KİTAP

923 65 13
                                    

Güneş tamamen batmış , hava kararmıştı. Ayda ile saatlerdir konuşuyorduk. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamıştık.Ali her zaman ki gibi içerdeki silahlardan bir kaç tanesini almış , kapının önüne oturmuş temizliyordu. Silahların hepsini neredeyse her gün temizlerdi ve hepsi sıfırdan bile temizdi. Fakat bu onun için sanki bir tik olmuş gibiydi. Temizlemek için yapmıyordu artık. Seviyordu bu işi." Kolay gelsin , almışsın yine oyuncaklarını. " dedim gülerek Ali'ye.Ali gülerek " insana uğraşıcak birşeyler lazım. " dedi şarjorü silaha hızlı bir şekilde takarak. içeriye geçtik Ayda ile. Sağdaki odada Komutan ve Kızı çoktan yatmış , uykuya dalmışlardı. Kadir , soldaki odada , salonda oturuyordu.Biz içeri girince " Burada mı yatıcam ? " dedi Kadir." Evet , boş burası. " dedim. Etrafı gözlerimle hızlıca süzüyordum fakat Kadir'in kitabına dair hiç birşey yoktu. Kadir bir kaç saniye meraklı gözlerle bana baktıktan sonra " Birşey mi diyecektin ? " dedi.Ben ise kendimde değildim , her şeyimle kitaba odaklanmıştım. Ayda'nın beni dürtmesiyle kış uykusundan kalkan ayılar gibi irkilerek " Efendim ? " dedim. Kadir bir kaç saniye güldükten sonra " Birşey mi arıyorsun ? " dedi." Hee ... Yok , bakınıyordum öyle.iyi geceler. " diyerek salonun çaprazında ki odaya geçtik." Anlıyacaktı.Ne yapıyorsun sen ? " dedi Ayda." Bilmiyorum. Sadece o kitabı istiyorum. " dedim. Resmen kutsal bir görev haline gelmişti o kitap. Belki de bu şüphem boşunaydı fakat bunu öğrenmem lazımdı. Ayda ile beraber Kadir'in yattığı odanın çaprazında ki odaya geçtik. Ayda yatağa yattı fakat ben oturmayı tercih ettim." Gelmiyecek misin ? " dedi Ayda." Sen yat. " dedim. Ayda o narin elleriyle sırtımı okşayarak " Umarım şüphelerinde haklı çıkarsın. " diyerek yanağımdan öptü ve sırtını dönüp yattı.Ben ise yatakta oturmuş , salonun kapalı kapısına bakıyodum tüm dikkatimle.

Neredeyse bir saattir öylece oturuyordum.Üçüncü sigaramı yaktığımı fark ettim.

Sonunda açılmıştı kapı. Kadir kapıyı açarak bana baktı." Uyumadın mı ? " dedi." Uyku tutmadı. Kalkıp bir sigara yakıyım dedim. ister misin ? " dedim." Yok sağol. Sevmiyorum. " dedi ve " Tuvaletim geldide. Tuvalet ne taraftaydı. " dedi. işte sana fırsat." Dışarıya yapmalısın. Kapıdan çık sağdaki ağaçların arkasına yapabilirsin. " dedim." Sağol. " diyerek çıkmıştı Kadir dışarı. Işık hızıyla yataktan fırlayarak salona girdim. Etrafı bozmadan hızlı hızlı arıyordum. Yattığı koltuğun üzerine baktım. Battaniyeyi kaldırdım fakat yoktu. Yastığının altını kaldırdım yoktu. Yastığının içine baktım. Cevap yine aynı. Yoktu.Camdan baktığımda işi hala bitmemişti Kadir'in.Odada bir elimi belimle kavuşturmuş , diger elimle saçlarımı çekiştiriyordum." Nerede... Nerede... Lanet olsun nerede. " diyerek konuşuyordum kendi kendime. Koltuğa baktım.3 tane minderli bir koltuktu. Yastığının altındaki minderi kaldırdım , boştu. Ortadaki minderi kaldırdım , boştu. Sonuncu mindere gelmiştik. Minderi kaldırmıştım. Kitap oradaydı. Gözlerim parladı resmen kitap oradaydı fakat kafamı camdan dışarı doğru yönelttiğimde ise Kadir orada yoktu.

Kitabı elime aldım ve arkamı döndüm. Kadir tam karşımda duruyordu. Gözleri , sanki tüm ailesini öldürmüşüm gibi nefret dolu bakıyordu." Ne yapıyorsun sen burada ? " diye bağırdı Kadir. Kekelemekten başka birşey söyleyemedim. Kitabı arkamda tutuyordum." O düşündüğüm şey değildir umarım. " dedi Kadir.Her kelimesi sanki şehre bomba düşmüşçesine yüksek sesliydi.Bir kaç defa yutkunup boğazımı temizledikten sonra " Sakin ol. " dedim. Gözlerini , solumda duran , üzerinde silah dolu olan masaya dikti. Bana silah çekecek , hatta öldürecek kadar önemli ne olabilirdi ki bu kitapta ? Masanın üstündeki silahlara doğru atıldı. Kitabı elimden düşürerek ona doğru koştum. Silahı tutmuş fakat bende elini tutmuştum. Odada dört dönüyorduk. Resmen gözü kan bürümüştü.Öldürmek istiyordu beni. Tüm gücüyle silahı almaya çalışıyordu. Silahı ona doğru iterek burnuna vurmuştum silahı. Sarsılmıştı fakat silahı hala bırakmamıştı. Silahla tekrar burnuna vurdum ve tekrar. Sonunda silahı bırakmıştı ve kitabın düştüğü yere yığıldı. Kitabı eline alıp , koltuktan destek alarak ayağa kalkmaya çalışıyordu. Seslere evdeki herkes uyanmıştı. Komutan , uykulu gözleriyle yanımıza gelerek " Ne oluyor ? " dedi. Kadir ise kitabı göğsüne dayamış , iki eliyle sanki kutsal bir kitapmış gibi korumaya çalışıyordu. Elimdeki silahı bir kenara bırakarak Kadir'in elindeki kitabı gösterdim." O ney ? " dedi Komutan." Hiç birşey. Nolur rahat bırakın beni. " dedi Kadir. Yalvarıyordu resmen elindeki kitabı almamamız için. Fakat o yalvardıkça benim kitabı ele geçirme isteğim daha da artıyordu." Ne vardı lan bunda ? " diye çığlıklar atıyordum resmen içimden." O kitapta ne var ? " dedi Ayda." Annemin günlüğü. Nolur almayın onu benden. " dedi Kadir. Fakat yalan söylediğini adım gibi biliyordum." O zaman neden göstermiyorsun bize ? Bize seni rahat bırakalım. " dedim." Özel diye birşey var. " dedi Kadir. Sesindeki korkuyu hissedebiliyordum." Ne özelinden bahsediyon lan sen ? Canımı almana değecek ne var o kitapta. " dedim. Kadir artık konuşmuyor , ağlıyordu. Komutan bir kaç adım atarak Kadir'e yaklaşıyordu.

Komutan " Kitabı ver. " dedi. Fakat Kadir , vermememkte hala ısrarlıydı. Kadir'e yaklaşarak elindeki kitabı çekerek aldım.Üstüme doğru geldi kitabı almak için fakat onu koltuğa doğru ittim. Tekrar kitabı almak için kalkmaya çalıştığındaysa Ali , Kadir'in omuzlarından tutmuş , resmen koltuğa çivilemiş gibi tutuyordu. Kadir'in debelenmeleri eşliğinde kitaba göz atıyordum. Kitabın büyük kısmı yıpranmıştı ve sarıydı. Kapağının sağ alt köşesi tamamen yoktu. Kitabın kapağında büyük yazılarla ve kurşun kalemle " Vitae " yazıyordu. Kitabın kapağını araladım.ilk sayfayı açtım. Kimya ve biyoloji derslerim ne kadar iyi olmasada bunun Fen ile ilgili bir kitap olduğunu anlamıştım. Kadir'e doğru dönerek , kitabın kapağında ki yazıyı gösterip " Bu ne demek. " dedim. Kadir'in gözlerinden ateş püskürüyordu. Beni öldürmek istermişcesine bakıyordu.Ali , Kadir'in karnına şiddetli bir yumruk attı. Kadir nefes nefese eğilerek karnını tutuyordu." Bu ne demek ? " dedim.Ali ikinci yumruğu vuracağı esnada " Hayat. " diye bağırdı Kadir." Hangi dil ? " dedim. Kadir bir kaç saniye daha suskunluğunu korudu. Sonunda konuşmaktan başka çaresinin olmadığını anlayınca " Latince. " dedi. Kitabı Komutan elimden almış , sayfaları geçerek inceliyordu. Kapağında ki yazı Latince idi fakat kitabın içindeki yazıların %80 ni türkçeydi." Latince biliyor musun ? " dedim." Sadece terimleri. " dedi Kadir güçlükle konuşarak. Komutan , kitabın sayfalarında göz gezdiriyordu.Bir sayfada durarak yanıma yaklaştı ve " Bak. " dedi. Boş bir sayfaya bir insan silüeti çizmişlerdi. Silüetin bir kaç yerinden ok çıkararak bazıları Türkçe bazıları ise Latince kelimeler yazıyordu. Sayfanın en üstündeyse " Operatio " yazıyordu." Bu ne demek ? Ne bu insan silüeti ? " dedim. Kadir sadece gülmekle yetindi. Silahımı çıkarıp Kadir'e doğru doğrulttum.Az önce ki ciddiyetsizliği dahada artıyordu " Koca bir cahilsiniz. " diyerek kahkahalar atıyordu Kadir. Aklını kaybettiğini düşündüm." Sence şaka mı yapıyorum ? " dedim. Gözlerimdeki ciddiyeti hala daha fark etmemişti. Silahımı ayağına doğru doğrultarak ateş ettim. Sonunda dikkatini çekmiştim ki feryatlar ederek bağırıyordu Kadir. Silahımı kafasına doğrultarak " Son şansın. " dedim.Az önceki laubali tavrından eser kalmamıştı ve tüm ciddiyetiyle bana bakıyordu." Operatio.Bu ne demek ? Bu insan silüeti ne anlama geliyor ? " dedim silahımı indirmeyerek.

Zombi Salgını (Düzenleniyor) Where stories live. Discover now