Tedirgin

692 55 25
                                    

*

Gece olduğu sırada her zaman yardımcı olan Turgay yine aniden belirerek "Üst katta soldan 1. oda Ece ve Savaş'ın bebek onlarda kalacak , 2. Oda Doktor ve Ayda'nın , hepinize iyi geceler" Bana doktor demeleri hoşuma gidiyordu fakat ben doktor değildim ki . Gülerek Turgay'a baktığım sırada o da gözlerini bana dikmiş gülüyordu . Arkasını dönüp gidecek gibi olduğu sırada Ali alaycı bir tavırla "Biz kapının önünde yatıyoruz herhalde Turgay bey" dedi . Turgay , Ali'nin biraz yanına giderek "Ayhan siz ikiniz için çok daha özel bir yer ayarladı" dedi gülmeye başlayarak . Ali ve Komutan bir taraftan şaşırmış bir taraftan da Turgay'ın gülüşüne gülüyorlardı . Daha fazla dayanamayıp gülmeye bende katıldım . Uzun süre , hatta asla bu kadar sıcak bir aile şefkati göremem diye düşünüyordum ama yanılmıştım . Ali yarı güler bir şekilde "Şaka bir yana nerede kalacağız biz ya ?" diye sordu . Turgay arkasını dönüp gülerek "Beni takip edin" dedi . Nereye gideceklerini merak etmiştim fakat eninde sonunda öğrenecektim , çok yorucu bir gün olmuştu . Uyumam gerekiyordu . Üst kata Ayda ile beraber çıktığımızda hemen üstümü değiştirip yatağa uzandım . Ayda odayı incelemeye dalmış öylece etrafa bakınıyordu . "Ne duruyorsun hadi uyu sende çok yoruldun" dediğim sırada bana bakıp o tatlı bakışlarından atarak "Tamam doktorum geliyorum" dedi . Özellikle doktor kısmını bastırarak söylemişti ve gülmüştü . Ardından "Üstümü değiştirip geliyorum" dediği sırada Ayda'yı beklerken yorgunluktan uyuya kalmıştım çoktan .





Sabah pencereden giren güneş yarım aralık bırakılmış perdeden yüzüme yansırken yanağımdan Ayda'nın öpmesi ile uyandım . Gözlerimi zar zor açtığım sırada karşımda durmuş tatlı mı tatlı gülümsemesiyle bana bakıyor bir taraftan da dürtüp duruyordu . Onun bu gülümsemesi karşısında yapacak hiç bir şeyi olmayan çocuk gibi kalıyordum . " Hadi elini yüzünü yıka sonra kahvaltı yapalım " dedi ve üzerimdeki örtüyü kaldırdı . Aslında küçüklüğümden beri en nefret ettiğim şey üzerimdeki örtünün birden çekilmesidir ama bunu yapan Ayda olduğu için tepki bile veremiyordum . Mecburen yataktan kalkmak zorunda kaldım ve tuvalete doğru yürüdüm . Gerçi nerede olduğunu bilmiyordum sadece odadan çıkmış meraklı bir şekilde etrafıma bakıyordum . Büyük bir yer olduğu için bulmakta zorluk çeksem de sonunda bulmuştum . Elimi yüzümü yıkarken arkadan Ali ve Komutan'ın konuşma seslerini duyar duymaz kulağımı kapıya dayadım , ne konuştuklarını merak ediyordum . Her zaman ki askerlik muhabbetine hiç benzemiyordu . Tam olarak anlamasam da Komutan yük olamayız gibi bir şey söylediğinde anladım gitmek istediklerini . Ali' de başıyla onaylamış olacaktı ki Komutan "Güzel o zaman bunu Ayhan ve Selim'le de konuşalım" dedi . Kafamı tahta portreye yaslamış düşüncelere dalmıştım . Ben buradan gitmek istemiyordum ki . Gittiklerinden emin olduktan sonra tuvaletten çıkarak tekrar odaya gitmiştim . Yatağı çoktan toplamış ve giyeceğim kıyafetleri yatağın üstüne koymuştu . Yüzümde anlam veremediğim bir gülümseme ve beynimin içinde dönüp duran şarkı sözleri doluşmuştu , bir an önce üstümü değiştirip ineyim diyerek geçirdim içimden . 











Ali ve Komutan beni gördükleri sırada yüzlerine sahte bir gülümseme takınıp yemeklerini yemeye devam ettiler , bende gülümseyerek karşılık verdim . Ayda koltuğa oturmuş bebekle ilgileniyordu . Diğer adını öğrenmeye bile vaktim olmayan bir sürü kişi daha yemek yiyordu . Ayda'nın yanına giderek kahvaltı yapıp yapmadığını sordum , kafasını evet anlamında salladı ve bebeği elime tutuşturdu . " Sen burada bekle ben sana bir şeyler getireyim " dedi ve koştura koştura mutfağa gitti . Arkasından sadece gülümsemekle yetindim . Ben gülerken gözüm birden Ali ve Komutan'a kaydı . İkisininde bana baktığını görünce yüzümdeki gülümseme birden kayboldu ve yerini saçma anlamsız bakışlara bıraktı . Benim onlara baktığımı anladıklarında sanki hiç bir şey olmamış gibi yemek yemeye devam ettiler . Benden hatta bizden sakladıkları bir şey vardı ama ne olabilirdi . Bebekle biraz oyalandıktan sonra Ayda'nın getirdiği yemekleri yemeye başladım . Bitirip kalkmak üzereyken Ayhan yanıma gelip oturdu ve Ayda'ya 2 dakikalığına baş başa konuşacağımızı söyledi . Ayda kafasını sallayarak bebeği de alıp Ece'nin yanına gitti . Ayhan derin bir iç çekerek söze girdi "Bak doktor , biliyorsun ki git gide kalabalıklaşıyoruz . Yiyecek ve içeceklerimiz azalmaya başladı bile , yani demek iste - " Aklıma Komutan ve Ali'nin konuşması gelerek Ayhan'ın sözünü sert bir şekilde keserek "Eğer buradan gitmemizi ya da başka bir yer bulmamızı söylemeye çalışıyorsan lafı dolandırmadan direk söyle" dedim . Ayhan anlamsız bir şekilde bakarak "Hayır doktor ne diyorsun sen , benim canımı kurtaran adama , askerimin canını kurtaran adama git diyemem . Demek istediğim yiyeceklerimiz azaldığı için bugün malzeme bulmak için şehire ineceğiz seninde gelmeni istiyorum " dediği sırada içimi büyük bir vicdan azabı kapladı , durduk yere adama bağırıp sert çıkmıştım . Kafam karışmıştı Ali ve Komutan , Ayhan'la konuştu zannederek bilinçsizce hareket etmiştim . O anda Ayhan'a olayı anlatmak istedim fakat tam anlamıyla emin olamadığım için susmuştum . " Tabi ki de gelirim , yanlış anladım kusura bakma" diyerek telafi etmeye çalıştım . Gülümser bir yüz ifadesiyle " Güzel o zaman ayarlayacağım çok şey var Turgay'dan haber bekle doktor " dedi ve alt kata doğru yürümeye başladı . Ali ve Komutan'ın oturduğu yere bakarak çoktan kalkmış olduklarını gördüm , acaba ne karıştırıyorlardı . 








Kapının dışına çıkıp bir kaç kişi ile tanışıp isimlerini öğrendim , hepsi cana yakın temiz kalpli insanlara benziyorlardı . Ağacın dibine oturan Savaş'a baktığımda elindeki bıçak ile uğraştığını gördü , uzaktan gördüğüm kadarıyla bir şeye morali bozulmuştu . Yanına giderek selam verdim ve ne olduğunu sordum . Tepki vermemişti . Sorumu 2. defa tekrarlayınca istemeyerek de olsa söze girdi . " Komutan ve Ali gitmek istiyor Selim , burada kalarak kendilerini hazıra konmuş gibi hissediyorlarmış , kafaya koymuşlar gidecekler buradan " . Pür dikkat dinliyordum Savaş'ı , onun da derdi Ece'ydi . Onun iyiliği ve sağlığını çok önemsiyordu . Küçük bir çocuk gibi gözlerimin içine bakarak " Gitmeyelim buradan Selim , iyi burası . Burada en azından güvende oluruz karnımız doyar . " Başımla onayladım " Biliyorum Savaş bugün tuvaletteyken duymuştum konuşmalarını , yemek yediğim sırada da benden bir şey saklar gibi tedirgin bakışları vardı . " Selim ikna et onları burada kalalım , gideceklerse onlar gitsin demek istemiyorum ama Ece'nin sağlığı benim için daha önemli " . Diyecek bir şey bulamıyordum onlar için , neden böyle düşünüyorlar anlam veremiyordum . Dış kapı açıldığı sırada Turgay göründü ve eliyle gel işareti yaparak yanına çağırdı . Savaş'a her şeyi yoluna sokacağıma dair söz vererek birlikte Turgay'ın yanına gittik . Alt kata inerek gerekli malzemelerimizi toplamaya başladık . 4 sandık vardı , bunlardan sadece ikisi ağzına kadar silah doluydu , diğer sandık da mermi ve kemer kuşakları son sandık da ise bıçaklar vardı . Her şeyi alıp çıkmaya başladığımız sırada Ayhan elini omzuma atıp " Teşekkür ederim doktor , her şey senin sayende iyi olacak " diyerek gülümsedi . " Birlikte yapacağız , hep birlikte " diyerek merdivenlerden çıkmaya başladım . Garip olan şu ki Ali ve Komutan'da bizimle beraber geliyorlardı . İstemedikleri halde bir yere gelmek zor olsa gerekti . İçimde anlam veremediğim bir heyecan ve sıkıntı vardı . Umarım bir sorun çıkmaz diyerek Ayda'ya veda edip çıktım evden . Bizi bekleyen 5 araç vardı , Ayhan onu takip etmemizi söyleyerek bizi en öndeki araca götürmüştü . Araca bindikten 2 dakika sonra sürgülü kapı açılarak hareket etmeye başladık . Acaba bu sefer neler yaşayacaktım , hâlâ hayatlarına devam eden insanlar var mıydı acaba ? Bizi nasıl karşılayacaklardı çok merak ediyordum .

Zombi Salgını (Düzenleniyor) Where stories live. Discover now