43.Bölüm Aycan

8.6K 838 42
                                    



Mirza , hastane odasında sevdiğinin uyanmasını gözlerini hiç kırpmadan sabırla bekledi.
Yatakta her şeyden habersiz yatan Aycan'ın mahsun yüzüne bakınca onu gördüğü o ilk  an , kokusunu ciğerlerine çektiğinde sanki onu tanıyormuş gibi içinden yasaklanmasını istemişti.

Şimdi ellerini tutuyor o sevdiği kokuyu içine doya doya çekiyordu fakat yarinin gözleri ,yüreğine değmiyordu.
Sevdiğinin yattığı yatağa başını yasladığında  bile  onu ilk gördüğünde hissettiği duyguyu hissediyordu.
Hastanenin ilaç kokusu Aycan'ın gül kokusunu alıp götürememişti ama adam korkuyordu.
Bir gün kader onu alır götürürse ..
Ya kavuşmadan ayrılık yaşarlarsa , yüreğim kaldıramaz diye iç çekti.
Mirza , kendi kendine bunları düşünürken odanın kapısını çalan onu Ali ile dışarı çıktı.

Mirza'nın odadan çıkışı ile Nevruz hanım kızının yanına girerken ,adamın  gözü arkada kalmıştı.
Onu annesine bile bırakıp gitmek yanından bir saniye olsun ayrılmak istemiyordu.
Peşinden gittiği Ali'nin durmayıp hastaneden çıkışı ile adamın arkasından durdurmak için seslendi.
"Ne oldu ? Nereye gidiyorsun uzaklaşma fazla , Aycan uyanırsa beni görmeli korkar q . Vuruldum , ciddi bir şeyim olduğunu düşünür ."

"Merak etme çok uzağa gitmiyoruz . Rahatça konuşacağımız sessiz bir yer arıyorum. "

Mirza, sinirle yürüyen adamın peşinden merakla gitti.
Ali son yaşadıklarına verdiği tepkilere rağmen aslında etrafına duyarlı , sakin bir adamdı.
Ne olmuştu da bu adam böyle delirmişti ,çözemedi ?
Ali'nin oturduğu banka yanına oturdu.
"Anlat ne oldu ,bu hale nasıl geldin sen ?"

"Şu Levent komiser ."

Mirza tek kaşı havada adama baktı.
"Ali ağrıtma karnımı söyle neyse derdin ?"

Adam yerinde hafif kıpıdanıp , sırtını tekrar yasladı.

"Şu komiser ile konuş , benim ortağımın bu işle ilgisi falan yok. Temiz aile şirketi , boşuna insanları zan altında bırakmasın ."
"Sen niye konuşmuyorsun ? Hem Levent bir şeyden emin olmasa , şüphelenmese kimsenin peşine düşmez ."
Ali , huzursuzca ellerini ufaladı.

"O komiser beni çok rahatsız ediyor . Güvenmiyorum artık ."

Mirza, adamın asıl karın ağrısının Hatice ile ilgili olduğunu bildiği için başını sağ sola salladı.

"Ben güveniyorum. Levent iyi adam , işininde ehli . Bırak neyden kimden şüpheleniyorsa sonuna kadar gitsin. Köstek değil destek ol . Başka bir şey yoksa ben Aycan'ın yanına gidiyorum. Normalde bir kaç saate uyanması lazım dedi doktor. "

Ali ayaklanıp giden adamı durdurmak , derdini anlatmak istedi fakat Mirza'nın şu an tek sorunu uyanmayan , ona ela gözleri ile bakmayan Aycan'dı .
Gerisinin adam için hiç bir önemi yoktu.
Odaya Nevruz hanımın yanına gelince yaşlı kadının bir kaç metre uzağındaki sandalyeye sessizce oturdu.

"Ne diyormuş Ali ?"

"Hiç önemli değil . Siz acıktınız mı ? Bir şeyler alıp geleyim . "
"Otur evladım otur boğazımdan geçmez . Aycan bir uyansın sen daha bize çok yemek getirir götürürsün ." Dedi.
Mirza'nın yüzüne yayılan hafif tebessüm ile Nevruz hanımın da keyfi yerine geldi .
"İnşallah " diyen adamı o da çoktan damadı olarak kabul etmişti.
Gerçi iki deli birlikte nasıl anlaşacaklardı aklı bunu pek kesmiyordu ama adamın , kızına öyle bir bakışı vardı ki , Nevruz hanım Aycan'ı gözü kapalı emanet ederdi.

"Kızımda seni seviyor . Onu ilk kez böyle gördüm. Benim keçi kızım hiçbir zaman bildiğinden şaşmaz kafasına koyduğunu yapar . Bir şeyi istemiyorsa nuh der peygamber demezdi. Seninle evlenmeye razı gelmesine ,tereddüt etmesine bile şaşırmıştım."

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin