20.Bölüm

9.6K 866 108
                                    

Selamlar 🙆🏼‍♀️
"Bal ve Ayı " 20 bölüm olmuş hala inanamıyorum.
Bu hikayenin kafamda o kadar çok sahnesi var ki sanki 80 bölümü görürmüşüz gibi.
Evde, alışverişte hatta araba kullanırken bile aklıma sahneler geliyor, notlar alıyorum.
O yüzden bu hikayeye ağırlık vermeye ve bir an önce aklımda ki bölümleri yazmaya karar verdim.

Diğer hikayelerime elimden geldiğince bölüm atacağım fakat "Bal ve Ayı " bölümleri bu kafada gidersem hızlı gelecek..

Umarım sıkılmadan okuduğunuz bir hikaye olur.

İyi Okumalar ...

"Şimdi ne olacak ? Ben babama ,amcama kardeşiniz yaşıyor . İki de kızı var onlar da yaşıyor nasıl derim ! Hemde birini kuma vermişler, diğerini de elin kaçakçısına ,mafya kılıklı adamına vermişler nasıl derim.
Ulan o adamın ,oğlu ile kardeşim nişanlansın diye ön ayak oldum."
Kendine kendine sanki oda da kimse yokmuş gibi söylenmeye aralıksız devam etti.

Bilal ,karşısında ki adamın bir sağ bir sola gidişini , babasına ve kendisine laf sayışını sabırla dinledi.
Bir yerde Mirza ne dese haklıydı.
Halil Kozan bir aileyi darmağın etmişti .
Bilal' de bunca zaman susarak babasının yolundan gitmişti fakat onun tek amacı
kardeşlerini korumaktı. Yaşanılanları düşününce koruduğu da pek söylenemezdi. Mirza bu konu da da haklıydı.
Narin'i kuma ,Ezo'yu kendinden neredeyse on yaş büyük mafya kılıklı adama emanet etmek başlı başına ateşe atmaktı.
Bu yollars sapmaktan başka çaresi yoktu. O fa isterdi kardeşleri davullu zurnalı gelin olsun ama başaramaştı.

Bunu Mirza'da elbet bir gün anlayacaktı şu an pek öyle görünmese de elbet fırtına dinecekti.
Halil Kozan'ı daha iyi tanıdığında onu anlayacaktı.
Mirza'nın sakinleşip kendine gelmesini ,olayları biraz olsun kavraması için sabırla bekledi.
Koltuklardan birine oturdu.
Adamın eli öyle ağırdı ki kanayan dudağına telefon ekranından bakarken içeriye birden Hazal girdi.

Kızın geri dönmesini beklemeyen Bilal ,şaşkınlıkla telefonu cebine attı.
Mirza'nın kız ile konuşmasını bekledi.

Gözleri içeri giren kız ve Mirza üzerinde gidip gelirken Hazal'ın kendisine sinirli bakışı ile başını çevirdi.
'Anlaşıldı bu ailede gerçekten normal yok! ' diye içinden söylenmekten de geri durmadı.

Hazal , kendisine evlilik için söz verip günlerdir istemeye gelmeyen adama kızgındı.
Üstüne bir de düşmanlığın yeniden başlama ihtimali ile daha da sinir oldu.

Kendisine bakan Bilal'e sinirli bakışlar gönderirken, odada basılmadık yer bırakmayan Mirza'nın omzuna dokunup adamı durdurmaya çalıştı.

"Mirza abi söylenmeyi bırakıp , kendine gelsen mi artık ! Babamlar aşağıda sizi soruyolar . "
"Hı ne dedin Hazal ?"
"Babam ve amcam sizi sordu diyorum. Hatta Ahmet abi şaka yaptı.
Bilal ,seninle mi nişanlandı yoksa Mirza ile mi anlamadım diye söylendi. Yani ben seni biliyorum elbette ama insanlar yanlış anlar. Dikkat edin pek baş başa kalmayın siz" Dediğinde ikiside boş boş kıza baktı.

Mirza, yaşadığı sinirle kızdan uzaklaşıp parmağını Bilal'e doğru salladı.

"Şu geceyi bir atlatalım sana her şeyin hesabını soracağım." Diyerek odadan çıktı.

Hazal , Bilal ile baş başa kalınca aklında oluşan saçma ihtimal ile iç çekti.
'Yoksa Bilal Kozan ,Mirza abime ..! Saçmalama kızım Bilal şey de olsa Mirza abi gibi ayıya aşık olmaz . Yani değildir inşallah . " çekerek adama elindeki kapatıcıyı uzattı.

"Bu ne ?" Diye soran Bilal'in  yakışıklı yüzüne bir kez daha bakıp iç çekti.

'Allah'ım ne olurdu böyle yakışıklı adam normal olsaydı. '

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin