28.Bölüm Hatice

8.9K 852 44
                                    

Geçen zor günlerden sonra Hazar konağında , yılların alışkanlıklarına karşı gelen Hatice'nin baş kaldırışının sessiz gerginliği vardı.
Genç kadın , hayatı ile ilgili ilk keskin kararı vermişti.

Bunun için hastanede yatan Narin'in evine dönmesini bekleyen Hatice hem kendi kızına hemde hastane de kalan  Asaf'a gidiyor  emziriyordu .

Narin'in ameliyatta olduğu gün Ali ile konuşmalarında evlilikleri ile ilgili bütün bağları kopmuştu.

Genç kadın hastanede yattığı günlerde çok düşünmüştü.

Kanser hastası Kevser hanımın söyledikleri, Hatice için bir uyanış oldu.

Hasta kadın enfeksiyon riski yüzünden yeni doğan katında özel oda da kalıyordu.
Buralı olmayan kadının , hayata bakış açısı ,hastalığına rağmen gülümsemesi vazgeçmeyişi Hatice'ye umut oldu.

Yirmi dokuz yaşında , giydirilen ölüm elbisesini Hatice üzerinden kendi elleri ile çıkardı.
Bu ev , bu esaret onun kötü kaderi olmayacaktı.

Çocuklarını vermeyeceğini söyleyen Ali'ye rağmen boşanma davası açacaktı.
Odaya giren en yakın destekçisine bakıp acı ile gülümsedi.
"Günaydın ."
"Günaydın, Leyla hanıma ve sana bakmak için gelmiştim."

"Aycan durma orada girsene içeriye ." Diyerek yatağının üzerinde yatan Leylan'nın yanını gösterdi.
"Narin yarın hastaneden çıkacakmış ." Diyen kızın gözlerine şefkatle baktı.

"Biliyorum ve buna seviniyorum. Kevser abla ile konuştum. Yarın oraya gideceğim. " deyince Aycan , Leyla'nın yanaklarını okşadı Hatice'ye umutla baktı .

"Abimin sözlerinin bir önemi yok biliyorsun değil mi ? Davayı açmak istediğin de , hayatının her evresinde yanında olacağım. Hatta çalışmana bile gerek yok ama iyi gelecektir. Levent komiserin oğlu onunda senin şefkatine ihtiyacı var . " deyince Hatice , kardeş gibi büyüdüğü kıza sarıldı.

"Ali, anlaşmayı kabul edip kızlarımı bana verene kadar  canlarım sana emanet . "
Aycan gözyaşları ile kuzenine sımsıkı sarıldı.

"Bir kaç hafta sadece , ondan sonra Leyla'yı senden alamaz. Çok küçük ve anneye ihtiyacı var mahkeme veleyatini sana verecektir.
O güne kadar onu sana getireceğim . Elif'e senin gidişini anlayacağı şekilde anlatacağım."
Hatice anlayışla bakıp Aycan'ın saçlarını okşadı.
"Hep iyi bir görümce oldun. Narin ile aramızdaki dengeyi Ali'den daha iyi sağladın. Görümcem ya da kuzenim değilsin artık .
Kardeşimsin benim .
Allah'tan sonra bir sana güveniyorum Aycan .
Abine , kinle , karşı gel diyemem ama ne olur beni bir başıma bırakma yoksa yapamam."

"Yapacaksın inan kendine .
Birlikte sana çok güzel bir hayat kuracağız. Bir süre çalışmak Can'a bakmak sana da iyi gelecek . Sonrasında abimden babanın mirasını da alacağız . Kimseye muhtaç olmadan yaşamanı istiyorum. Bana değil kalbine inan ablam. "

"Ölüm elbisemi çıkardım Aycan , yaşayacağım ." Deyip alyans olmayan parmağını gösterdi.
Aycan, dolu dolu gözlerle Hatice'ye bakarken kadının gözlerinden akan yaş yanaklarından usulca süzüldü.

Ali ile ayrılmayı düşünmek , çocukları dahi arkasında bırakma kararı Hatice gibi boyun eğerek büyümüş , kendi kararı olmayan biri için çok zordu.

Bu ev ve Ali ..
Onun bütün hayatıydı ,nefes alma sebebiydi.

Ali gönlüne girdiğinde küçücük bir kız olan Hatice onun sevdası ile büyümüştü.
Şimdi o sevdayı da gömmenin vakti gelmişti.

Bu konakta doğup büyüyen Hatice için yeni bir hayata başlamak , kanatları kırıkken uçmayı denemek  cesaret işiydi.

İnanıyordu Hatice ,yaralı kalbinde her gün biraz daha büyüyen umut vardı.
Her daim yanında olacağını bildiği Aycan vardı.
Hasta yatağında ona umut aşılayan Kevser hanım ve çocuklarının hasretini dindireceği küçük Can olacaktı.
Ona ikinci hayat veren Rab'i vardı . Sağlıkla nefes aldığı her günün kıymetini  bilecekti.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin