39.Bölüm Hatice

11.1K 874 93
                                    

Günler birbiri ardına geçip giderken Hatice için hayat iki yaramazla uğraşırken umut doluydu.
Ellerinde günden güne büyüyen Leyla ve Can'a anne olmak kadına dayanma  gücü  veriyordu.

Okul çıkışı yanına gelen Elif , her gün yanı başında uyuyan Leyla ile özlemi biraz olsun dinmişti.

Bunların yanında bir de Can vardı.

Öyle çok alışmıştı ki Hatice'ye ,Leyla'yı kucağına aldığını gördüğünde yaygarayı basıyor ,adeta binayı inletiyordu.

Zaman herkesin yarasını sarıp iyileştirirken , geçen günlerin güzelliği en çok Can'a bakınca belli oluyordu.

Hatice ,sütünün iki çocuğa yetmeyeceğini düşünürken Can'ın her geçen gün ortaya çıkan yanakları ile kadının yüzü güler olmuştu.

Kevser hanımda, kemoterapi aldığı günlerin yorgunluğuna rağmen  umudun gelişinin farkındaydı.
Levent ne kadar eve çok gelip gitmese de kadın inanıyordu.

Oğlunun eve gelmeyişinin tek sebebi Hatice'nin Ali ile hala evli olmasıydı.
Gün gelecek bu evden çıkmak istemeyecekti.

Kadın bu düşünceye inanırken Hatice ,   kendisinden kaçan adamın gelmeme sebebini bir türlü anlamıyordu.

Neredeyse Ali ile yüzleşmelerinin üstünden bir hafta geçmişti.
Levent o günden beri eve doğru dürüst gelmemiş  ,eksiklerinin olup olmadığını sorup kapıdan Can'ı görüp gitmişti.

Kadın bunun sebebini merak ederken, Kevser hanımın aldığı kemoterapinin yan etkileri yaşlı kadını halsiz düşürmüş, mide bulantısı yapmıştı.
Yaşlı kadın o akşam doğru dürüst yemek yiyemeden odasına girdi .
Enfeksiyon riski olan kadın torununu bile doğru dürüst sevemediği için daha çok üzülüyordu.

Hatice çocukları uyutur uyutmaz ilgilenmeye vakti olmadığı Kevser hanımın yanına odaya girince onunda uyuduğunu görüp geri çıktı.

Evdeki sessizlikten rahatsız olup televizyonu açmak için ayağa kalktığında çalan kapıya hızla koşturdu.
Can ,bir uyandı mı uykusuna düşkün Leyla'yı prenses uykusundan uyandırıyor, genç kadın ikisini birden tek başına susturmayı uzun süre başaramıyordu.

Kapıyı bu korku ile açtığında karşısında gördüğü adamı beklemediği için kendini tuhaf hissetti.
Ali ile boşanma davasını açtığını bile doğru dürüst anlatamadığı Levent'i o günden sonra karşısında görmek garip geldi.
"İyi akşamlar ."
"İyi akşamlar ."

"Uyumadıysa Can'ı görecektim ."
Hatice tam adama cevap vereceği anda odadan gelen Can'ın ağlama sesi ile koşturdu.
"Hissetti herhalde geldiğini ."

Levent oğlunun alarm gibi çıkan sesine gülerek kadının peşinden içeri girdi.

Hatice beşiğinde yatan çocuğu kucağına alarak pışpışladı.

"Tamam paşam ağlama ama bak sen ağlarsan ,nazlı prenses de uyanır .Hanımefendi uykusunu böldüğün için daha çok ağlar ."

Can'a konuştukça çocuk sakinleşmeye başladı.

Hatice'nin kokusunu alan bebek göğsünü aramaya başlayınca kadın gülümseyerek saçlarından öptü.
Aralarındaki bağ öyle güçlü olmaya başlamıştı ki Can'ın artık Leyla'dan ,Elif'ten farkı kalmamıştı.

Onları kapı girişinde izleyen Levent'e dönüp gülümsedi.
"Can acıkmış , sende açsan yemek var .
Hatta önce sana hazırlayayım. Hem Can'ı görmüş olursun. " diyerek Can'ı Levent'e uzattı.

Adamın cevap vermesini beklemden mutfağa doğru yürüdü.
Levent'de peşi sıra kadını takip edip oğlunu tutmaya çalıştı.
Can'ın kendisine gelmeyip Hatice'ye gitmek istemesini için için kıskanırken yinede huzurluydu.
"Annem bugünde mi bir şey yemedi ?"
"Halsizdi ,yataktan pek çıkamadı . Çorba içti sadece . Su bile içemedi doğru dürüst . "
Levent derin bir nefes alırken Hatice adama anlayışla baktı.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin