5.Bölüm 🐝

12.1K 834 33
                                    

Mirza sinirle çıktığı konaktan şöförün getirdiği arabaya binip havaalanının yolunu tuttu.
Adam yengesine ve kızlara o kadar sinirlenmişti ki  burada kalırsa kalplerini kıracağını çok iyi biliyordu.
Hem İstanbul'a dönmek adama iyi gelecek  hemde geçmişin peşini bırakmayan gölgesinden ve acı hatıralarından kurtulacaktı .
Kafasında bu düşüncelerle yolculuk yaptı.
Havaalanına gelince arabasını otoparka bırakıp asansörle çıktı.
Check-in işlemlerini yapmak için iç hatlara yürürken kendisine çarpıp geçen kız ile bir an  duraksadı.
"Çok pardon " deyip yüzüne bile bakmadan giden kızın bıraktığı kokuyu adam içine çekti.

'Aklında bulunsun bir gün yeniden biriyle evlenirsen karına parfüm kullanmayı yasakla ! Ben böyle oluyorsam başkalarıda oluyordur.' Diye kendi kendine konuşarak gözden uzaklaşan kızın arkasından uzun bir süre baktı.

Uçağa bindiğinde anda aynı kızı görmenin verdiği şokla ne yapacağını şaşıran adam bir adım geri attı sonra ileri  ,kız öyle bir yatmıştı ki saçlarından yüzünü bir türlü göremedi.
Neden bu kıza bu kadar takılı kaldığını anlamayan Mirza kendi koltuğuna geçip oturunca önünde oturan kızın burnuna gelen kokusu ile mest oldu.
Adam bu kokunun ne olduğunu bilmesede bir çiçeğe ait olduğundan emindi .
Evdeki yaşadığı kızgınlığı ,bu zamana kadar ki karamsarlığını unutarak gözlerini kızın kokusunun verdiği huzurla kapattı.

Hostesin kemerlerinizi bağlayın anonsu ile uykusundan uyandı.
Önünde oturan kızın yüzünü görmeye çalışıp oturduğu yerde kıpırdansa da pek başarılı olamayınca kafasına koydu bu kızın yüzünü görecekti.
İkaz ışıkları sönüp herkes yerinden kalkmaya  başlayınca o da bu bahane ile  hemen ayaklandı.
Koltuğundan bir adım çıkıp kapının açılmasını beklerken önündeki kıza baktığında onun hala mışıl mışıl uyuduğunu görüp gülümsedi.
Yüzünün belli bir kısmını gördüğü kızın kalkık burnu ve dolgun dudaklarını , çenesindeki bene kadar uzun uzun izledi.
Adam kendini gizli bir büyüye öyle bir kaptırmıştı ki kızın birden gözlerini açması ile  başını hemen önündeki hostese çevirdi.
Uçağın kapısının açılması ile yakalanma duygusununda verdiği panikle hızla kaçarcasına yürüdü.
Bir an kendine gelince olduğu yerde dondu kaldı.
"Ne yapıyorum ben ! Neden kaçıyorum ? "
Hayatında ilk kez bir kadın onu bu kadar etkilemişken neden kaçtığına anlam veremedi.
İçinden bir ses kızı beklemesini hatta tanışması gerektiğini söylüyordu.

Mirza Karaaslan belkide hayatında ilk kez varlığını hissettiği kalbinin kıpırtısı için çiçek kokulu kızı bekledi.

Aycan uyku sersemi olan bitenin ,kendisini izleyen adamı bir an bile farketmemişti .
Aktarma için İstanbul uçağına yetişmeye çalışmaktan başka derdi de yoktu. Mirza onu ileride beklerken kız daha çabuk gitmek için asansöre bindi . Adam onun gelmeyişi ile yorulup beklemekten vazgeçip kendi uçağına yetişmek için koşturdu.
Bir saat sonra nefes nefes bindiği uçakta yerine geçerken burnuna gelen koku ile durdu.
Başını sola çevirince gördüğü kızın yüzü ile gülümsedi . Aycan ise bindiği uçakta uyumaya başladı . Kız kendisini hayran hayran izleyen yolunu gözleyen adamdan habersiz belkide hayatında ilk kez uçak yolculuğunda bu kadar çok uyudu  yanından kendisine hayran bakışlarla  geçip giden adamı farketmedi .
Mirza  kızın izini kaybettiğini düşünürken yeniden karşına çıkması ile içinde tarif edemediği bir sevinç yaşıyordu.
Kafasına kızla tanışmayı hatta kızı yaşadığı yere kadar takip etmeyi koyan adamı ise büyük ve kötü bir sürpriz bekliyordu.
Aycan'ın platonik aşkı Ferit kızı almak için beklerken yeni tanıştığı bir başka kızla muhabbeti fazlasıyla ilerletmişti.
Mirza olacaklardan ,kendini bekleyen süprizden habersiz yeniden Aycan'ın peşine takıldı.
Aycan neden bu kadar uyuduğuna anlam veremezken vücudunun dinlendiğini hissediyordu.
Arkasından gelen Mirza ise kızın haline tavrına , uyku sersemi haline gülümsüyordu.

Gelen yolcu kapısı açılınca genç kız karşısında yıllardır aşık olduğu adamı görünce olduğu yere adeta çivilendi.
Mirza kızın neden durduğunu kime baktığını anlamaya çalışırken Aycan karşısındaki Ferit'e bakıp  derin bir nefes aldı .
O kadar mutlu oldu öyle bir gülümsedi ki Mirza o gülüş ile yutkundu.
Adam o an bu kızla hiç bir şansının olmadığını düşünerek koca cüssesi ile önündeki insanları adeta ezerek çarpa çarpa ile yürüdü.
En son karşısına Ferit çıkınca ona çarpmadan geçmek olmaz diye sağ omzunu geçirdi.
Ferit yediği darbe ile sarsılırken Aycan saatlerdir yolculuk yaptığı , kendini göz hapsine alan adamı ilk kez farketti.
"Ayı işte ! İyi misin sen  bir yerine bir şey oldu mu ?"
"Sorun yok güzellik gayet iyiyim . Gel bir sarılayım sana çok uzun zaman oldu gideli !" Diye dalga geçerek kıza kollarını açtı.
Mirza son kez arkasını dönüp baktığında kızın adama gülümseyerek sarılması ile yeniden  sinirlenmek mümkünmüş gibi küplere binerek sinirden yumruğunu sıkarak çaresiz arkasına döndü.
"Onun gibi kadınlar senin gibi adamları sevmezler .Senin gibi adamlarda aşkı sevmez !" Diye söylenerek kapı önünde bekleyen taksilerden birine bindi .
Aycan ise kendini arkadaşça olsa da karşılamaya gelen ve kollarını açan adama sanki bir sevgiliye sarılıyor gibi hatta yıllar sonra kavuşmuş gibi sarıldı.
Adamın kollarında huzur bulup hasret gideren kız yine sevdiğinin sesi ile çıktı girdiği hülyalardan ...
"Ee anlat bakalım Mardin nasıldı ? Düğün nasıl geçti ?"
"İyi hemde çok iyi !"
"Bu kadar mı ? Kızım sizin oranın düğünleri meşhur değil mi ? İnsan böyle mi anlatır ."
"Çok yorgunum sonra bir ara uzun uzun anlatırım olur mu ? "
Aycan , Ferit'in daha fazla soru sormaması ile rahatlayarak adamın arabasına bindi.
Bedeni İstanbul'a gelmişti , kalbide zaten yıllardır gurbette yanında ki adamdaydı.
Peki ama neden kendini huzursuz hissediyordu bunu çözemedi.
Ferit'in eve bırakıp gitmesi ile kız biraz olsun kendi evinde rahat ettiğini düşündü.
Üzerini çıkararak ılık suya bırakıp güzel bir banyo yaptı.
Saçlarını sardığı havlu ile banyodan çıkıp yatağa uzanınca yaşadığı bir kaç günlük Mardin gezisini yeniden düşünmeye başladı.

Mirza ise yol boyu o kızı ve adamın sarılmasını onu ilgilendirmediğini kendine anlatmaya çalışıyordu.
Neden bu kadar sinirlendiğine anlam veremeyen adam eve gelir gelmez kendini sıcak suya bıraktı.
Banyodan çıkınca kapattığı telefonunu açıp gelen arabalara bakıp kaşlarını çattı
Yengem 2 cevapsız arama
Amcam 3 cevapsız arama
Babam 5 cevapsız arama
Safiye 54 cevapsız arama 5 sesli mesaj ve peş peşe gelen 20 mesaj ile Mirza gözlerini devirdi.
"Allah seni alacak adama sabır versin diyerek kızın attığı sesli mesajlardan birini dinlemeye başladı.

"Özür dilerim , ben sana bağırmak istemedim. Ben zaten hep yanlış yapıyorum . Kızdığım sen değilsin , hem zaten ben sana kızmam küsmem hatta sinirlenmem ki ! Hadi gel artık sana istediğin tatlıyı yaparım bak ."
Mirza kızın içten gelen sesi ile gülümsedi ikinci mesajı dinlemeye başladı.

"Sen vallahi benden delisin ya da saf ! Haber vermeden İstanbul'a mı gidilir . Yani hiç ortan yok Mirza abi ! Kır dök parçala sonra gönlümü almadan kaç git ! Hiç yakıştıramadım sana hemde hiç !"
Adam ikinci mesajı dinlerken gülümsemesi yavaş yavaş yüzünde dondu.
Diğer mesajları dinleme gereği duymadan telefonu masanın üzerine bırakıp uyumak için yatağına uzandı.
Gözlerinin önüne gelen Aycan'ın yüzü ile bakışlarını tavana dikti.
'Nerde olmayacak dua var , orda amin çeken ben ! O kız kim ben kim hem başkasının karısına kızına bakmak da bana yakışmaz ! '
Sinirle saçlarını karıştırdı.
"Yakışmaz yakışmamasına da gözlerimi kapatınca o adama gülüşü geliyor . Ah ulan zalim felek bir kere de bana gülsen ne olurdu ? " diye kendi kendine söylenerek Aycan'ı düşünmeden uyumaya çalıştı.

Dayanamadım bölüm attım.
Ah bir türlü çiftimizin karşılaştığı olayların başladığı bölümlere gidemiyoruz . Ee artık biraz sabredeceğiz çoğu gitti azı kaldı.

Yeni bölümde görüşürüz 🌸

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin