8.Bölüm 🍼

10.9K 832 40
                                    

6 Ay Sonra
Hatice eli karnında kocasını yolcu eden Narin'e dolu dolu gözlerle baktı.
Hayat onun için her geçen gün daha zor olurken, genç kadın her geçen gün kalbinin sıkıştığını nefesinin kesildiğini hissediyordu.
Dili , Narin ve Ali'ye bir şans verse de kalbi onların aşkını izlerken yaşadığı acıya  daha fazla dayanamayacaktı. Ölüm yakındı , hissediyordu.

Bebeği dünyaya geldiğinde ne olacaktı düşünmek dahi istemedi.
Onu bekleyen ikinci bir hayattan haberi olmadan gözyaşlarını yıllardır sevdiğini deli gibi aşık olduğunu düşündüğü kocasının arkasından kumasını izleyerek akıttı.

Narin'i kıskanıyordu ama kabullenmekse yaptığı ,affetmek ya da razı gelmekse hepsini yapmıştı.
Susmuştu !
Kabul etmek ,susmak elbette kolay olmamıştı .
Can yakmak istemiş fakat sonunda en çok kendi canı yanmıştı.

Bundan sonrasında sadece evlatları için yaşayacaktı bir kuru nefesini onlar için harcayacak başka da hiç bir şeyi yoktu.
Kapısını çalacak ben geldim kabul edin beni diyeceği ne bir anne ne bir babası vardı...
Narin'e yaptıklarına rağmen her daim yanında olan deli görümcesini görünce tebessüm etti gözyaşlarını elinin tersi ile  sildi.
"Günaydın güzel ablam ."
"Günaydın aykız "
"Yine açmışsın çeşmeleri ,kız kırışacaksın ." Deyip kadının karnını okşadı.
"Aycan ben ne yapacağım kardeşim,  bırak kavuşsunlar karışma dedin . Seni seven adam senden gitmez dedin ama bak Ali ilk anda gitti benden ."
"Ah be Hatice sultanım, Ali abim hiç senin gerçek kocan oldu mu ? Bak sen bir he de ben sana yeni bir dünya kurmana yardım ederim. Eğer Allah kalbine bir aşk düşürür gerçekten bir adamı seversen kavuşman  için bile yardım ederim."
Hatice sinirle görümcesine kaşlarını çattı.
"Edepsiz ! Yengesine ,abisinin karısına neler diyor. Yuva yıkıcı mısın sen !"

Aycan hiç bir şey demeyince Hatice derin bir nefes alıp verdi.
"Haklısın yuva dediğinde bir ana bir baba olur. Keşke demek çok mu günah Aycan ,ben keşke anam babam gibi ölseydim, bebelerim bir bir göçüp giderken bazen onlarla gitseydim bu kadar yanmazdı canım diyorum."

Aycan karşısındaki kadına elini uzattı.

"Ben sana yeni bir hayat öneriyorum ablam ,bir gün sende gerçekten istersen bu uzattığım eli sıkı sıkı tut olur mu ? Deme sakın deli kız kendine faydası yok ,bana nasıl yardım edecek diye ,yeminim olsun sen iste herkesi karşıma alırım. Yeter artık kadınların ezildiği ,hayvan gibi babadan kocaya satılmasın ,bir çift söz hakkının dahi olmamasına ben artık katlanamıyorum ."

Genç kız töre adı altında erkeklerin uydurduğunu düşündüğü bütün her şeye karşı gelmek avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu.
"Biz insanız bizim kaderimiz sizin iki dudağınız arasında olmamalı !
Bir kadının hayatını karartmak elinizdeki kiri yıkamak kadar kolay değil !" Diye bağırmak istedi.

Aycan  bir kaç haftadır İstanbul'dan dönmüş kendine yeni bir iş ,yeni bir meşgale arıyordu.Etrafında gördüğü çaresiz kadınlar onu daha çok sorgulamasına neden oluyordu.
En son Ferit ve arkadaşları ile yaşadıkları olaydan sonra Mardin'e dönme kararı kafasında iyice yer etmişti.
Burada yaşayan kadınların , kızların yanında Aycan'ın ki dert sayılır mıydı ?
Kendi içinde bir karar vermişti sadece onu burada tutacak bir sebebe ,belki küçük bir işarete ihtiyacı vardı.

Narin'de yanlarına gelince üç kadın sohbet etmeye başladı.
Hatice ve Narin'in arasındaki mesafeyi Aycan'ın gülen yüzü kapatıyordu.

Konağın kapısı açılınca içeri giren Dilan Kozan ile bakışlar birbirini buldu.

Narin ,çocukluğunda hep merhamet ve sevgi beklediği ablasının neden kapısında olduğunu bir türlü anlayamadı.
Elindeki çantayı görünce şaşırdı.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin