54.Bölüm Hatice

9.9K 916 84
                                    

Günler evden dışarı çıkmayan  Hatice için garip bir sakinlikle geçip giderken , Levent için aynı durum geçerli değildi .
Adamın ruh halide , işleri de  karışmıştı.

Annesinin yokluğuna alışamamış, acısını tap taze kalbinin köşesinde duruyor.
Bazen nefes alamayacak kadar canını yakıyordu .
Bu rağmen Levent biraz olsun aklından çıkarmak için işin başına görevine dönmüştü.
Kalbi unutmayacak olsada aklını meşgul etmeye ihtiyacı vardı.
Gelecek ile ilgili be yapması gerektiğini dahi düşünmek istemiyordu.

Halil Kozan'ın ,felç geçirmesinden sonra adamın yakalamak için aylarını hatta yıllarını verdiği kaçakçılık şebekesini hala tam olarak çökertememişti.

Annesinin ölümü ,Belma'nın gelişi ve mahallede alıp başını giden Hatice ile hakkında çıkan dedikodularla genç adam nasıl başa çıkacağını artık bilmiyordu.
Bazen oğlunu alıp her şeyi herkesi arkasında bırakıp buralardan  çekip gitmek isteği ağır bassa da Can ve Hatice'nin gözlerinin önüne gelen anne oğul görüntüsü ile vazgeçiyordu.

Hatice ...
Ah Hatice o artık adamın artık çıkmaz sokağı olmuştu.
Ayyuka çıkan dedikodular yüzünden evlenmeleri en doğrusu olurdu ama kimsenin zoru ile Hatice'yi bir evin içine hapsetmek , kalbindeki yaralara yenisini açan olmak istemiyordu.

Aklında onunla ilgili gelecekte  evlenme isteği olsada kadının yeni çıktığı yangından sonra bir adamı sevmeye, yuva kurmaya hazır olmadığının da bilinciydedi.

Levent ,çocuğuna annelik ,kendisine yoldaşlık yapan Hatice'nin sevgisini de istiyordu.
Şefkat,minnet hatta yol arkadaşı sevgisi genç adam için  çoktan yerini almıştı artık bir kadın gibi görüp beğenmeye dönmüştü  farkında değili.

Annesi ile hastanede kaldığı günlerde bile oğlu ile birlkte Hatice ve Leyla'yı da özlemişti.
Onun hazırladığı sofrada aile gibi hissetmeyi seviyordu.
Çocukluğunun huzuru , annesinin kokusu gibiydi .
Hissettiklerinin aşk olmadığını düşünüyordu çünkü Hatice ile yapmak istediği evlilik Belma ile yaşadıklarından farklıydı.

Aralarında bir erkeğin bir  kadına  hissettiği tutku ya da ihtiras yoktu.
Levent aklından bunları geçirirken kalbinde ki kıvılcımın henüz bir ateş yakmadığından ondan böyle düşündüğünden habersizdi.
Aralarında uyum ve elektrik aşka dönüştüğünde ikiside nasıl aşık olurdu ?
Nasıl severdi bilmiyordu.

Hatice bir adamı Ali'yi  çok sevmişti hemde kendinden bile çok ..
Ama aşk mıydı onu dört duvar arasına tutsak hissettiren  duygunun adı ?
Yoksa annesiz babasız kalan küçük bir kızın inandığı hercai bir aşk masalı mıydı ?

İkisi içinde hayat bir yol çizmişti.

Kader hiç karşılaşmayacak olan ayrı dünyaların insanlarını birleştirmişti.
Gittikleri yol bile farklı olan Hatice ve Levent'i dinlenmek için durdukları durakta karşılaştırmıştı.
Kadın ne yapacağını nereye gideceğini düşünürken , Levent yalnış bir sokağa girmişti.
Şimdi ikisi karşı karşıya gelmiş aynı yola birlikte çıkmak zorunda kalmışlardı.
Yolun sonunu birlikte göreceklerdi fakat el ele mi yoksa , arkadaş gibi mi devam edeceklerdi .
İşte bunu da zaman gösterecekti.

Genç adam karakoldan yorgun  çıktığında onu bekleyen Belma'yı görünce sıkıntı ve bıkkınlıkla saçlarını karıştırdı.
Onu istemediğini , onsuz yaşadıklarını bundan sonrada yaşayacaklarını  söylediği halde Belma'nın gitmeye niyeti yoktu.

Levent işin yorgunluğundan sonra bir de Belma'yı çekmek istemiyordu fakat kaçacak kafasını dinleyecek bir yeri dahi yoktu.
Laf söz azalsın, Hatice ve oğlu rahat etsin diye kaç gecedir eve bile gitmiyordu.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin