25.Bölüm

8.5K 746 89
                                    

Ali'nin telefonundan sonra sabah yaşananlara rağmen heyecanla hastaneye Aycan'ın yanına gelen Mirza ,onu göreceği için mutluydu.
Her ne kadar kızın en son numarasını engelemesine sinirlenmiş olsa da Ali'nin git bir bak dediğinde uçarak gelen kalbinede engel olamıyordu.

Tek başına oturan kıza baktı o sevdiği saçların ,sevdiği yüzü kapatmasına iç çekip yanına doğru yavaş yavaş yaklaştı.

"İyi akşamlar "
"Sağol "diyerek yüzüne bakmadan konuşan kızın yanına usulca oturdu.

"Durumu nasıl bir şey söyledi mi doktorlar ?"

"Uyuyor şimdi birazdan kısa da olsa görmeme, yanına odaya girmeme izin vereceklermiş ."

"Çok sevindim umarım bir an önce iyileşir . Annesizlik çok zor . "
Aycan adamın son sözüyle ilk kez başını kaldırıp yüzüne baktı.
"Niye sen geldin ki haftaya düğünün var laf söz olur ."

"O laf söz seninle olacaksa ben dünden razıyım artık ."
"Sus lütfen ! Hiç sırası değil ayrıca bu durumdan da çok sıkıldım Mirza daha kaç kez söylemem lazım anlamıyorum ."

"Bencede şu an sırası değil ! Çok az kaldı olaylar bir bitsin o zaman konuşuruz .
Yine istemezsen  o vakit bırakırım bir daha da çıkmam karşına "dedi.

İkisi de hiç konuşmadan saatlerce hastane koridorunda birlikte beklediler.
Sessizliğe daha fazla dayanamayan Mirza ayaklandı.

"Kendime çay alacağım sana kahve mi alayım ?"
"Bana bir şey alma ! Soru sorma konuşma benimle artık yeter !"diye adamı tersleyip yerinden kalktı hemşire bankosuna doğru yürümeye başladı.

Mirza gelen telefon ile başını sallayıp giden kızın arkasından uzun uzun baktı.
Telefonu sinirle kapattı .
Hemşire ile konuştuktan sonra kendisine doğru gelen kıza bakıp fısıldadı.

"Dilan meselesi bitiyor dili ballım . Bu iş bittiğinde umarım herkese bir mutluluk düşer ,beni istemezsen ben ne yapacağım ?"

Aycan sessizce konuşan adamın karşısına dikildi.
"Ne saçmaladın acaba yine ?"
"Boşver senin için önemsiz bir şey bilmesende olur ."
"Meraklı değilim zaten ."
Adamın önünden hırsla geçip kalktığı yere oturunca Mirza kıza doğru döndü.

"Benim gitmem lazım . Her hangi bir şeye ihtiyacın olursa ara beni iki elim kanda da olsa senin için gelirim ."

"Gelme Mirza gelme benim için hiç bir yere gelme !
Seninle ben olmayız anla artık!
Anla yoruldum .
Kaç aydır başka bir kadınla nişanlısın hala onun yüzüğünü taşıyorsun .Unutmak istiyorum anladın mı ? Ben bir kere kalbime , sana yenildim bir daha buna izin vermeyeceğim."

Mirza , sinirle yumruğunu sıktı.
"O yüzden mi Ferit denen adam ile görüşüyorsun. Kalbin kırılmasın diye mi ! Kimse seni benim kadar sevemez bunu bir gün anlayacaksın."
"Seviyorum deyip de can yakan senin gibi biri daha  yoktur.
Keşke sevmesen Mirza keşke sevmesen . Ferit dediğin gibi kalbimi kırmaz neden biliyor musun ? Çünkü bir gün elimi uzatırsam hava da bırakmayacak biri . Ez azından başkasının yüzüğünü taşımıyor. Yeter nolur her şey zor zaten . Birde seninle savaşmak istemiyorum."

"Sus sende o zaman Aycan ,bırak gözlerin anlatsın . Gitme bırakma diyen gözlerinle anlaşayım şu dilin bir kerede bana bal olsun olmaz mı be ?"

Aycan sinirle tekrar yerinden kalktı .

"Ben bal olmaya gelmiştim ama sen kıymetli ayı uykundan kalkamadın kaybettin !
Döndüğümde gitmiş ol ve bir daha da gelme "diye tıslarca konuştu ağzı açık kalan adama sinirle baktı.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin