındaki ormanın içinden batıya doğru yürümeye başladık. Ormanın içindede zombiler vardı. Ateş etmeyerek bıçaklarımızla hallettik onları.Şehirdekilere kıyasla ormandakiler çok azdı.O yüzden sorun yaratmıyorlardı. Komutanın , kızının koluna girmişti , Asena yürümede zorlanıyordu. Kolundaki sargı bezi kan halindeydi fakat nihayet kanı durdurmuştuk ve durumuda iyiydi. Orman , şehrin yukarısında kalıyordu.Şehrin batısına doğru bir yokuş vardı. Ormandan çıkıp yokuştan aşşağı inmeye başladık. Karşımızda camları sağlam bir market vardı. Etraf temiz gibiydi. Komutan , kızını yavaş bir şekilde yere bırakarak yanıma geldi. Kapıya doğru yavaş adımlarla ilerledik. Silahımı sırtımdan indirerek elime aldım. Kapının sağında ben , solunda Komutan , kapının karşısında ise Ozan elimizde silahlarla bekliyorduk.       

Zombi Salgını (Düzenleniyor) Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum