50.Bölüm Hazal

8.9K 799 70
                                    

Vay be 50 bölüm oldu ama hala hikaye gelişme kısmında 🤦🏻‍♀️😅80 bölüm oluruz derken şaka yapmıştım ama oraya doğru gidiyoruz sanırım.
Umarım hızlı gelen bölümleri beğenmişsinizdir . Hatice ve Levent arasına küçük bir ateş attık onlar için azıcık zaman derken . Hazal ve Bilal arasındaki yangını harlayalım artık değil mi ? 💁🏻‍♀️

İyi okumalar 🍒

Bilal , Hazal'ın kalbine verdiği umutlardan habersiz kızın elini sıkı sıkı tutarken kendisi içinde gelecekte bir umut var  olduğunun farkında bile değildi.
Arabaya bindiklerinde elleri ayrılan ikili hiç konuşmadan bir süre karanlık arabada öylece oturdular.
Hazal'ın kalbi kanat takmış  uçarken Bilal bilinmeze doğru adımlar attığını yeni yeni idrak ediyordu.
Dilinden dökülen o cümle ve Hazal'ın elini tutan adam sanki başkasıydı.
Nasıl ve neden yaptığı ile ilgili hiç bir fikri yoktu .
Başını çevirip yanında oturan kıza bakınca ne yapacağını hepten şaşırdı.
Ona umut vermişti !
Ya yine o saçma gecelikleri giyerse diye düşünüp saçlarını karıştırdı.

Bunca zaman hem kalbindeki yaradan hemde vicdanındaki acıdan dolayı kimseyi sevemem bir  yuva kuramam diye düşünen  adam artık mutluluğun o kadar uzaklarda olmadığını görüyordu .
Hayalinin bir kaç adım ötesinde olduğunu biliyordu.
Kendini bir bıraksa sanki su akacak yolunu bulacaktı.
Hazal onu sever yaralarını dahi incitmeden sarardı.
Genç adam bu düşünce ile gülümsedi.
'Belki azıcık kanatarak sarabilir ' diye tebessüm etti.

Konağa doğru arabayı sürerken aklında  sadece Hazal'ın ona bakarken gözlerinden saçtığı ışıklar vardı.
Neyi ,neden yaptığını sorgulamayı bırakıp bir ay sonra onunla esksi gibi olan kızın bu tavılarının bozulana kadar keyfini çıkarmak istedi.

O da biliyordu ki ikisi arasındaki akan çay fazla deliydi ve sakinlik onlara göre değildi.

Konağın önünde durunca elleri ile oynayan kızı biraz rahatlatmak için konuşmaya çalıştı ne diyeceğini bilmediği için bir yerden konu açmak için uğraştı.

"Demek insanları evden kovdun ? " deyiverdi.
Hazal araba konağın önünde durunca kendine gelmişti.
Dili ona kıskandın mı diye sormak isterken azıcık aklı sakın ha deyip susturuyordu.
Bilal ile ilgili her şeyi erteleyip adamın sorduğu soru ile başını eğdi.

"Çok mu ayıp ettim bilmiyorum. Aslında  ben herkesi kovmak istemedim ki sadece dedikodu yapanlara demiştim . Nereden bileyim herkes gidecek ,üzerine alınacak ."

"Boşver iyi yaptın. Bu yaşa gelmiş bazı insanlar ne ölü ne diri biliyor  . Eminim az bile yapmışsındır." Deyince Hazal şaşkınlıkla adama baktı.
Aklının susturduğu kalbi bir umut kendiyle ilgili iyi bir şey duyarım diye umut kokan bir soru sordu.

"Sen affedeyim diye mi böyle davranıyorsun bana  ? "
Bilal tek kaşını havada gülerek sordu.

"Nasıl davranıyormuşum ?"
Diye kızı sinir eden bir tavır takınınca Hazal adama değil kendine kızdı.
Öfkesini ise Bilal'den çıkarmaktan geri durmadı.
"Gülme şöyle !"
"Nasıl gülüyorum sana nasıl davranıyorum anlamadım ki ! "
"Cıvık cıvık işte ! Her dediğime her yaptığıma alkış yapacakmışsın gibi !
Of ben sana nasıl inandım . Sen şeydin değil mi ya ? Salak Hazal salak !" Diye söylenerek arabadan indi.

Arkasında ne olduğunu merak eden bir Bilal bıraktığından habersiz merdivenlerden hızla çıktı.
Yukarı avluya vardığında sedirde tek başına oturmuş yıldızları izleyen Dilan'ın yanından sinirle geçerken görümcesi arkasından seslendi.
"Küçük gelin yine kim kaçırdı senin keçileri ! Bir selam bir sabah bile yok aşk olsun ."

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin