KIL PAYI

849 66 12
                                    

Evin arkasında 2 tane büyük tekne duruyordu. Teknelerin tepesinde ışık vardı. Teknelerde ve evin etrafında çok sayıda silahlı adam vardı. Dördümüzün onlara direnmesi çok saçma olurdu. Hele ki benim tek başıma onlara karşı çıkmam daha saçmaydı. Komutan , ormana dolaşmaya gittiğimi söyliyecekti. Neden söylemesin ki ? Onlardan kaçmaya çalışmam daha bi saçmalık olurdu.Ne yapıcağımı bilmiyordum. Kendimi kurtarmam için bi ihtimal yoktu. Onları kurtarmam lazımdı ayda'yı kurtarman lazımdı ama imkansızdı.  
                               

" Konuşsana be adam ! " dedi izzet bağırarak. Komutan kafasını aşşağı eğmiş , hiç tepki vermeden duruyordu. izzet'in sinirlendiği her halinden belli oluyordu. Komutan'ın çenesini tutarak yukarı doğru kaldırmaya çalıştı fakat Komutan kafasını kaldırmamakta ısrarlıydı. izzet , Komutan'ın çenesini kavradı ve " Gözlerime ba- " cümlesini daha bitirmeden Komutan Ali'nin bacağına saplı olan bıçağı çıkardı ve izzet'in tam gözüne soktu. izzet , gözüne girmiş olan bıçağı tutarak etrafta deli gibi dönmeye başladı. Sadece dönüyor , ağlıyor ve bağırıyordu." Gözüm ...  Gözüm ...  " diyordu ve etrafında ki adamlarına saldırıyordu birşeyler yapmaları için.Bu sırada Ali ona silah dogrultan adamın dikkatinin dağılmasından faydalanarak boşluğuna bir yumruk attı ve elindeki silahı aldı.3 adamı delik deşik ederken komutan su varillerinin arkasına geçip siper almıştı.Ali ise yanındaki ağacın arkasına geçmişti , çatışma çıkmıştı ve ben hiç bir şey yapamıyordum.Ayda...  Ayda'yı kurtarmam lazımdı.Çok korkmuş ellerini başının üzerine almıştı.Tam bulunduğum yerden çıkıcakken adamlardan bi tanesi Ayda'yı kaldırmış Komutan ve Ali'yi tehdit ediyordu.Silah sesleri kesilmişti adam Komutan ve Ali'ye silahlarını bırakmasını söylemişti.Komutan nefret dolu gözlerle adama bakmaktaydı.Ali çok kan kaybediyordu.Hemen bişey yapmam gerekti , silahımı çıkartıp Ayda'yı tutan adamın kafasına doğrulttum ama bu kadar uzak mesafeden başarmam zordu.Adam tekrar Ali ve Komutana " İndirin lan silahlarınızı." Dediginde kendime gelmiştim nefesimi kontrol altına alıp silahımı tekrardan doğrulttum.Çalılıkların arasından bir silah sesi duyuldu , evet benim silahımdı adamın yavasça yere düşmesini izleyen Komutan hemen eve doğru koşmaya başladı.Bulunduğum yerden çıktım ve Ayda'yı kolundan tuttum eve doğru koşmaya başladık.Ali'de eve girdiginde ormanın öteki tarafında kalan 3-5 kişi ise ateşe devam ediyordu.Hepimiz tekrardan bir aradaydık , Asena hariç.

Adamlar adeta bizi öldürmeye yeminli gibi liderleri yerde can çekişirken bile evi taramaya devam ediyordu.Camlar kırılmıştı aklıma birden Ahmet'in beni baharat icin yattıgım koltuktan kaldırdıgı an geldi.Koltugun ici çeşitli silahlarla doluydu hemen eğilerek içeri girdim ve koltugu kaldırdım önüme 3 uzi tipi taramalı silah , 4 tane farklı çeşit tekli silah , 1 tane ağır makinalı ve 3 adet el bombası görmüştüm.El bombalarını ve 3 uziyide alıp girişe götürmüştüm.Herkes merakla elimdekilere bakıyordum.El bombalarını Komutana verdim biliyordum bana nefret doluydu ama böyle bi zamanda sırası değildi.Komutan ne yapıcağını biraz dusundukten sonra Ayda ve Ali'ye silahları verip hazırlıklı olmalarını söyledi.Zaten kırık olan camdan kafasını çıkartır çıkartmaz bir mermi kulağını sıyırdı.Komutan birazda olsa gülerek "Güzeel tam istediğim yerdesiniz." Dedi , 2 bombanın pimini çekip adamlardan tarafa attı.Dolabın yanına eğildi ve patlamasını bekledi.Bu zekice bi atış olucaktı ki bomba adamların tam ayağının dibine düşmüştü.Neredeyse hepsi yaralanmıştı.Komutan gözü dönmüş bi şekilde adeta elini kolunu sallarcasına dışarı çıkmıştı.Yerde yatanların yanına giderek mekanlarının neresi olduğunu sordu.Birkaç zorlamadan sonra mekanlarını öğrenmişti.Komutan kızını bir zombi degilde o öldürmüşcesine İzzete bakıyordu.İzzet "Ne olur acıyın bana canımı bağışlayın ." Diye yalvarışlar sergiliyordu.Ayda bu yaşananlar çok fazla gelmişcesine yere oturmuş saçları önüne düşmüştü.

Komutan bana dönerek "Az önceki tavrım için özür dilerim." Dedi. Komutanın bu sefer gözünün içine bakarak " Önemli değil biz bir aileyiz ve her zaman aile olacağız, bundan sonra biz varız." Dedim. Komutan dostça elini omzuma götürdü ve güldü.Böyle bir olaydan sonra gülmesi gerçekten yürek isterdi."Ee o zaman nereye gidiyoruz." Dedim. Ali " Madem heriflerin yerini öğrendik gidelim ne bekliyoruz." Dedi. Komutan yüzünü buruşturarak " O kadar kolay değil." Dedi "Nasıl yani." Dedim ve Komutan hemen ardından söze girdi "Adamların yeri bizim peşinde oldugumuz çelik fabrikasıymış , Kadir bizi oyuna getirmeye çalışmış." Dedi ardından Ali " Zaten o pisligi gozum hiç tutmamıştı." Dedi. Güvendiğimiz Kadir saman altından su yürüterek bizi İzzetin mekanına götürücekti , zekiceydi ama başarısızdı.Bu sırada Komutan Ali'nin bacağını sarmaya başlamış yara derin olduğundan yürümekte biraz zorlanacağını söylüyordu.Aydanın yanına geçtim ve benim geldiğimi gördüğünde boynuma sarıldı.Onun kokusuna bana huzur veriyordu "Teşekkür ederim." Dedi "Senin zarar görmene asla izin vermem." Diyerek hafif gülümsedim , başını göğsüme koydu ve bende saçlarıyla oynamaya başladım.

Akşam olmuş eve geçmiştik mutfakta bizi zehirledikleri etten vardı.Kokusu yoktu etin ne eti olduğunu kestirememiştim.Hiç dokunmadım ve dolaptan 8 adet konserve aldım ve salona geçtim.Herkese 2 şer tane vererek bir koltuğa geçtim.Konserveleri yedikten sonra herkes bir köşeye kıvrılarak yatmıştı.Camlar olmadığından soğuk geliyordu fakat bunca yaşadığımız şeyden sonra soğuk havayı önemsiyicek halde değildim.Ayda'nın yanına uzanarak gülümsedim.Gözümü kapatır kapatmaz uykuya dalmışım.

Sabah gözümü Ayda'nın öpücügü ile açtım.Uyanmam için sürekli "Selim hadi uyan.. Seliim." Diyip öpüp duruyordu.Kalktım ve elimi yüzümü yıkadığımda Ali ve Komutan'ında kalkmış olduğunu gördüm."Günaydın" diyerek masaya oturdum ve son konservelerimizi yemeye başladık.Bugün yemek bulmak için bu çevreyi arayışa çıkıcaktık.Belkide Ahmet'in dediği kasaba doğruysa bizim için iyi olabilirdi.Yemekten sonra herkes silahını ve çantasını hazırlamaya başlamıştı.Önden Komutan Ali onların arkasından Ayda ve en son ben evden çıktık.Geldiğimiz yönün tersine doğru gidicekken "Durun." Dedim ve tekneleri göstererek "İşimize yarar bişeyler olmalı." Dedim Komutan yürumeye devam ederek"Sabah ilk işim onları kontrol etmek oldu, ama bomboş adam akıllı yakıt bile yok." Dedi. Yüzümü buruşturdum ve ormanda ilerlemeye başladık. 30 dakikadir yürüyorduk dinlenmek için bir ağacın altına oturucaktıkki 200 metre ileriden bir patlama sesi duyuldu.

Zombi Salgını (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin