Bir Uzun Yoldan Geldim

26.Bölüm

Bilal ,kardeşi Ahmet'ten gelen telefon ile arabasına hızla bindi.
Günlerdir yüzü gülmeyen Dilan'ın evlenmek istemediği için böyle yaptığını sanan Bilal kardeşinin evde geçirdiği krizle kimseye anlatamadığı bir derdi olduğundan emin oldu.
Aklına getirmek istemediği ihtimal Bilal'in içini yakıyor . Dilan'ın bütün sessizliğini ve arada gelen ağlama krizlerinin sebebi olarak düşünmek ve kabul etmek istemiyordu.

Hayatında ki sorunlar ile nasıl baş edeceğini düşünmekten kendini çok yorgun hissediyordu.
Konağa telaşla giren adam çığlıklar atarak ağlayan kardeşinin yanına yaklaşıp  sımsıkı sarıldı.
"Geçti Dilan ,geçti güzelim." Diyerek kardeşinin saçlarını okşadı.

"Abi babam,babam o adam ile kaçmış. Narin ve Ezo'yu kaçırmış. Benim babam katilim ile kaçmış. " diye hıçkırıklarla ağladı.
Bilal eve doktor getirtip kıza sakinleştirici vurdurdu.
Yatakta öylece yatan kardeşinin yanında bir süre oturdu.
Arayan Levent ile Halil ağanın yakalandığını öğrenip her şeye rağmen babası olduğu için yola çıktı.
Dilan konuşmasını dinlediği Bilal'in ardından yataktan çıkıp babasının çalışma odasına geçti.

Halil ağa yakalanınca Yavuz bulundukları evden kaçmak için rehine olarak Narin'i  seçti.
Yavuz bindiği arabaya genç kadını sürükleyerek götürdü.

Polisler Halil kozan ve adamlarını tutuklarken Demir karısının gözlerine uzaktan özlemle bakıp Narin'in peşinden giden Ali' ile  gitti.
Ezo uzun bir süre Mirza'nın kollarında sakinleşmeye çalıştı.

Yavuz ise nereye sürdüğünü bilmeden bir plan yapmadan hızla arabayı sürmeye devam etti.

Aniden virajdan farklı yola girince peşindekileri  atlattı .

"Ağlamayı kes ve şu telefonu aç . Hadi durmasana kadın !"
Narin adamın ceketindeki telefonu elleri titreyerek çıkardı .Dilan ismini görünce Yavuz'un yüzüne tiksinerek baktı.
"Kim arıyor açsana be kadın !"
"Dilan ,Dilan seni neden arıyor !"
Yavuz hırsla telefonu Narin'in elinden çekti .
"Açarsan neden aradığını anlarız !" Deyip telefonu açtı.
"Alo Dilan'ım "
"Yavuz neredesin bende seninle geleceğim ,sen haklıydın biz birbirimiz için yaratıldık ."
"Aferin benim güzel kadınım doğruyu sonunda buldun . Sen evden çık evinizin oradaki uçuruma doğru yürü ben seni almaya geleceğim ." Dedi.
Narin ablasının bu sözleri böyle bir adama nasıl söylediğine şaşırdı.
Evet Dilan bencildi , umursamaz kendi için yaşardı ama böyle bir adama hayatını ,aşkını nasıl verir diye düşündü.

Dilan ise telefonu kapatınca çekmecedeki silahı aldı.
Kimseye görünmeden sessizce evden çıktı .
Adamın söylediği uçurumun kenarına doğru ağlayarak yürümeye başladı.
"Ben bunu hakketmedim ama sen ölümü hakkettin Yavuz ! Yaşamayı hakketmiyorsun !"

Yavuz Dilan'ı uzaktan görünce gazı kökleyip kızın önünde durdu arabadan inip kızı kollarına alıp sarıldı.
"Oh kokunu özlemişim " deyip saçlarını öptü.
Narin arabadan inip ablası ve o adamın hallerine tiksinerek bakarken Dilan eliyle kıza git işareti yaptı .
Yavuz her şeyden habersiz yıllardır sevdiği kıza kavuşmanın keyfini çıkarırken Narin karnını tutarak kayalıklardan inmeye başladı.

Yavuz arkasına döndüğünde Narin'in gittiğini gördüğünde kaçan kıza doğru adım atacakken  Dilan adamın elinden tutup durdurdu .
"Bırak gitsin sadece ikimiz olalım ayak bağından başka bir şey olmaz bize ."
"Olmaz Dilan o kız ve bebeği benim hayat sigortam olmaz  ."

Yavuz kayalıklara doğru yürümeye başlayıp bir kaç adım attınca Dilan adamın arkasından bağırdı.
"Bırak gitsin Yavuz bırak gitsin pislik herif "
"Dilan indir o silahı "
"Niye öldürür müsün ha bu sefer öldürür müsün beni ?"