YARALANMA

1K 71 9
                                    

  Komutan ve Ozan'a baktım " Hazır mısınız ? " şeklinde. Kafalarını salladılar. Silahımla kapıya bir kaç defa vurdum. Birazcık bekledik ses yoktu ve ikinci defa tıklatıcagım zamanda içerden bir ses geldi.Bir şey yere düşmüştü sanki. Zombi olma olasılığı çok yüksekti fakat işimizi şansa bırakamazdık. Kapının kolunu hafifçe indirdim fakat kilitliydi. içerdekiler kitlemişti kapıyı.Bu beni dahada şüphelendirdi. irem " Belli ki birileri var , gidelim , korkuyorum. " dedi. Ozan'ın önüne geçip kapıya güçlü bir tekme attım. Kapı açılmıştı.Tam karşımda rafın arkasında iki , sağımdaki rafın arkasında ise bir kişi ayakta , ellerini teslim oluyormuş gibi havaya kaldırmışlardı. Sağdan Komutan , solumda Ozan ortada ise ben silahlarımızı onlara doğrultmuştuk." Nolur bize zarar vermeyin. " dedi karşımdaki kadın. ikisi kadın sağ taraftaki ise erkekti. Erkek elini bir anlık indirmeye kalkıştı fakat Komutan ona doğru bir adım atıp , silahı ona doğrultarak " Ellerini kaldır. " diye bağırdı. Komutan silahını indirmeden " Ne yapıcaz ? Öldürmeli miyiz ? " diye kulağıma fısıldadı." Öldürmek mi ? Neden ? " diye çıkıştım." işini şansa bırakmak istemeyen sen değil miydin ? " dedi Komutan. Haklıydı , birşey diyemedim ama öldürmekte istemiyordum. Hiçbir suçları yoktu çünkü. Sağımdaki adam tekrar elini indirmeye çalıştı. Komutan havaya bir el ateş ederek " Sana ellerini kaldır dedim. " dedi. Komutanın ateş etmesiyle karşımızdaki kadınlardan biri elini beline götürdü. Silahını çıkartmaya çalıştı." Sakin ol. " dedim kıza. Korktugu için çıkarmıştı silahını , zarar vermek istemiyordum onlara. Komutan'a doğru doğrultmaya çalıştı silahını fakat Ozan ikisinide neredeyse şarjörün yarısını boşaltarak öldürmüştü." Napıyorsun lan ? " diye bağırdım Ozan'a." Ben yapmasam o yapıcaktı. " dedi Ozan." Kahretsin , korktu sadece lan - " daha cümlemi bitirmeden ikinci bir silah sesi duydum arkamdan. Ardından ise kolumda çok büyük bir acı hissettim.Bir kaç saniye sonraysa yere yığıldım. Hayatımda canım hiç bu kadar yanmamıştı , vurulmuştum. Komutan bağırarak adamı tam kafasından vurmuştu. Komutan yanıma gelerek " iyi misin ? " dedi ve koluma bastırmaya başladı." Bilmiyorum , çok acıyor. " diyebildim sadece." Dur bakıyım. " diyerek belindeki bıçakla montumu yırttı. Dokunmaya çalıştı fakat elini tuttum." Sıyırmış sadece bir şeyin yok.iyi olucaksın. " dedi.Üstündeki poların bir kısmını keserek koluma sardı." Birazdan zombiler dolar buraya.Çabuk alacaklarımızı alalım ve gidelim. " dedim. Herkes aceleyle alabildiklerini aldılar. Bense büyük bir şişe su alarak dışarı çıktı. Solumuzdan zombiler geliyordu , harekete geçmişlerdi. Geldiğimiz yola doğru koşmaya başladık.Hem kolumdan vurulmuştum , hemde diğer elimde büyük bir şişe su vardı. Zorlanıyordum fakat yapmak zorundaydım.

  Zombilerle aramızda ne kadar fark olsada hala gelmeye devam ediyorlardı.Şehirden uzak ormanlığa yakın bir yerde gecekondu tarzı tek katlı bir ev gördük.Kan kaybediyordum , aç ve yorgundum , ama tüm gücümle koşmaya devam ediyordum. Kadir , diger koluma girmiş bir eliyle koluma bastırıyor , bir yandansa koşmama yardımcı oluyordu.Eve yaklaşmıştık , Komutan bizden on metre uzaklıktaydı.Her zaman yaptıgımız gibi yapmamıştı bu sefer , kapıya tıklatmamıştı. içinde bulundugumuz durumdan ve acele etmemiz gerektiginden dolayı kapıya tekme atarak içeri girmişti.Ev küçük oldugu için kontrol etmesi sadece bir kac saniye sürmüştü ve dışarı cıkarak temiz demişti. Komutan dışarı çıkarak kızının koluna girmişti ve onu içeri almıştı. Sonra Ozan ve irem , ardından ise Kadir ve ben içeri girdik.Biz içeri girdikten sonra Komutan kapıyı kapattı.Bir kaç tane zombi kapıya kadar gelmisti. Kapıya ne kadar vursalarda duymamazlıktan geldik.

Oturdugum yerden kalkarak Ozan'ın üstüne yürüdüm , " Neydi orada yaptıgın ? " dedim." Anlamadım ? " dedi Ozan.Bu sefer lafa Komutan girdi , " Neyini anlamadın lan ? Kim dedi sana onları vur diye ? " dedi." Size doğrultmuştu silahı , vurucaktı , ne yapıcaktım ? " dedi Ozan. Komutan , " Ne vurması lan. Kız daha silah tutmasını bile bilmiyordu. Elleri titriyordu korkudan. Sadece korktugu , ne yapıcagını bilmedigi icin dogrulttu. " dedi. Kadir , " Tamam sakin olun , sadece bir hataydı. " dedi. Fakat Komutan " Bana ne yapıcagımı söyleme sakın. " diye bağırdı Kadir'e.Ardından Ozan'a dönerek " Bir daha sakın ben söylemeden bir şey yapıyım deme. " dedi.

 Gittikçe kan kaybediyor , canımsa acıyordu. Kadir " Birşey yapmamız lazım.Çok kan kaybediyorsun. " dedi.O kadar bitkin düşmüştüm ki cevap bile veremedim. Komutan marketten aldıgımız yiyeceklerden bir kaç tane getirdi fakat o kadar kötü haldeydim ki agzımı bile açamadım sadece su içebildim. Kadir , Komutan'e dönüp " Ne yapıcaz ? " dedi. Komutan , " Bak bakıyım sağlık çantası falan varmı evde. " dedi. Kadir koşarak evi aramaya başladı.Bir kaç dakika sonra geldi eli boş bir şekilde. Olmamasınada şaşırmadım zaten küçücük , fakir bir ailenin eviydi.Ne arardı burada sağlık çantası. Kadir " Ee , ne olucak ? " dedi. Komutan " Çakmak varmı bak bakıyım. " dedi. Kadir " Çakmağı ne yapıcaksın ? " dedi. Komutan " Sorma git bak. " dedi. Kadir yine ayaklandı ve evi aramaya başladı. Mutfağa girdi bir kaç saniye sonraysa elinde bir çakmakla çıktı. Komutan çakmağı aldı kontrol etti , yanıyordu. Evde sobanın yanında bir yığın odun vardı. Yerdeki halıyı toplayarak bir kenara attı. Ateş yakıcaktı. Etraftaki eşyalara sıçramaması içinde etraftakileri çekmişti. Odunları bir araya toplamıştı ve bir kaç adet nevresim toplamıştı. Nevresimlerden bir parça kopararak kenara koydu. Ardından geriye kalan nevresimleri odunların üstüne attı.Bir kaç denemeden sonra Komutan , odunları ateşe vermeyi başarmıştı. Evin içinde ateş yakmıştı.O an anlam verememiştim ne yaptığına.     

  Komutan tekrardan Kadir'e dönüp " Tuz getir. " dedi. Kadir tekrar mutfaga girdi ve elinde bir tuzlukla dışarı çıktı. Komutan " Canın çok acıyacak ama tek çaremiz bu. " diyerek ağzıma az önce kopardıgı bez parçasını verdi." Tüm gücünle ısır. Mermiyi çıkarmamız lazım. " dedi. Komutan olduğu için bu ilk tecrübesi olmıyacaktı. Komutan'ın mermiyi çıkarıcağını söylemesiyle az önce bitkin halimden hiçbir eser kalmamıştı. Gözlerimi tüm gücümle açmış ve ağzımdaki bez parçasını sıkıyordum daha bıçağı sokmadan. Kadir ve Komutan beni bir koltuğa çıkardılar. Komutan , Kadir'e " Sıkıca tut. " dedi beni göstererek. Kadir tüm gücüyle beni tutuyordu.Az sonra yaşıyacağım acılardan habersiz Komutan'ın elindeki bıçağı izliyordum. Komutan " Hazır mısın ? " dedi ne kadar hayır desemde yapıcaksada. Kolumu tutarak bıçağı soktu.Bu acı , vurulmadan dahada kötüydü. Ağzımdaki bez parçasını koparırcasına ısırıyordum. Komutan kolumda bıçağı gezdiriyordu. Gözlerimden yaşlar gelmeye başladı. Dişlerimin parçalanıcağını sandım. Ellerimi , dişlerimi , ayaklarımı her yerimi o kadar sıkıyor ve kasıyordum ki.En sonunda Komutan'ın elindeki mermiyi görmemle bayılmam bir olmuştu.

Fakat baygınlıgım cok sürmedi. Komutan'ın koluma tuzu dökmesiyle tekrar bağırarak uyandım. Kadir ağzımdan düşen bez parçasını yerden alarak ağzıma koydu ve tekrar beni tutmaya başladı.Ben tüm gücümle Kadir'den kurtulmaya çalışıyordum. Komutan son tuz parçalarını döküyordu. Hani bir yeriniz kanayınca oraya kolonya dökersinizde sızlarya. Onun yüz katı acıyı düşünün. Komutan " Bitti. Sakin ol. " dedi.Az da olsa sakinlemiş ve rahatlamıştım. Komutan " Bastır koluna. " dedi. Tuzu kolumdaki etlerin kaynaşması , yaranın kapanması için dökmüştü. Komutan'ın yaktığı ateş artık durmuştu , köz haline gelmişti. Komutanda bunu istiyordu , bıçağı ısıtacaktı. Bıçağı ateşe tuttu. Yaklaşık on dakika sonra geldi. Elinde ateş gibi yanan bir bıçakla. Komutan'a bakarak " Sikiyim hani bitmişti. " diye geçirdim içimden. Komutan , Kadir'e tekrar " Sıkı tut. " dedi. Bıçağı yan bir şekilde koluma bastırdı. Kolumun kaynaşması , yaranın kapanması için. Ağzımdaki bezi artık atmıştım. Doğrulmaya çalıştım fakat Komutan sol eliyle beni tekrar yere yatırmıştı. Bıçağı yüz seksen derece döndürerek diğer tarafla bastırmaya başladı. Kolumun üstündeki tuza bastırmaya başladı alev gibi yanan bıçağı. Gözlerimden gelen yaşlarla tekrar baygın düştüm.     


Zombi Salgını (Düzenleniyor) Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum