27.Bölüm Hazal

9.3K 871 125
                                    

Aradan geçen zaman herkesin yarasını sarmış , yaşanan karmaşa dolu günlerden sonra hem Kozan konağını hemde Karaslan konağının içini sakinlik kaplamıştı.
Bilal , babası kardeşi arasında gidip gelirken aynı zamanda işleri toparlamaya çalışıyordu.
Akşam gideceği Karaaslan konağında karara bağlanacak nişan ve düğün konusu adamaı tedirgin etse de artık bu işin bir sonuca bağlanması gerektiğinin o da farkındaydı.

Bir yanı Hazal ile evlenmemin kendisine huzur getireceğini düşünürken, diğer yanı her dakika kendisini ulu orta öpen kızla huzurun pek de bağdaşmadığını düşünerek başını sağ sola salladı.

Merdivenlerden inen Dilan ile içini çeken adam kardeşinin iyileşmeye çalışmasından memnundu.
Mirza ile evliliğin olmayacağını başta bilen adam , Dilan'ın buna üzülüp üzülmeyeceğini bilmediği içim tedirgindi.
"Günaydın Bilal ağam erkencisin."
"Günaydın Dilan hanım sizde erkencisiniz ."
Dilan abisinin yanına gelip sedire oturdu.
"Bu konakta güleceğimiz günler , çocuk sesleri duyar mıyız abi ? "

Bilal kardeşinin sözüyle başını eğdi.
Dilan ise burukça gülümseyip parmağındaki yüzüğü çıkardı.
"Akşam Karaaslanlara gidince verirsin. Mirza'ya da benim için teşekkür et. Göründüğü kadar ayı değilmiş." Deyince Bilal kahkaha ile güldü.

"Bence tam bir dağ ayısı ama arada kibarlığı tutuyor işte ."
"İyi arkadaş oldunuz."
Bilal ,Mirza ve Levent'in en zor günlerinde yanında oluşu ile gülümsedi.
"Hepsi iyi adamlar Ali , Demir, Olcay yardımlarını unutamam fakat Mirza'nın ayılığı Levent'in o somurtkan hali yan yana gelince bana zor günlere rağmen gülmek kaldı." Hafif tebessüm ile Dilan'ın saçları ile oynadı.

"Şu yüzüğü götüreyimde Mirza damdan insin . Adam Aycan Aycan diye mart kedisi gibi yerinde duramaz oldu ."

Dilan gözüne gelen Mirza'nın bir kadına aşkını itiraf edişi ile kahkaha atarak güldü.

"Aycan , ilkokuldayken bayağı zeki kızdı aslında nasıl sevmiş Mirza 'yı." Deyip gülerek mutfağa gitti.

Dilan'ın bıraktığı yüzüğü cebine atan Bilal kendisi ile verilecek kararı düşünmemeye çalıştı.

Babasının ikinci karısı Ayşe hanımın yanına gelişi ile adamın kaşları yukarı kalktı.
"Buyur Ayşe anne ."
"Oğlum ben şey diyecektim. "
"Söyle çekinme ." Deyince kadın adamın yanına sakince oturdu.

"Yeğenim Zühre biliyorsun kızım gibiydi.Çok mutsuz  şimdi ,kocası ile boşanacak fakat bir kazancı yok. Abimde gelinlikle çıktın kefenle girersin diyor.
Babana bakmak için yardımcı olarak alsak, bu eve yeniden gelse ."

Bilal ,Zühre adını duyduğu andan beri elini yumruk yapıp sıkıyordu.
Ne demesi gerektiğini bilemedi.
Başını salladı.
"Bakarız anne bir boşansın ,ihtiyacı olursa gelsin çalışsın. "Dedi.
Dili böyle desede kalbi onu evinde görmek istemiyordu.

Akşam iş çıkışı , Karaaslan konağının kapısını çekinerek çalan adam kapıyı açan Mirza ile biraz olsun rahatladı.

"Selamun aleyküm "
"Aleyküm selam .Gel lan çekinme burası da senin evin sayılır damat ! " diyerek adamı şoklar içerisinde salona yönlendirdi.

Bilal ,yemek masasına oturmak için onu bekleyen aile ile selamlaşıp Mirza'nın yanına oturdu.

Karaaslan ailesi, Halil Kozan'a kızgın olsalar da onlar için Bilal'in yeri başkaydı.
O yüzden adamı aileye almak ,kız vermek yanlış gelmemişti.
Onlara kalsa Dilan ile Mirza evliliği de yapılabilirdi ama bunu Mirza kati bir süretle reddetmiş nişanı atmak için sadece Dilan'ın hazır olduğu zamanı beklemişti.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin