30.Bölüm Zühre

8.6K 878 74
                                    

Nasıl ve ne çabuk 30 bölüm oldu anlamasamda 😅hikaye herkes için yeni başlıyor diyebilirim.
Eh o zaman iyi okumalar 👋

Dışarıdan gelen davul sesi bütün kasabayı inletirken Zühre kucağında küçük oğlu ile düğün alayının kız evine gidişine hem hüzünle hemde tebbesüm ile baktı.
Oğlunun saçlarından öperek derin bir nefes aldı.
"Belki Bilal'in evlenmesi babanın kör olmuş gözlerini açar. Yoksa sizin  için bile artık katlanamıyorum." Diye içinden söylendi.

Kaynanası salona gelince toparlanan genç kadın  akıttığı gözyaşını telaşla sildi.

Sebiha hanım ,kendince yıllardır oğlunun yüzünü güldürmediğine inandığı  kadına söylenerek salona girdi.
"Hala o adam için ağlıyorsun ha ! Oğlumun koynuna girip ağan için mi gözyaşı döküyorsun ! Tabi benim oğlum zengin değildir ,yetmiyor değil mi ağa konağı görmüş gözlerine iki odalı ev yetmiyor!" Diye söylenerek bağırmaya başladı.
Zühre kadının sözleri ile daha çok ağlarken her şeyden habersiz kocası işten bugün erken çıkmıştı.
Bilal'i gelin arabasında gören adam başını eğdi.
Yüzüne bakacak ,selam verecek hali yoktu:

Mahir , Bilal'in çocukluk gençlik arkadaşıydı .
Zühre'ye sevdasını en yakından bilir dinlerdi  fakat kızı hiç görmemişti sadece adını Bilal'den duyardı.

Mahir'in babası  ve Halil ağa anlaşmış iki adam da askerdeyken söz kesmişlerdi.

Mahir ,hiç bilmeden tanımadan arkadaşının sevdiğine bir fotoğrafından sevdalanmıştı. Adama köyden kimsesiz bir kız ile nişanladıklarını yazdıkları bir mektup ve Zühre'nin fotoğrafını gönderdiler.
Asker yerinde her gün Zühre'nin güzel yüzüne bakarak hayaller kurdu.
Fakirliğine rağmen ona böyle güzel yari nasip eden Allah'a dua etti.

Memlekete döndüğünde anlaşmıştı genç adam sevdiği kız Bilal'in sevdalandığı Zühre'ydi.
Mahir öğrendiğinde vazgeçmek istedi fakat babası izin vermedi.
Adam , Halil ağa ile kötü olmamak için nişanı attırmazken işin aslı çok daha başkaydı.
Zühre'yi oğluna layık görmeyen Halil ağa kızı verirken adama tarla bağ bahçe bile vermişti.
Mustafa bey oğlunun inadını yenemeyince gerçeği anlattı.

" Kozan konağına gönderirsek Bilal ile mi evlendirecekler sanıyorsun ! Öyle olsa senin benim gibi çulsuza kız verirler miydi ? Sattılar oğlum babası ve Halil ağa bir oldu Zühre'yi bize sattılar ." Dedi.

Kendi gibi sevdasıda satılan genç kadın aylarca başını kaldırıp Mahir'in gözlerine bakamadı.

Adamında ondan farkı yoktu. Yüreği sevmiş olsa ,Allah katında karısı olsa da başkasına kalbini mühürlemiş kıza karım diyemedi.

Bilal'de askerden dönünce arkadaşının yüzüne bakamayan Mahir önce öfkesini Zühre'den çıkardı.
Sonra onun gözündeki yaşlara kıyamadı.
Bir kaç yıl bir odanın içinde birbirlerinin yüzüne bakmadan yaşayıp giden çiftin üzerine Sebiha hanımın teyzesi gibi kısır diye çıkardığı dedikodular ile bütün köy onları konuşmaya başladı.
Mahir ,yıllarca sevdiği kızın canı daha fazla yanmasın her şey geri de kalsın diyerek yatağına girdi.
Her geçen gün daha çok sevdi .
Aklında da yüreğinde de Bilal olmadan sadece ikisi varmış gibi dokundu.
Zühre içinde yaşadıkları zordu ama denedi yüreği iyi olan Mahir'i kocası bildi . Kendince sevdi kabullendi.

Mahir'in bir bakışı ile kızın yüreğinin sesi değişti.
Zaman onlara iyi geldi. İki de evlat verdi.
Birbirlerine kalplerini açıp sevdalarını anlatamasalarda mutlulardı.

Sebiha hanım kocası ölünce yanlarına taşınana kadar süren üç yıllık sessiz mutluluğa kadının yılan dilinin zehiri bulaştı.

Bir kez olsun seni seviyorum demeyen ,gözlerine bakarken utanan karısından şüphe duydu.

Bir Uzun Yoldan Geldim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin