63.Bölüm

8.1K 803 49
                                    

Hatice , hazırladığı sofraya oturan dostlara ve ailesine  bakıp gururla derin bir nefes aldı.
Kendi evi,  kendine ailesi ve sadece onu seven bir adamın varlığını hissettikçe güçleniyordu.
Masanın etrafına oturan dostlar ile küçük ailesi büyümüş genç kadın için hayalden bile öte muhteşem bir manzara oluşturmuştu.
Aylar öncesinde bu masadaki insanların neşe ve aşk ile bir araya geleceğini söyleselerdi kimse inanmazdı.
Aycan ve Mirza taban tabana zıt iki karakterken bakışlarından hissettikleri aşk akıp gidiyordu.
Onlara bakmak , aralarındaki atışmayı uzaktan dinlemek bile insanın yüzünü güldürüyordu
Hazal ve Bilal ise garip bir huzur veriyordu insana, onların arasındaki aşkı izlemek sanki Hatice'ye sorunlarını unutturacak gibiydi.
Yeni ekilmiş bir fidanlardı fakat uyumları çok eskiye dayanıyor gibiydi.
İki çifte hayran hayran bakarken gözleri ona şefkatle bakan adam ile karşılaştı.

Levent komiser onun hayatının kahramanıydı .
Hastanede görüp hayran olduğu yakışıklı adamın gözlerinde şimdi  kendisini görmek tarifi imkansız bir haz veriyordu.
Çocukların sesleri , Elif'in konuşulanları anlamaya çalışırken serfettiği çaba hepsi mutluluk sebebiydi.

Derin bir nefes alıp iç çekti.
'Allah'ım bozulmasın.'

"Eee komiserim nasılsın ? Aile babası durumlarına alışmış görünüyorsun gerçi maşallah maşallah ! Darısı başıma !"

Diyen Mirza'nın gür sesi ile Hatice düşüncelerinden çıkıp sofradaki sohbeti dinlemeye başladı.

Mirza her zaman ki neşeli halleri  ile Levent'e takılıyor . Arada Hazal'ın yanağını sıkıp saçları ile oynuyordu.
Bilal ise adamın karısına bu denli rahat rahat dokunmasına bile gıcık olurken , kendisinin bundan rahatsız olmasına ise ayrı sinir oluyordu.
Ne zamandır karısını abisinden bile kıskanacak kadar kabullenip , sevmişti ?
Yüzü düşen adamın gözleri , ona bakan Hazal'ın bakışları ile biraz olsun düzeldi.
Karşısındaki küçük kızın masumluğunda Bilal'in hayattan alacağı neşe ve umut vardı.

Hep birlikte yapılan keyifli kahvaltı sonrası erkekler salonda çocuklar ile ilgilenirken ,kadınlar ise mutfakta hareretli bir sohbet içindeydiler.

"Abim size karşı bayağı yumuşadı farkındasın değil mi ?"
"Evet öyleymiş . Levent ile geçen gün konuşmuşlar."
"Bunca zaman kabullenmemesi bile abime yakışmadı ."
"Onun içinde kolay bir şey değil . Anlıyorum Ali'yi .. Artık kızmıyorum . Her şey olması gerektiği gibi oldu belki de . Şimdi mutluyum, sonrasını yaşayarak görmek hepimiz için en iyisi olacak ."

"Bana aslında bu durum hala garip geliyor. Bazen ne işim var burada diyorum. Sonuçta bir zamanlar yengemdin. Başka bir adam ile seni görmek tuhaf.."

Hatice mutfak masasında oturan Aycan'ın omzuna dokunup karşısına geçip oturdu.

"Bana da hala tuhaf geliyor . Bir zamanlar gitmek istersen , yeniden biri ile evlenmek istersen , hep yanında olurum dediğinde imkansız bir şeyle beni avutuyorsun diye düşünüyordum. Ali'den başka bir erkeğin dünyadaki varlığını bilmezken ..
Şimdi imkansızı yaşıyorum . Levent ile bir gün evleneceğiz ama birileri baskı yapıyor dedikodu yapıyor diye değil . İkimiz de istiyince . Bu duygu bile değişik . Bu yaşıma kadar hiç bir zaman kocam ile ortak karar almamışım.
Çocukları yaparken bile .."

"Ölmesinden korktuğu içindi . "
"Bize çok yazık etmişler Aycan . Abine kızmıyorum derken ciddiyim ve artık kırgında değilim. Geçti acımıyor artık yaralarım. Kimsesiz kalmamak için abine sığınmışım ben .  Şimdi ise kendimi çok kalabalık hissediyorum."

Burukça gülümseyen kadına Hazal hayranlıkla baktı.
Yaşadıklarını az çok biliyordu ve bu şekilde kendine bir yol çizmiş olmasına gıpta etti.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin