2.Bölüm 🐝

17.8K 1K 80
                                    

Aycan ,önünde duran taksiye bineceği anda yanından geçen siyah arabanın hızıyla bir adım geriye kaçtı.

Arabanın arkasından söylenirken Ali kardeşinin uzaktan  laflarını gülerek dinledi.
Aycan onun kıymetlisiydi şu anda bile onun yüzünü güldüren tek kişiydi.
Kızın onu hala farketmeyip laflarına devam ettiğini görünce gülerek seslendi .
"Hey dili ballım yine kime petek yapıyorsun ?"
"Abim ! "
"Abin ya abin ,hani şu evleniyor diye telefonlarını bir haftadır açmadığın abin ." Diye sitem dolu sözlerine rağmen kardeşinin yanına gidip sımsıkı sarıldı.

Aycan ve Ali hasret giderirken Mirza arabanın arkasından son anda kurtulan kız hakkında konuşan şöförün sesiyle başını arkaya çevirdi.
"Sağ sola bakmadan yola atla sonra şoförü suçla."
Tam Aycan'ın yüzünü göreceği anda Ali sarılınca kızın yine sadece saçlarını görüp başını umursamaz bir şekilde çevirdi.
Araba Karaaslan konağının önünde durunca bütün ailenin kadınları onu kapı önünde karşılamıştı.
"Mirza abi hoşgeldin ."
"Oğlum hoşgeldin ."
"Hoş bulurum inşallah yengem sen uslu durursan ! Başıma yine bakılacak kız çıkarmazsan bir hafta bile kalırım." deyip gamzelerini göstererek güldü.

Zeynep hanım hasret dolan gözlerini adamın sözleri ile yok edip kaşlarını çattı.
Elini öpmesi için neredeyse burnuna burnuna doğru uzattı.
"Çok konuşuyorsun Mirza ağa erkek kısmı bu kadar konuşmaz ."
Mirza o gür kahkahası ile gülerek burnunun dibindeki  eli öpüp anlına koydu.
Yaşlı kadını bir anda kollarına çekip sımsıkı sarıldı.
Zeynep hanım yeğeninin yaptığı hareket ile çığlığı basarken Mirza gür kahkasını serbest bıraktı.
"Ayy bırak deli oğlan seni !"
"Oy benim yengem sinirlenirmişte bana kızarmış."
"Bırak amcası kılıklı yağ çekme bana ! Küstüm ben senle teyzende değilim yengende artık ." Diye kollarından çıkıp sitemle eve girdi.
Mirza kuzenlerine sarılıp kızları iki koluna çekip sarıldı.
"Naber fıstıklar ,bakıyım bir size şöyle . Hmm siz her geçen gün daha mı fazla makyaj yapıyorsunuz ?"
Kızlar başlarını diğer tarafa çevirse de Mirza'nın bakışlarından kaçamadılar.
"Mirza abi insan daha güzel oluyorsunuz falan der ! "
"Ne görüyorsam onu söylüyorum cadılar benim yalanım yoktur .Sizin gibi çirkinleri kimin başına veripte adamı yaksam." Deyip kızların damarına basıp sadece kendisinin güldüğü bir ortam yaratmayı başarmıştı.

Kendince bu evin ona hatırlattığı eski güzel günleri ve sonrasındaki acı günleri unutmaya çalışıyordu.
Başarılı olup olmadığı tartışılsa bile en azından adama kimse acıyarak bakmıyordu.
Zilan'nın hastalığını öğrendiğinde hatta karısını kaybettiğinde bile yıkıldığını kimseye göstermedi.
Belki de herkesin ayı dediği kaba duygusuz adam böyle ortaya çıkmıştır diye düşünüp kendi kendine omuz silkti.
Babası Hasan ağa ve amcası Musa bey'in yanına erkekler odasına eski zamanları düşünerek çıktı.
Yaşlı adamlar yüzlerine yansıtmasalarda Mirza'nın her geri dönüşünde  mutlu olurlardı.
Evin tek oğlu olduğu için iki adamda oğlu gibi sever ,gözleri kapalı güvenirlerdi.

Sık sık İstanbul ve Ankara'ya işleri bahane ederek kaçmasına ses çıkarmıyorlardı.
Genç adamın nefeslenmek ve bu evin acı hatıralarından kaçmak istediğinin farkındalardı. Hasan bey oğlunun ne yaşadığını çok iyi biliyordu.
O da Mirza'dan farklı bir yol çizmemişti. Karısı Efsun hanım ölünce genç yaşta bir çocukla kalmasına rağmen karısının yerine kimseyi getirmedi. Bu yüzden aşiret ile karşı karşıya gelmeyi bile göze almıştı.
Şimdi karşısında duran oğluna ,canına bakınca yalnış yaptığını anlıyordu.
Kardeşleri olsaydı ya da adam zamanında evlenip bir  eşi olsaydı Mirza'da belki babası gibi yeniden yuva kurmayı düşünürdü ama oğlu babadan gördüğünü yapan biriydi.
Yaşlı adamın tek dileği Mirza Karaaslan'ı bu yoldan döndürecek bir kızın karşısına çıkmasıydı.
Zeynep sultan bu kızı bulmak için çok çabalamıştı fakat Mirza sağolsun kadının ayarladığı kızlara kötü davranarak kendine diillere destan bir lakap kazanmıştı.
"Ayı "
Mirza kuzenlerine takılırken herkesin yolunu beklediği o kız Hazar konağına da yarım saat içinde yeni bir macera açmayı başarmıştı .
Çalışanlardan Emine hanımın kızını yanına çağırdı.
"Maşallah ne güzel saçların var  , kolyende çok güzelmiş . Kim aldı bu kadar zarif bir kolyeyi sana ?"
"Şey Aycan abla onu bana nişanlım aldı "diyen Seher ile kızın ağzı bir karış açık kaldı.
Aycan yok artık canım kesin yalnış duydum diye söylenirken Emine hanım kızı ve Aycan'ı yalnız bırakmamak için hemen yanlarına geldi.
Bilirdi çünkü kızı okumak isterdi ama kocası Yasin bir kere evet dedi mi adamın sözünü geriye döndürmek mümkün değildi.
Seher'i daha onaltısında çocuktu ama yapma kıyma evladıma diyecek kadar cesareti yoktu . Kızı için dua etmekten başka elinden bir şey gelmiyordu.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin